Bağlaç
Dilbilgisinde, bir bağlaç (CONJ veya CNJ olarak kısaltılır), bağlaçların bağlaçları olarak adlandırılan kelimeleri, cümleleri veya tümceleri birbirine bağlayan bir konuşma parçasıdır. Bu tanım, konuşmanın diğer bölümlerinin tanımıyla örtüşebilir, bu nedenle her dil için neyin "bağlaç" olduğu tanımlanmalıdır. İngilizcede, belirli bir kelimenin cümlenin sözdizimine bağlı olarak edat ya da bağlaç olmak üzere çeşitli anlamları olabilir. Örneğin, "kavgadan sonra ayrıldı" cümlesinde after bir edattır, ancak "kavga ettikten sonra ayrıldı" cümlesinde bağlaçtır. Genel olarak, bir bağlaç değişmez (çekilmemiş) bir dilbilgisel parçacıktır ve birleşen öğeler arasında durabilir veya durmayabilir. ⓘ
Bağlaç tanımı, aynı işleve sahip bir birim gibi davranan deyimsel ifadelere de genişletilebilir, örneğin "as well as", "provided that". ⓘ
Bağlacın basit bir edebi örneği şudur: "doğanın gerçeği ve ilgi uyandırma gücü" (Samuel Taylor Coleridge'in Biographia Literaria'sı). ⓘ
Bir bağlaç cümlenin başına yerleştirilebilir: "Ancak uygulamayla ilgili bazı batıl inançlar devam ediyor." ⓘ
Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da) , ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur. ⓘ
Bağlaçların kendi başlarına anlamları yoktur. Yer aldıkları cümlenin çeşitli bölümleri arasında anlam ve biçim bakımından bağlantı kurarlar. Cümlelerde sıralama bağlaçlar sayesinde yapılır. Cümleler arasında konu ve anlatım bütünlüğü sağlamak için kullanılırlar. ⓘ
Yapılarına göre bağlaçlar
Yalın bağlaçlar
Yalın bağlaçlar, herhangi bir ek almamış ya da bir kelimeyle birleşmemiş basit kelimelerdir. Kök halindeki ve, ama, ile, eğer, de, hem, yani gibi kelimeler bu tür bağlaçlardır. ⓘ
Bileşik bağlaçlar
Bileşik bağlaçlar öyleyse, yoksa, nitekim, sanki, oysa, kim bilir gibi kelimelerdir ve bunlar iki ayrı kelimenin birleşmesinden oluşur. Bileşik bağlaçları oluşturan kelimelerin her zaman bağlaç türünden olmaları gerekmez. Mesela kim bilir bağlacındaki "kim" zamir, "bilir" ise bir çekimli fiildir. Sanki bağlacı ise "san" (san-mak) fiil kökü ile "ki" bağlacının birleşmesinden oluşmuştur. ⓘ
Öbekleşmiş bağlaçlar
Öbekleşmiş bağlaçlar ayrı ayrı kelimelerin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkar. Bazen ya da, hem de gibi iki bağlacın yan yana kullanılmasıyla da öbekleşmiş bağlaç oluşabilir. Bazen ki bağlacıyla birlikte bir bağlaç öbeği oluştuğu da olur; nerede kaldı ki, değil mi ki böyle oluşmuş bağlaçlardır. Başka bir deyişle, sözün kısası, bir bakıma gibi tamlamalar bağlaç fonksiyonu de görürler. Gel gelelim, ne bileyim, zorla değil ya gibi bazı kısa cümleler de kalıplaşarak bağlaç niteliği kazanabilir. Öbekleşmiş bağlaçlardan yinelemeli bağlaçlar da çok yaygın olarak kullanılır. Bunlara ya … ya …, hem … hem …, ister … ister …, gerek … gerek(se) …, ne … ne …, ama … ama … gibi bağlaçlar örnek gösterilebilir. Mesela: "ister gel ister gelme", "ne sevdiğin belli ne sevmediğin", "ya bugün gel ya yarın". ⓘ
Türemiş bağlaçlar
Türemiş bağlaçlar, isim ya da fiil soylu kelimelerden türetilmişlerdir: anlaşılan, gerçekten, kısacası, mesela, örneğin, üstelik gibi. ⓘ
Kullanılışlarına göre bağlaçlar
Denkleştirme (eş değerlik) bağlaçları
İki kelime, kelime grubu veya cümlenin arasına girerek birbirinin yerini tutabilecek iki unsuru birbiriyle denkleştirme, karşılaştırma ilgisiyle bağlayan veya, veyahut, ya, yahut edatlarıdır: kavun veya karpuz, masa veya sıra, seni böyle gören ya deli diyecek ya gülüp geçecek, vs. ⓘ
Karşılaştırma bağlaçları
Karşılaştırılan grupları veya unsurları, mukayese ilgisiyle bağlayan ama … ama, da(de) … da(de), gerek … gerek, ha … ha, hem … hem, ister … ister, ne … ne, ya … ya gibi bağlaçlardır. ⓘ
Ama haklı ama haksız herkese itiraz eder. Eyere de yakışır semere de. Gerek fakir gerek zengin olsun. Ha Kel Hasan ha Hasan kel. Hem suçlu hem güçlü. İster öldür ister güldür. Ne şair yaş döker ne âşık ağlar. *(F.Nafiz) Ya o zaman yalan söyledi ya şimdi. ⓘ
Bu edatlar, karşılaştırılan unsurlardan biri, hepsi veya hiçbiri ifadesiyle üç türlü fonksiyonu yerine getirirler: Ya akıl ver ya para. Ya paranı ya canını. (birini) ⓘ
Hem kel hem fodul. (hepsi) ⓘ
Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (hiçbiri) ⓘ
Sıralama bağlaçları
İki kelimenin arasına girerek arka arkaya gelen unsurları bağlamaya yarayan dahî, ile, ilâ, ve edatlarıdır: Karagöz ile Hacivat, Suç ve Ceza vs. ⓘ
Başa gelen bağlaçlar
Cümleler arasında türlü anlam ilgileri kurarak onları birbirine bağlayan edatlardır: âdeta, ama, ancak, bari, belki, binaenaleyh, çünkü, eğer, fakat, gerçi, güya, hakeza, hâlbuki, hatta, hazır, hele, illâ, illâ ki, kaldı ki, keşke, keza, lâkin, madem, mademki, mamafih, meğerki, nasıl ki, nitekim, oysaki, öyle ki, sanki, şayet, şöyle ki, tâ ki, üstelik, yalnız, yani, yeter ki, yoksa, zaten, zati gibi. ⓘ
- Örnekler
- O zamanlar çok okuyordum. Daha sekiz yaşındayken roman okumaya başlamıştım. / Turgut’un kaza yaptığını biliyorum. Fakat bunu sana kim söyledi? / Düğününe beni davet etmedi. Hâlbuki ben hediyesini bile almıştım. / Bugünlerde dürüst davranmıyor. Mamafih bu sözler aramızda kalsın. / Üç gündür yataktan çıkamıyor. Zaten son zamanlarda hiç ayağa kalkamıyordu. ⓘ
Cümle başı edatlarının kullanıldığı yere göre cümleleri hangi ilgiyle bağladığına dikkat edilmelidir. ⓘ
Sona gelen bağlaçlar
bile, da (de), dahî, değil, ise, ki, ya gibi edatlardır. Bunlardan bile, da (de), dahî, ise, ya edatları kelimesi önceki unsurlara; değil, ki edatları getirildiği kelimesi sonraki unsurlara bağlar. Bu edatların pek çoğunda kuvvetlendirme ifadesi de vardır: Baksan a! Ben de özledim. Sağır Sultan bile duydu. Bu da geçer yahu! Hele bir nefes alayım da. Adam sen de. Sorsam mı ki*. Böyle de yatılmaz ki. Onlar şehirliydi biz ise köylüydük. (İse edatı, şart kipi ekiyle karıştırılmamalıdır.) Yorgun değilsin ya. Ev kira değil ya varsın küçük olsun, vs. ⓘ
Bağlaç olan da/de’nin yazılışı
Bağlaç olan "da", "de" (dahî anlamında) ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar ve bunun dışında hiçbir ses olayından etkilenmez. ⓘ
Cümle içinde kullanılışlarına örnekler
Bağlaçlar, cümle içerisinde eşgörevli, eş değerli ya da birbiriyle ilgili öğeleri birbirine bağlarlar. "Kerim ve Sinan aynı işi yapıyorlardı; ama Kerim’in geliri Sinan'ınkinden yüksekti" cümlesindeki ve bağlacı, ilk cümleciğin ortak yüklemli özneleri olan eş değerli iki kelimesi birbirine bağlamakta, ama bağlacı da iki cümleciği birbiriyle ilişkilendirmektedir. Her iki cümlecik de aslında, özne ve yüklemleri bulunan bağımsız birer cümledir. Bu iki cümle arasındaki anlam ilişkisinin varlığı, ama bağlacıyla ortaya çıkmaktadır. ⓘ
Öznesi, yüklemi ya da tümleci ortak olan cümlelerde, eşgörevli öğeleri bağlamak için yinelemeli bağlaçlar da kullanılabilir:
- İstanbul’un kışını da yazını da sevmem.
- Semih hem yiyor, hem söyleniyordu ⓘ
Ne ve ne bağlaçları cümleye olumsuz anlam yüklediğinden, yüklem olumlu durumda kullanılır:
- İsmet ne armut ne de elma toplayabildi. ⓘ
Bağlaçlar, aralarında anlam ilişkisi bulunan cümle öğelerini bağlama fonksiyonu de görür:
- Bu filmin Türkiye’de gösterilmediğini sanıyordum, oysa yanılmışım. ⓘ
Bu tür cümlelerdeki cümleciklerin özneleri ayrı da olabilir:
- Kiracı evin balkonunun olmadığını söylüyordu, nitekim bunu ev sahibi de doğruladı. ⓘ
Bağlaçlar cümle öğelerinin önünde ya da arkasında yer alırlar. Bazı bağlaçlar cümlede sıfat ya da zarf olarak da kullanılabilir. ⓘ
"Bir kedi ancak bu kadar kıvrak olabilir" cümlesindeki ancak, özneyi nitelediği için sıfat fonksiyonu yüklenmiştir. ⓘ
- "Şimdi evde olması gerekirken ancak gidebildi" cümlesinde aynı kelime zarf olarak kullanılmıştır. Burada ancak kelimesi cümlenin yüklemini zaman bildirerek nitelemektedir. ⓘ
- "Ev çok genişti; ancak Demet kısa sürede boyadı" cümlesinde ise ancak bir bağlaç olarak kullanılmıştır. ⓘ
Bazı bağlaçlar özel biçimlerde kullanılır. Mesela ki, de, ise bağlaçları, bazen yalnızca özneyi pekiştirir:
- "Sen ki ödevin olduğunu biliyorsun, nasıl olur da bunu yapmazsın?", "o da bu işleri iyi bilir, değil mi?" "ev ise yeşillikler içindeydi". Son örnektekine benzer cümlelerde ise bağlacı özneyle bitişik de yazılabilir ("ev ise" yerine "evse"). de ve da bağlaçları her zaman ayrı yazılır ve te veya ta şeklinde yazılamazlar. ⓘ
Ki bağlacının bir fonksiyonu de, birleşik cümlelerde yan cümleciği ana cümleciğe bağlamaktır:
- Eve geldiğimde gördüm ki musluk açık kalmış. ⓘ
Ayrıca bakınız
Dipnotlar
Etimoloji
17. yüzyıldan itibaren, bir bağlacın bir öğesi bağlaç olarak biliniyordu. Bağlacın kendisi daha sonra bağlaç olarak adlandırılmıştır. Ancak bu arkaik terimin kullanımı 20. yüzyılın başlarında azalmıştır. Onun yerine, koordinasyon bağlacı (19. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmıştır) ve korelatif bağlaç (19. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır) terimleri daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. ⓘ
Koordinasyon bağlaçları
Koordinatörler olarak da adlandırılan koordinasyon bağlaçları, eşit sözdizimsel öneme sahip iki veya daha fazla öğeyi (sözcükler, ana tümceler veya cümleler gibi) birleştiren veya koordine eden bağlaçlardır. İngilizcede, ve, ne, ama, veya, henüz, ve böylece koordinatörlerini hatırlamak için FANBOYS kısaltması kullanılabilir. Bunlar tek koordinasyon bağlaçları değildir; "and nor" (İngiliz), "but nor" (İngiliz), "neither" ("They don't gamble, neither do they smoke"), "no more" ("They don't gamble, no more do they smoke") ve "only" ("I would go, only I don't have time") dahil olmak üzere çeşitli diğerleri kullanılır. Koordinasyon bağlaçlarının türleri arasında kümülatif bağlaçlar, karşıt bağlaçlar, alternatif bağlaçlar ve illatif bağlaçlar bulunur. ⓘ
İşte İngilizcede bazı koordinasyon bağlaçları örnekleri ve ne işe yaradıkları:
- For - bir illatif (yani çıkarımsal), gerekçe sunar ("Kumar oynamazlar veya sigara içmezler, çünkü onlar münzevidirler.")
- And - kümülatif, zıt olmayan öğeler veya fikirler ekler ("Kumar oynuyorlar ve sigara içiyorlar.")
- Nor - karşıt olmayan (aynı zamanda olumsuz) alternatif bir fikir sunar ("Kumar oynamazlar ve sigara içmezler.")
- But - bir karşıtlık, bir zıtlık veya istisna sunar ("They gamble, but they don't smoke.")
- Veya - karşıt olmayan alternatif bir öğe veya fikir sunar ("Her gün kumar oynuyorlar veya sigara içiyorlar.")
- Yet - karşıtlık bildirir, güçlü bir karşıtlık veya istisna sunar ("Kumar oynuyorlar ama sigara içmiyorlar.")
- So - bir illatif (yani çıkarımsal), bir sonuç sunar ("Dün gece iyi kumar oynadı, bu yüzden kutlamak için bir puro içti.") ⓘ
Yalnızca and, or, nor, bir cümle içindeki atomik önermeleri veya aynı türden sözdizimsel çoklu birimleri (özne, nesneler, yüklemsel, atıfsal ifadeler, vb.) birbirine bağlayan gerçek koordine edici mantıksal operatörlerdir. Neden ve sonuç (illatif) bağlaçları sahte koordinatörlerdir, mantıksal çıkarımların öncülü veya sonucu olarak veya dilbilgisel olarak alt koşul cümleleri olarak ifade edilebilirler. ⓘ
Bağıntılı bağlaçlar
İlişkili bağlaçlar, bir cümlede eşit ağırlıktaki sözcükleri ve sözcük gruplarını birleştirmek için çiftler halinde çalışır. Birçok farklı bağlaç çifti vardır:
- ya...ya da
- not only...but (also)
- ne...ne de
- her ikisi de... ve
- olsun...ya da
- aynı şekilde...yani
- o...o
- kadar...kadar
- kadar...kadar
- daha erken değil...daha
- daha ziyade...
- değil...daha ziyade ⓘ
Örnekler:
- Ya işinizi yaparsınız ya da ofise gitmek için hazırlanırsınız. (Ya yaparsın ya da hazırlanırsın)
- O sadece yakışıklı değil aynı zamanda zeki. (Sadece A değil B de)
- Ne basketbol takımı ne de futbol takımı iyi durumda.
- Hem kros takımı hem de yüzme takımı iyi gidiyor.
- Kalmaya ya da gitmeye karar vermelisiniz.
- Birçok Amerikalı nasıl basketbolu seviyorsa, birçok Kanadalı da buz hokeyini seviyor.
- Top sürme konusunda ne kadar çok pratik yaparsanız, o kadar iyi olursunuz.
- Futbol da hokey kadar hızlıdır (hızlıdır).
- Futbol bir spor olduğu kadar bir bağımlılıktır da.
- Kayak yapmayı öğrenir öğrenmez karlar erimeye başladı.
- Sörf yapmaktansa yüzmeyi tercih ederim.
- Parayı ihtiyacı olanlara değil, kendisine fayda sağlayacak olanlara bağışladı. ⓘ
Zaman bağlaçları
Örnekler:
sonra | Bunu yaptıktan sonra yaparız. ⓘ |
yeter ki | Koşullarımızı kabul ettiğiniz sürece sorun yok. |
en kısa sürede | Bunu bitirir bitirmez ona geçeceğiz. |
Zamanla | Siz geldiğinizde o gitmişti. |
çok önce | Siz gelmeden çok önce gitmiş olacağız. |
Şimdi | Onlar gittiğine göre artık devam edebiliriz. |
bir kez | Patron gittiğinde endişelenecek daha az şeyimiz olacak. |
çünkü | Ağ çöktüğünden beri çalışmalarımızı yükleyemedik. |
Ta ki | Lütfen sunucu yeniden başlatılana kadar bekleyin. |
Ta ki | Siz bize onay gönderene kadar bekliyoruz. |
ne zaman | İstedikleri zaman istediklerini yapabilirler. |
ne zaman | Gökyüzünde bulutlar olduğunda yağmur yağma ihtimali yüksektir. |
ve | Ben işimi bitirene kadar beklediğiniz için gerçekten minnettarım. |
Cümleye başlama
Örnekler
- "Ve şimdi Facebook, Twitter, Wordpress, Tumblr ve günlük işlerimizi alıp medyaya dönüştüren diğer tüm platformlar var."
- "Yani paranoyak olmayan her modern editör aptaldır".
- "Ve grevler küresel olarak korunuyor, Wagner Yasası modeli dışında iş yasaları olan ülkelerin çoğunda mevcut." ⓘ
Diğer dillerde
Warlpiri
Avustralya'da konuşulan bir Pama-Nyungan dili olan Warlpiri'de bağlaçlar İngilizce veya diğer Cermen dillerinden farklı işlev görür. Gömülü olmayan bağlamlarda Warlpiri manu koordinatörünü kullanır, öyle ki P manu Q "P ve Q" anlamına gelir: Cecilia manu Gloriapala yanu tawunu kurra "Cecilia ve Gloria şehre gitti" anlamına gelir, ancak olumsuz bağlamlarda P manu Q "ne P ne de Q" anlamına gelir, öyle ki kularnangku yinyi rampaku manu loli "Sana kurabiye veya lolipop vermeyeceğim" anlamına gelir, çünkü kularnanagku Warlpiri olumsuz işaretleyicisinin bir biçimidir. ⓘ