Simko

bilgipedi.com.tr sitesinden
"Simko" İsmail Ağa
Misyonerlerle birlikte

Simko ya da İsmail Ağa Şıkaki (Farsça: سمکو, Simko, اسماعیل اقای سمکو, Isma'īl Agha-ye Simko, اسماعیل سیمیتقو Isma'īl Simitqo; 1887? - 26 Temmuz 1930, Uşnu), Kaçar döneminin sonları ve Pehlevi döneminin başlangıcında İran Kürdistanında hakimiyeti sürdürmüş Kürt lideri.

Bugünkü İran'ın Batı Azerbaycan Eyaleti'nin Salmas (Şapur) bölgesinde Salmas ve Urmiye'nin güneybatısında Kotur, Mergaver, Bradost ve etrafındaki en büyük aşireti olan Şıkak Aşiretinin reisinin oğlu olarak doğmuştur.

1910'da Kotur'un bir kısmını elde eden Osmanlı Devleti, Simko'ya Kotur, Çehrik ve Soma'nın yönetimini vadedip Osmanlı tebaasına geçmesini önermiştir. Fakat Simko bu öneriyi kabul etmemiş ve İran hükûmetine bağlılığını ilan ederek Osmanlı'ya karşı direniş hareketi başlamıştır.

I. Dünya Savaşı sırasında Alman İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti'nin ajanları İran'a karşı harekete geçmesini önerdiğinde Simko bunu kabul etmiştir. Ancak İran'a karşı hareketin başladığında hareketin başına geçemediği için safını değiştirerek Rus İmparatorluğu'na bağlanmış ve Rus ordusuyla birlikte Şark Cephesinde Osmanlı'ya saldırmıştır. Rusların çekilmesinden sonra İran'da Osmanlı sınırı ile Urmiye Gölü arasındaki Savucbulak (Mahabad), Maku, Hoy, Kotur, Dilman, Sakkız, Serdeşt, Bane ve Bukan gibi Kürt bölgesi nin hakimiyetini elde etmiş ve Uremiye ve Selmas kentlerine de yayılmaya çalışmıştır. Aynı dönemde Tebriz'de kurulan Azadistan'ın lideri Muhammed Hiyabani ile ilişki kurmuştur.

Bu sırada eski dostu Seyit Taha (Şeyh Ubeydullah Nehri'nin torunu)'nın etkisiyle "Bağımsız Kürdistan" fikrini benimsemiş ve 1922'de "Bağımsız Kürdistan"ın kralı ilan edip hükûmetini kurmuştur. Ancak kısa sürede başkenti Çehrik düşmüştür ve Simko Türkiye topraklarına kaçmak zorunda kalmıştır. 1922 kışın Şeyh Mahmut Berzenci'nin hakimiyeti altındaki Süleymaniye'ye geçmiş ve Kürt reislerinin toplantıya katılmıştır. Bu toplantıda Türkiye'ye yakınlaşarak İngilizlere karşı mücadele etme kararı alınmıştır.

1924'te İran hükûmeti tekrar ayaklanmayacağı koşuluyla affedildiği için İran'a dönmüştür. Fakat 1926'da tekrar ayaklanmış ve Selmas'a saldırmıştır. 1925'te yeni hanedanı kuran Rıza Han tarafından yenilince Türkiye'ye kaçmış Van'ın Başkale ilçesinde tam sınırda bulunan khaskol, keşkol ( kaşkol gelenler) de saklanmıştır. bir süre sonra buraya İran göçmeni Sıddık Ağa (Molla Tevfik'in oğlu) gelmiştir. Simko ağayı buradan sürgün etmiştir. Kuzey Irak'a gitmiştir.

1928'de Pehlevi Hanedanı tekrar af edeceğini söz ederek Simko'nun İran'a dönmesini istemiştir. Temmuz 1930'da Simko birkaç atlı ile birlikte Tebriz'e gitmiş ve törenle karşılanmıştır. Fakat İran hükûmeti Simko ve oğlu Hüsrev'i öldürmüş ve cesetlerini Urmiye'ye götürüp sallandırmıştır.

Simko Shikak

Simko Şikak (doğum adı İsmail Ağa Şikak 1887 - 1930, Kürtçe: سمکۆی شکاک, romanize edilmiştir: Simko Şikak) Şikak aşiretine mensup bir Kürt reisiydi. Kuzeybatı İran'ın Urmiye bölgesindeki Baranduz nehri yakınlarında bulunan Chihriq kalesinde yaşayan önde gelen bir Kürt feodal ailesinde doğdu. 1920 yılına gelindiğinde İran Azerbaycan'ının Urmiye Gölü'nün batısında kalan kısımları onun kontrolü altındaydı. Kürt çiftçilere savaşta önderlik etti ve İran ordusunu birkaç kez yenilgiye uğrattı. İran hükümeti 1930 yılında ona suikast düzenledi. Simko, Hoy Süryanilerinin katliamında yer aldı ve Salmas'ta 1.000 Süryani'nin katledilmesini kışkırttı.

Aile geçmişi

Ailesi, 18. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar Kaçar hükümdarlığı boyunca en önde gelen ve siyasi olarak aktif Kürt ailelerinden biriydi. Sadık Han Şikak, Ağa Muhammed Han'ın ilk Kaçar devletindeki general ve valilerden biriydi ve 10.000 askerden oluşan bir kuvvete komuta ediyordu. Ancak kısa süre sonra gözden düştü ve Kaçar hükümdarı onu öldürmeye teşebbüs etti. Sadık Han, 1797 yılında Şuşa kentinde Kaçar kralına düzenlenen suikastta yer almakla suçlanmıştır. Ailenin diğer önde gelen üyeleri arasında Büyük İsmail Han ve oğlu Ali Han, Ali Han'ın oğlu Muhammed Paşa, Simko'nun kardeşi Cewer (Ja'afar) Ağa bulunmaktadır. Genel valinin emriyle Tebriz'de öldürülen Cewer (Ca'fer) Ağa gibi ailenin birçok üyesi Kaçar devleti tarafından öldürülmüştür.

Siyasi yaşam

Kürt tarihçiler arasında Simko hakkında farklı ve çelişkili görüşler bulunmaktadır. Cewer Ağa'nın öldürülmesinden sonra Simko Şikak güçlerinin başına geçti. Mayıs 1914'te, o dönemde Ruslar tarafından desteklenen bir Kürt siyasetçi olan Abdürrezzak Bedir Han ile bir toplantıya katıldı. İran hükümeti, ailesinin diğer üyeleri gibi ona da suikast düzenlemeye çalışıyordu. 1919'da Azerbaycan valisi Mukarram ul-Molk, Simko'ya içinde bomba olan bir hediye göndererek onu öldürmek için bir plan yaptı.

Simko aynı zamanda Seyyid Taha Gilani (1880'lerde İran'a karşı ayaklanan Şeyh Ubeydullah'ın torunu) gibi Kürt devrimcilerle de temas halindeydi. Seyyid Taha, İran Kürtleri arasında İran Kürdistanı ile Türkiye Kürdistanı'nın bağımsız bir devlet olarak birleşmesi için propaganda yapan bir Kürt milliyetçisiydi.

Osmanlı güçleriyle birlikte Şubat 1915'te 700-800 Ermeni ve Süryani'nin öldürüldüğü Haftevan katliamını organize etti.

Simko Şikak isyanı

Mart 1918'de Simko, işbirliği amacıyla görüşme bahanesiyle Doğu Süryani Kilisesi patriği Mar Şimun XIX Benyamin'e suikast düzenledi ve Mar Şimun arabasına binerken onu ve 150 korumasını pusuya düşürdü. Daniel d-Malik İsmail'in görgü tanıklığına göre, patriklik yüzüğü bu sırada çalınmış ve patriğin cesedi ancak saatler sonra bulunabilmiştir.

Mar Şimun'un öldürülmesinden sonra 16 Mart'ta, Malik Hoşaba ve Bazlı Petros Elia komutasındaki Asurlular Simko'nun Şarah'taki kalesine saldırdılar ve Simko kesin bir yenilgiye uğratıldı. Charah kalesi İranlıların girişimlerine rağmen daha önce hiç fethedilmemişti ve nehir ölü Şikak savaşçılarının kanıyla kıpkırmızı olmuştu. Simko savaş sırasında paniğe kapıldı ve adamlarını terk ederek kaçmayı başardı.

1918 yazına gelindiğinde Simko, Urmiye Gölü'nün batısındaki bölgede otoritesini tesis etmişti.

Bu sırada Tahran'daki hükümet Simko ile sınırlı Kürt özerkliği temelinde bir anlaşmaya varmaya çalıştı. Simko, İran hükümet güçlerinden çok daha güçlü bir Kürt ordusu organize etmişti. Merkezi hükümet onun faaliyetlerini kontrol edemediğinden, kontrolü altındaki alanı genişletmeye devam etti ve 1922'ye gelindiğinde Baneh ve Sardasht şehirleri onun idaresi altındaydı.

1922'deki Sari Taj savaşında Simko'nun kuvvetleri İran Ordusu'nun Salmas bölgesindeki saldırılarına direnemedi ve sonunda yenildi ve Çari kalesi işgal edildi. Simko'ya karşı gönderilen İran Ordusu kuvvetinin gücü 10.000 askerdi.

Miras

Simko'nun isyanları bazılarınca güçlü bir aşiret reisinin bölge genelinde merkezi hükümet üzerinde kişisel otoritesini tesis etme girişimi olarak görülüyor. Bu harekette Kürt milliyetçiliğinin unsurları mevcut olsa da, tarihçiler bunların Kürt kimliğinin tanınmasının Simko'nun hareketinde önemli bir mesele olduğu iddiasını haklı çıkaracak kadar açık olmadığı konusunda hemfikirdir. Herhangi bir idari örgütlenmeden yoksundu ve Simko öncelikle yağmayla ilgileniyordu. Saldırılardan zarar görenler sadece hükümet güçleri ve Kürt olmayanlar değildi, Kürt nüfus da soyuldu ve saldırıya uğradı. Simko'nun adamları diğer Kürtlerle herhangi bir birlik ya da dayanışma duygusu hissetmiş gibi görünmüyor. Kürdolog ve İranolog Garnik Asatrian'ın sözleriyle:

Kürt tarihinin yakın döneminde, Şeyh Ubeydullah'ın isyanından Simko'nun isyanına kadar 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyıldaki isyanların doğasını tanımlamak çok önemli bir noktadır. Bu olayların genel olarak Türk veya İranlı baskıcılara karşı Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin tezahürleri olarak etiketlenmesi, Kürt kimlik yapıcılarının ideolojisinin temel bir unsurudur. (...) Yukarıda da belirttiğim gibi, etnik, kültürel ya da dilsel olarak homojen bir varlık olmaktan çok uzak olan Kürt topluluğu (bkz. yukarıda dn. 5; ayrıca aşağıda dn. 14)- Kürt kimlik yapıcılarının ulusal doktrininin temel bileşeni, her zaman tek bir dil ve tek bir kültürle donatılmış tek bir ulusun birleşik görüntüsü fikri olarak kalmıştır. Bu hayali birlik fikri, fantastik etnik ve kültürel tarih öncesinin yaratılması, tarihi gerçeklerin saptırılması, dilbilimsel verilerin tahrif edilmesi gibi sonuçlara yol açarak Kürt kimlik inşasının temelini oluşturmuştur (Kürt kimliği hakkındaki son Batılı görüşler için bkz. Atabaki/Dorleijn 1990).

Öte yandan Rıza Şah'ın Simko ve Türk aşiret liderlerine karşı kazandığı askeri zafer, Fars olmayan azınlıklara karşı baskıcı bir dönem başlattı. Milliyetçi bir bakış açısıyla, Simko'nun isyanı bağımsızlığı destekleyen bir Kürt aşiret ittifakı kurma girişimi olarak tanımlanmaktadır. Kamal Soleimani'ye göre Simko Şikak "Kürt etno-milliyetçiliğinin sınırları içinde" konumlandırılabilir. Siyaset bilimci Hamid Ahmedi'ye göre:

Rıza Şah'ın İran'ın farklı bölgelerindeki aşiret liderleriyle silahlı çatışmaya girmesi etnik çatışma ve İran devletinin etnik baskısının bir örneği olarak yorumlansa da, gerçekte bu daha çok modern devlet ile modern öncesi dönemin geleneksel sosyo-politik yapısı arasındaki bir çatışmaydı ve etnisite ve etnik çatışma sorunuyla daha az ilgiliydi. Bazı Marksist siyasi aktivistler (bkz. Nābdel 1977) ve farklı İranlı gruplardan etno-milliyetçi entelektüeller (Ghassemlou 1965; Hosseinbor 1984; Asgharzadeh 2007) bu çatışmayı Rıza Şah'ın etnosentrik politikalarının bir sonucu olarak sunmuş olsa da, bu argümanı kanıtlayacak geçerli belgeler sunulmamıştır. Son belgesel çalışmalar (Borzū'ī 1999; Zand-Moqaddam 1992; Jalālī 2001) Rıza Şah'ın Beluc Dust Mohammad Khan, Kürt Simko ve Arap Şeyh Khaz'al ile çatışmasının sadece devlet-kabile karşıtlığının bir tezahürü olduğunu ve başka bir şey olmadığını ikna edici bir şekilde göstermektedir. (...) Kürt etno-milliyetçi yazarlar ve yorumcular ondan milliyetçi bir kahraman imajı yaratmaya çalışmış olsalar da, yerel Kürt birincil kaynakları bunun tam tersini yansıtmakta, onun Kürt yerleşimlerine ve köylerine yönelik acımasız baskısına maruz kalan sıradan ve köylü Kürtler tarafından büyük ölçüde nefret edildiğini göstermektedir.

Ayrıca bakınız

Mar Benyamin Şimun XXI

İlgili kitaplar

  • M.S. Lazarev (Çev.: Mehmet Demir), Emperyalizm ve Kürt Sorunu (1917-1923), Öz-Ge Yayınları, Ankara, ISBN 975-7861-00-6
  • Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü ile Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü Kürt Komisyonu (Çev.: M. Aras), Yeni ve Yakın Çağda Kürt Siyaset Tarihi, Pêrî yayınları, İstanbul, Temmuz 1998, ISBN 975-8245-06-6