Efeminelik
Efeminelik, kadınsılık, femboyluk veya kadınsı tavırlı erkek, bir erkeğin davranış ve cinsiyet rolü olarak feminen davranışlar taşımasıdır. Efemine terimi de kadın doğasında mevcut olduğu varsayılan davranış özelliklerini sergileyen erkek bireyler için kullanılmaktadır. Çünkü bu davranış şekli cinsiyet rolü ve davranış şekliyle ilişkilidir. ⓘ
Erkek cinsiyeti ile kadın cinsel kimliğine fiziken veya ruhen bağlı, hem erkeğin hem de kadının üreme organıyla doğan, testisi olmayan bir penis ve rahmi gelişmemiş vajinası bulunan çift cinsiyetli kişiler hermafrodit olarak adlandırılır. Efeminelikte ise fiziken kadına eğilim algısı olmakla birlikte; aykırı erkeklik olarak nitelendirilen bu durum sosyal ve kültürel anlamda ana toplum algısına ters olduğu iddiası ile kabul edilerek psikolojik, davranış anlamda kadın olmaya yatkın efeminelik olarak adlandırılabilir. Bazen hermafrodit bireyler de efemine olduğu algısıyla ana toplumda ayrımcılığa uğrayıp, dışlanabilir. Çünkü toplum algısında erkek ve kadının cinsiyet kimliği algısı ağır basmaktadır. Kadınsılığın psikolojik yapıda transgender cinsel yönelimi ile yakın ilgisi olabilir. ⓘ
Tarihçe
Terminoloji
Effeminate Latince effeminātus'tan gelir, ex- (ex 'dışarı') ve femina 'kadın' fiili önekinden; 'kadınsı hale getirilmiş, iğdiş edilmiş, zayıflatılmış' anlamına gelir. Bir başka Latince terim de 'yumuşaklık' anlamına gelen mollities'tir. ⓘ
Eski Koine Yunancasında efemine kelimesi κίναιδος kinaidos (Latinceleştirilmiş haliyle cinaedus) ya da μαλακοί malakoi'dir: "en belirgin özelliği diğer erkekler tarafından cinsel olarak nüfuz edilmeyi sözde 'kadınsı' bir şekilde sevmek olan" bir erkek.
"Cinaedus, kız gibi çapraz giyinen ya da flört eden bir erkektir. Aslında kelimenin etimolojisi, karışık bir kadına öykünen dolaylı bir cinsel eylemi akla getirmektedir. Bu terim Yunanca kinaidos'tan ödünç alınmıştır (kendisi de Küçük Asya'daki İyonyalı Yunanlıların bir dilinden gelmiş olabilir, öncelikle elinde bir timpanum veya tefle seyircilerini eğlendiren ve genellikle anal ilişkiyi ima edecek şekilde kalçalarını oynatarak şehvetli bir tarz benimseyen tamamen kadınsı bir dansçıyı ifade eder.... Cinaedus'un birincil anlamı asla ölmedi; terim asla ölü bir metafor haline gelmedi."
Kadınsılık için kullanılan diğer yerel kelimeler şunlardır: hercai menekşe, nelly, güzel çocuk, nancy çocuk, kız çocuk, molly, sissy, pussy, tomgirl, femboy, roseboy ve girl (bir erkek çocuğa veya özellikle yetişkin bir erkeğe uygulandığında). Effete kelimesi de benzer şekilde kadınsılık ya da aşırı düzeltme anlamına gelir, ancak Latince "doğurmuş; bitkin" anlamına gelen effetus teriminden, ex- ve fetus "yavru" kelimelerinden gelmektedir. Kız gibi erkek anlamına gelen tomgirl terimi, erkek gibi kız anlamına gelen tomboy teriminin ters çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Kız gibi oğlan terimi ise kız gibi kızın cinsiyet değiştirmiş halidir. ⓘ
Antik Yunan ve Roma
Yunanistan
Yunan tarihçi Plutarkhos, Ambracia tiranı Periander'in "oğluna" diğer insanların huzurunda "Hala hamile değil misin?" diye sorduğunu ve çocuğun kendisine efemine ya da kadınmış gibi davranılmasının intikamını almak için onu öldürdüğünü anlatır (Amatorius 768F). ⓘ
Aeschines, MÖ 346'da Atinalı Timarchus ve Demosthenes tarafından vatana ihanetle suçlandığında, Timarchus'un kendisini başka erkeklere pazarladığını (ya da onlar tarafından "tutulduğunu") iddia ederek karşı dava açmıştır (Against Timarchus, ve ayrıca Demosthenes'in Batalos ("kıç") lakabını da "erkeksizliğine ve kinaidiā "sına bağlamış ve sık sık "erkeksi olmayan ve kadınsı huyları" hakkında yorum yapmış, hatta kıyafetlerini eleştirmiştir: "Eğer biri o zarif küçük paltoları ve yumuşak gömlekleri senden alsaydı. ... ve onları jüri üyelerinin eline verse, sanırım önceden söylenmemiş olsaydı, ellerinde bir erkek giysisi mi yoksa bir kadın giysisi mi olduğunu söyleyemezlerdi." ⓘ
Demosthenes aynı zamanda pasif homoseksüellik ve gençlerin fahişeliğiyle de ilişkilendirilmektedir: "Plataealı Aristion diye biri var... gençliğinde olağanüstü yakışıklıydı ve uzun süre Demosthenes'in evinde yaşadı. Orada oynadığı rol [lit., 'geçirdiği ya da yaptığı şey'] hakkındaki iddialar çeşitlidir ve bu konuda konuşmak benim için çok uygunsuz olur." ⓘ
Lucian'ın el yazmalarıyla korunan geç dönem Yunan Erôtes'i ("Aşklar", "Arzu Biçimleri", "Gönül İşleri"), "iki erkek, Charicles ve Callicratidas arasında, erkek cinsel zevkinin araçları olarak kadınların ve oğlanların göreceli erdemleri üzerine" bir tartışma içerir. Callicratidas, "oğlanlara olan cinsel tercihi yüzünden kadınsılaşmaktan çok uzaktır... Callicratidas'ın eğilimi onu hipervirile yapar. O halde Callicratidas'ın oğlanlara duyduğu cinsel arzu onu daha çok erkek yapar; erkek cinsiyet kimliğini zayıflatmaz ya da yıkmaz, aksine pekiştirir." Buna karşılık, "Charikles'in kadınlara yönelik erotik tercihi onu kadınsılaştıran bir etkiye sahip gibi görünmektedir: örneğin okuyucu onunla ilk karşılaştığında, Charikles 'kadınlara çekici görünmek için kozmetik ürünlerini ustaca kullanan' biri olarak tanımlanır." ⓘ
Roma
Aşırı süslenme, güzel giysiler ve diğer eşyalar, kadınlarla birlikte olma, bazı meslekler ve kadınlara aşırı düşkünlük Roma toplumunda efemine özellikler olarak kabul edilirdi. Aynı cinsiyetle cinsel ilişkide pasif ya da "altta" gibi uygunsuz bir cinsel pozisyon almak efemine ve doğal olmayan bir davranış olarak kabul edilirdi. Parmakla başa dokunmak ve keçi sakalı bırakmak da efemine olarak kabul edilirdi. ⓘ
Romalı konsül Scipio Aemilianus rakiplerinden biri olan P. Sulpicius Galus: "Her gün ayna karşısında süslenen, parfüm sıkan, kaşlarını tıraş eden, sakallarını ve kalçalarını yolmuş olarak dolaşan, gençken ziyafetlerde sevgilisinin yanında uzun kollu bir tunik giyerek uzanan, şaraba olduğu kadar erkeklere de düşkün olan bir adamın, cinaedi'lerin alışkanlık haline getirdiği şeyi yaptığından şüphe edilebilir mi?" ⓘ
Romalı hatip Quintilian, "Yolunmuş vücut, kırık yürüyüş, kadın kıyafetleri "ni "yumuşak [mollis] ve gerçek bir erkek olmayan birinin işaretleri" olarak tanımlamıştır. ⓘ
Romalı erkekler için erkeklik aynı zamanda acı veren duygular, hastalıklar veya ölüm karşısında bile kendini kontrol etmek anlamına geliyordu. Cicero, "Bir erkeğin acı çekerken kadınsı davranmasını yasaklayan bazı kurallar, hatta yasalar vardır," der ve Seneca ekler, "Eğer hastalığa yakalanmam gerekirse, hiçbir şeyi kontrol dışı, kadınsı bir şekilde yapmamak dileğim olacaktır." ⓘ
İmparator/Filozof Mürted Julian, Galilelere Karşı adlı eserinde şöyle yazmıştır: Neden Mısırlılar daha zeki ve zanaata daha düşkün, Suriyeliler ise savaşçı olmayan ve kadınsı ama aynı zamanda zeki, öfkeli, kibirli ve çabuk öğrenen insanlar? ⓘ
Julius Caesar, Galya Savaşları Üzerine Yorumlar adlı eserinde, Belçikalıların Galyalılar arasında en cesurları olduğunu, çünkü "tüccarların en az onlara başvurduğunu ve aklı kadınsılaştıran şeyleri ithal ettiklerini" yazmıştır. ⓘ
İmparator Marcus Aurelius'un kadınsılığı istenmeyen bir özellik olarak gördüğü açıktır, ancak neye ya da kime atıfta bulunulduğu belirsizdir. ⓘ
İncil
Malakos, Yeni Ahit'in I Korintliler 6:9 kitabında diğer kötü alışkanlıklar arasında sayılır. Çeviriler bunu ifade etmek için farklı terimler kullanmaktadır. Online Yunanca Interlinear İncil, Strongs concordance'ı kullanarak (en son 2008'de düzeltilmiştir) Malakoi'yi "Katamitler" ve Arsenokoitia'yı "oğlancılar" olarak çevirir. James Strong's Exhaustive Concordance to The Bible'ın Yeni Ahit'in Yunanca Sözlüğü'nde 3120 numaralı malakos kelimesi şöyle der: "akrabalığı belirsiz". ⓘ
Eşcinsel erkekler
Çin
Çincede 'kız gibi erkekler' için kullanılan terim niang pao'dur. ⓘ
Eylül 2021'de Associated Press, anakara Çin hükümetinin efemine erkeklerin televizyon reklamlarında görünmesini yasakladığını bildirdi. Çin hükümeti yayıncılara "hanım evladı erkekleri" göstermeyi bırakmaları talimatını verdi. ⓘ
Amerika Birleşik Devletleri
Amerika Birleşik Devletleri'nde erkek çocuklar genellikle homososyaldir ve cinsiyet rolü performansı sosyal rütbeyi belirler. Eşcinsel erkek çocuklar aynı kültürlenmeyi alsalar da daha az uyumludurlar. Martin Levine şöyle özetliyor: "Örneğin Harry (1982, 51-52), eşcinsel katılımcılarının yüzde 42'sinin çocukluk döneminde 'hanım evladı' olduğunu bulmuştur. Heteroseksüel örneklemlerinin sadece yüzde 11'i cinsiyet rolüne uymayan kişilerdi. Bell, Weinberg ve Hammersmith (1981, 188) erkek eşcinsel deneklerinin yarısının çocuklukta cinsiyete uygun olmayan davranışlar sergilediğini bildirmiştir. Heteroseksüel erkekler arasında ise uyumsuzluk oranı yüzde 25'tir. Saghir ve Robins (1973, 18) eşcinsel erkek katılımcılarının üçte birinin toplumsal cinsiyet rollerinin emirlerine uyduğunu tespit etmiştir. Heteroseksüel erkeklerin sadece yüzde 3'ü normdan sapmıştır." Böylece efemine erkekler ya da hanım evlatları fiziksel ve sözlü tacize uğrayarak (Saghir ve Robins, 1973, 17-18; Bell, Weinberg ve Hammersmith 1981, 74-84) kendilerini değersiz hissetmelerine ve "kadınsılaşmalarına" neden olmaktadır. ⓘ
Stonewall ayaklanmalarından önce, eşcinsel erkekler arasında tutarsız cinsiyet rolü performansı fark edilmişti: "Farklı durumlar için farklı bir yüzleri var. Birbirleriyle konuşurken genellikle ince bir değişim geçiriyorlar. Normal görünen erkeklerin birdenbire çapkınca gülümsediklerini, seslerini yumuşattıklarını ve eşcinsel arkadaşlarını selamlarken yüzlerini buruşturduklarını gördüm [...] Çoğu zaman bu değişikliklerin bir eşcinselin güvenini kazandıktan ve benim onaylamama riskini göze alabildikten sonra gerçekleştiğini gördüm. Bir keresinde bir öğle yemeği arkadaşımın kendisinin efemine bir karikatürüne dönüşmesini izlediğimde, 'İnsanın erkek olduğunu her zaman hatırlaması zor' diyerek özür dilemişti." Stonewall öncesi "closet" kültürü eşcinselliği efemine bir davranış olarak kabul ediyor ve bu nedenle moda ve dekorasyona olan ilgi de dahil olmak üzere camp, drag ve gösterişi vurguluyordu. Maskülen eşcinsel erkekler marjinalize edilmiş ve deri alt kültürü gibi kendi topluluklarını oluşturmuş ve/veya denizci üniformaları gibi genellikle işçi sınıfı bireylerle ilişkilendirilen kıyafetler giymişlerdir. ⓘ
Dişiliği paletlerinin bir parçası olarak kullanan erkeklere karşı kesin bir önyargı var; duygusal paletleri, fiziksel paletleri. Bu değişiyor mu? Kadınlık davasını ilerletmeyen şekillerde değişiyor. Fırfırlı pembe şeylerden ya da Hello Kitty'lerden bahsetmiyorum. Tanrıça enerjisi, sezgi ve duygulardan bahsediyorum. Bunlar hala saldırı altında ve daha da kötüye gidiyor.
- RuPaul ⓘ
Stonewall sonrası "klon kültürü" baskın hale gelmiş ve kadınsılık artık marjinalleştirilmiştir. Bunun bir göstergesi, kişisel ilanlarda erkeksi davranan erkeklerin tercih edilmesidir. Eşcinsel olanlar da dahil olmak üzere erkeklerin kadınsılıktan kaçınması, kişisel ve kamu sağlığının olası engellenmesiyle ilişkilendirilmiştir. HIV/AIDS ile ilgili olarak, erkeksi davranışlar, rastgele cinsel davranışlarda bulunurken güvenli seks uygulamalarını umursamamak olarak kalıplaşmıştır. New York'tan gelen ilk raporlar, erkeklere kıyasla daha fazla kadının HIV/AIDS testi yaptırdığını göstermiştir. David Halperin "evrenselleştirici" ve "azınlıklaştırıcı" toplumsal cinsiyet sapkınlığı kavramlarını karşılaştırmaktadır: "'Yumuşaklık' ya tüm normatif erkekliğe musallat olan potansiyel toplumsal cinsiyet başarısızlığı hayaletini, her erkeğin erkekliğine yönelik her zaman mevcut bir tehdidi temsil edebilir ya da küçük bir sapkın bireyler sınıfının çirkinleştirici özelliğini temsil edebilir." ⓘ
Efeminifobi (Randy P. Conner'ın kullandığı şekliyle bazen efemifobik) terimi Will Fellows tarafından güçlü bir efeminite karşıtlığını tanımlamak için ortaya atılmıştır. Michael Bailey, 1995 yılında eşcinsel erkeklerin ve kültürün efemine davranışlar konusundaki kararsızlığını tanımlamak için benzer bir terim olan femifobiyi ortaya atmıştır. Gey yazar Tim Bergling, daha önce kullanılmış olmasına rağmen Sissyphobia: Gay Men and Effeminate Behavior adlı kitabında sissifobi terimini popülerleştirmiştir. Transgender yazar ve biyolog Julia Serano da benzer bir terim olan effemimania'yı ortaya atmıştır. Feminist Sosyolog Rhea Ashley Hoskin, bu terimlerin daha geniş bir yapı olan femmefobi ya da "kadınsı olarak tanımlandığı, somutlaştırıldığı ya da ifade edildiği düşünülen bir kişiye ve kadınsı cinsiyete sahip kişi ve nesnelere yönelik önyargı, ayrımcılık ya da düşmanlık" ile ilişkili olarak anlaşılabileceğini öne sürmektedir. 2000'lerden bu yana, Peter Hennen'in eşcinsel erkekliklere ilişkin kültürel analizi, efemineliğin "öncelikle belirli bir toplumun erkeklik kavramını istikrara kavuşturmak ve dişil olanın reddedilmesine dayalı olarak erkeklerin davranışlarını kontrol etmek için kullanılan tarihsel olarak değişken bir kavram" olduğunu ortaya koymuştur. ⓘ
Modern bağlam
Femboy (alternatif olarak femboi olarak da yazılır), kendini erkek veya ikili olmayan olarak tanımlayan ve elbise ve etek giymek gibi geleneksel olarak kadınsı özellikler gösteren genç bir kişiyi ifade etmek için kullanılan modern bir argo terimdir. Feminen ve erkek çocuk kelimelerinin birleşiminden oluşur. Femboy terimi en azından 1990'larda ortaya çıkmış ve hem cinsel hem de cinsel olmayan bağlamlarda kullanılarak çevrimiçi olarak ilgi görmüştür. Son zamanlarda, femboylar TikTok gibi sosyal medyadaki popülerlikleri ve "Femboy Friday" gibi trendler nedeniyle giderek daha görünür hale gelmiştir. ⓘ
Bu terim bir trans kadın için hakaret veya aşağılayıcı bir terim olarak kullanılabildiği gibi, LGBT topluluğu içinde olumlu bir terim olarak da kullanılmaktadır. ⓘ
Fizik algısı
Bazen 'güzel oğlan', 'kadına benzeyen erkek' anlamına gelen Japonca tanımlama Bishōnen fiziksek görünümü güzel olan veya fiziki anlamda kadına benzer fiziksel yatkınlığı olan kişilerde efemine olarak önyargıyla algılanabilir. ⓘ
Dipnot
- Gay-2-zee: a dictionary of sex, subtext, and the sublime. Continuum International Publishing Group. 2004. ISBN 0826473431. Erişim tarihi: 6 Haziran 2013.
- YÖNLENDİRME Şablon:En ⓘ