Beslenme

bilgipedi.com.tr sitesinden
Örnek bir beslenme etiketi

Beslenme, canlılığın gereklerini yerine getirmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan edinme faaliyetine verilen isimdir.

Canlılar beslenme şekillerine göre 2'ye ayrılırlar. Bunlar :

  • Ototrof canlılar (kendibeslek)
  • Heterotrof canlılar (ardıbeslek, ışbeslek)

Bu ayrımda temel kriter, canlının yaşamını sürdürmek, diğer deyişle metabolizma faaliyetlerini sürdürebilmek için gereken enerjinin kaynağıdır. Ototrof canlılar bu enerjiyi doğal çevreden alırlar, heterotrof canlılar ise, başka canlıların biyokütlelerinde depolanmış enerjiyi kullanırlar.

Metabolizma için gereken enerji, organizma açısından besindir. Dolayısıyla ototrof organizmalara, kendi besinini üretebilen organizmalar demek de olanaklıdır. Keza, heterotrof organizmalar da başka canlıları "yiyerek" beslenen organizmalardır.

Canlıların beslenme biçimleri yönünden ototrof ve heterotrof olarak ayrımı, bu canlıların kullandıkları karbonun kaynağı açısından da net bir ayrımdır. Ototrof organizmalar, metabolizma için gereken karbonu atmosferdeki karbondioksitden alırlar. Heterotrof organizmalar ise gerekli karbonu, diğer canlıların biyokütlelerinden sağlarlar. Dolayısıyla ekosistemde yer alan canlılar, ekosistemdeki karbon çevrimi içinde farklı rollere sahiptirler.

Beslenme, bir organizmanın yaşamını desteklemek için gıdayı kullandığı biyokimyasal ve fizyolojik süreçtir. Yutma, emilim, asimilasyon, biyosentez, katabolizma ve atılımı içerir. Beslenmenin fizyolojik sürecini inceleyen bilime beslenme bilimi (ayrıca beslenme bilimi) denir.

Ototrof canlılar

Kendi besinlerini kendi sentezleyen, su (H2O), karbondioksit (CO2) ve inorganik tuzlardan organik bileşikler esas olarak glikoz oluşturan, enerjiyi bu organik bileşiklerde depolayan canlılardır. Bitkiler ve algler günes ışığını kullanarak besinlerini kendileri üretir. Bu canlılar kendi içinde:

  • Fotosentetik ototroflar. (Fotoototroflar) Biyokimyasal olaylar için gereksinim duydukları enerjiyi güneş ışınlarından, fotosentezle sağlayan canlılardır. Örn : Yeşil ve mor bakteriler.
  • Kemosentetik ototroflar. (Kemoototroflar) Kendileri için gerekli olan enerjiyi amonyak (NH3),hidrojensülfür (H2S) gibi belli organik maddeleri oksitleyerek, kimyasal yoldan, kemosentezle sağlayan canlılardır. Örn : Nitrit,nitrat ve demir bakterileri.

Organizmalar öncelikle kendilerine iki yoldan biriyle karbon sağlar: ototrofi (organik besinin kendi kendine üretilmesi) ve heterotrofi (mevcut organik karbonun tüketilmesi). Işık (fototrofi) ya da kimyasal (kemotrofi) enerji kaynağı ile birlikte organizmalar için dört temel besin grubu vardır.

Besinler

Besinler, bir organizma tarafından hayatta kalmak, büyümek ve üremek için kullanılan maddelerdir. Hayvanlar (insanlar dahil) için ilgili yedi ana besin sınıfı karbonhidratlar, diyet lifi, yağlar, proteinler, mineraller, vitaminler ve sudur. Besinler ya makro besinler (gram miktarlarında ihtiyaç duyulan karbonhidratlar, diyet lifi, yağlar, proteinler ve su) ya da mikro besinler (miligram veya mikrogram miktarlarında ihtiyaç duyulan vitaminler ve mineraller) olarak gruplandırılabilir.

olarak 3 ana başlığa ayrılır.

Diyet

Beslenmede, bir organizmanın diyeti, büyük ölçüde gıdaların bulunabilirliği ve lezzeti tarafından belirlenen, yediği gıdaların toplamıdır.

İnsan beslenmesi

İnsan beslenmesi, insan yaşamını ve sağlığını desteklemek için gerekli olan temel besin maddelerinin gıdalardan sağlanmasıyla ilgilenir. İnsanlarda yetersiz beslenme körlük, anemi, iskorbüt, erken doğum, ölü doğum ve kretenizm gibi eksikliğe bağlı hastalıklara veya obezite ve metabolik sendrom gibi sağlığı tehdit eden durumlara ve kardiyovasküler hastalık, diyabet ve osteoporoz gibi yaygın kronik sistemik hastalıklara neden olabilir. Yetersiz beslenme, akut vakalarda zayıflamaya ve kronik yetersiz beslenme vakalarında marasmus bodurluğuna yol açabilir.

Heterotrof canlılar

Besinlerini ölü veya canlı diğer organizmaların biyokütlelerinden sağlayan canlılar heterotrof canlılardır. Tüm hayvan ve mantar türleri ile birçok bakteri türü bu gruba girmektedir. Heterotrof canlılar besin çeşidine göre üç gruba ayrılırlar:

  1. Herbivorlar: (otçullar) bitkilerle beslenenler. (gevişgetiren memeliler, kemiriciler,bazı böcekler)
  2. Karnivorlar: (etçiller) hayvansal besinlerle beslenenler. (tüm etçiller, kediler, birçok deniz hayvanı)
  3. Omnivorlar: Hem bitkisel hem de hayvansal besinlerle beslenenler: (insan, evsıçanı, ayı, domuz)

Heterotrof beslenme ayrıca üç tipe ayrılabilir:

  1. Organik besin maddelerini katı besinler halinde alan veya başka canlı organizmayı bütün veya parçalar halinde yutan ve bunları sindirerek emen canlılara holozoik canlılar, bu tarz beslenmeye de holozoik beslenme denir. bu canlılar besinlerini bulmak için sürekli hareket halindedirler.
  2. Erimiş organik besinleri doğrudan hücre zarlarından emerek beslenen canlılara saprozoik canlılar, bu tarz beslenmeye de saprozoik beslenme denir. bu canlılar besinlerini katı halde alamazlar, çürümekte olan hayvan ve bitkilerden sağlarlar. maya ve küf mantarları, bazı tek hücreli hayvanlar, bakterilerin çoğu bu gruba dahildir(bkz.fermantasyon),(bkz.putrifikasyon).
  3. Herhangi bir canlının, konukçu veya konak adı verilen başka bir organizmanın üzerinde veya içinde yaşayarak onun zararına beslenmesine parazitik beslenme denir. parazitik canlılar besinlerini katı parçalar halinde alabildikleri gibi, konukçunun dokularındaki veya vücut sıvısındaki organik molekülleri de emebilirler. çeşitli solucanlar, virüsler, mantarlar ve bazı bakteriler bu gruba dahildir.

Hayvan beslenmesi, genellikle bitkiler gibi diğer organizmalarla karşılaştırmalı (veya zıt) olarak hayvanların diyet besin ihtiyaçlarına odaklanır. Etçil ve otçul diyetler, temel nitrojen ve karbon oranlarının kendi özel gıdaları için değişmesiyle zıtlık gösterir. Birçok otçul, sindirilemeyen bitki selülozundan sindirilebilir besinler oluşturmak için bakteriyel fermantasyona güvenirken, zorunlu etçiller vücutlarının başka türlü sentezleyemediği belirli vitaminleri veya besinleri elde etmek için hayvan etleri yemelidir. Hayvanlar genellikle bitkilere kıyasla daha yüksek enerji gereksinimine sahiptir.

Bitki beslenmesi

Bitki besleme, bitki büyümesi için gerekli olan kimyasal elementlerin incelenmesidir. Bitki beslenmesi için geçerli olan birkaç ilke vardır. Bazı elementler bitki metabolizmasında doğrudan rol oynar. Bununla birlikte, bu ilke, varlığı gerekli olmasa da bitki büyümesi üzerinde açık olumlu etkileri olan sözde faydalı elementleri hesaba katmaz.

Liebig'in minimum yasasına göre bitki büyümesini sınırlayabilen bir besin maddesi, bitki onsuz tam yaşam döngüsünü tamamlayamıyorsa, temel bir bitki besin maddesi olarak kabul edilir. Fotosentetik bitkiler tarafından havadaki karbondioksitten elde edilen üç ana temel besin maddesi karbon ve oksijen ile sudan elde edilen hidrojenin yanı sıra 16 temel bitki toprak besini vardır.

Bitkiler temel elementleri kökleri aracılığıyla topraktan ve yaprakları aracılığıyla havadan (çoğunlukla azot ve oksijenden oluşan) alırlar. Yeşil bitkiler karbonhidrat kaynaklarını fotosentez süreci ile havadaki karbondioksitten elde ederler. Karbon ve oksijen havadan emilirken, diğer besinler topraktan emilir. Topraktaki besin alımı, kök tüylerinin proton pompaları aracılığıyla toprağa hidrojen iyonları (H+) pompaladığı katyon değişimi ile sağlanır. Bu hidrojen iyonları, negatif yüklü toprak partiküllerine bağlı katyonların yerini alır, böylece katyonlar kök tarafından alınabilir hale gelir. Yapraklarda, stomalar karbondioksiti almak ve oksijeni dışarı atmak için açılır. Karbondioksit molekülleri fotosentezde karbon kaynağı olarak kullanılır.

Dünya atmosferinde azot bol miktarda bulunmasına rağmen, çok az bitki bunu doğrudan kullanabilir. Bu nedenle çoğu bitki, yetiştikleri toprakta azot bileşiklerinin bulunmasına ihtiyaç duyar. Bu, büyük ölçüde inert olan atmosferik nitrojenin toprakta bakteriler tarafından nitrojen fiksasyon sürecinde biyolojik olarak kullanılabilir formlara dönüştürülmesiyle mümkün olmaktadır.

Beslenme tıbbı

Beslenme tıbbı, beslenme alışkanlıklarının değiştirilerek ağızdan alınan vitamin ve mineral desteğinde bulunulmasına dayanır.

Genellikle hap veya şurup olarak uygulanır.

Tarihçe

Canlı bir organizmanın düzgün fonsiyon yapabilmesi için çok sayıda vitamin (A'dan E'ye harflerle gösterilir) ve (çinko, magnezyum ve krom gibi) mineral alması gerekmektedir. Vitamin ve minerallerin eksikliği hastalıklara yol açmaktadır. İlk olarak 1753'te Deniz kuvvetlerinde doktor olan James Lind tarafından gözlemlenmiştir. Lind uzun yolculuklara çıkan ve taze sebze ve meyve yiyemeyen denizcilerin iskorbüt hastalığına yakalandığını belirlemiş ve öğünlerine limonata eklenmesinin iskorbütü önlediğini gözlemlemiştir.

Her kişinin bireysel beslenme gereksinimlerinin bulunmaktadır. Bir kişi için yeterli ve uygun kabul edilen beslenme şekli ve kullanım miktarları, bir başka kişi için uygun olmayabilir.