Tengri

bilgipedi.com.tr sitesinden

Tengri (Eski Türkçe: 𐰚𐰇𐰚:𐱅𐰭𐰼𐰃, romanize edilmiştir: Kök Teŋri/Тeŋiri, lit. 'Mavi Cennet'; Orta Türkçe; تآنغرِ; Osmanlı Türkçesi: تڭری; Kırgızca: теңир; Türkçe: Tanrı; Azerice: Tanrı; Bulgarca: Тангра; Proto-Türkçe *teŋri / *taŋrɨ; Moğol yazısı: ᠲᠩᠷᠢ, T'ngri; Modern Moğolca: Тэнгэр, Tenger; Eski Uygurca: Old Uyghur alphabet - tankry (tängri).jpg tängriUygurca: تەڭرى tengri ) erken Türk ve Moğol halklarının birincil baş tanrısının adlarından biridir.

Tengri'ye tapınma Tengriciliktir. Tengricilikteki temel varlıklar Gök-Baba (Tengri/Tenger Etseg) ve Toprak Ana'dır (Eje/Gazar Eej). Şamanizm, animizm, totemizm ve atalara tapınmayı içerir.

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte Gök Tanrı (Kök Tengri) ya da Gök'ün yüce tini (ruhu) dir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "Old Turkic letter I.svgOld Turkic letter R2.svgOld Turkic letter NG.svgOld Turkic letter T2.svg" şeklindedir. Yer Tengri Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi

Gök kültü

  • Tenğri (Eski Türkçe): Gök(-tanrısı). Eski Türkçe kaynaklarda Tanrı anlamına geliyor. Aynı sözcük, bugünkü anlamı ile Tanrı diye kullanılıyor.
  • Tenger (Moğolca): Tanrı
  • Tenger Etseg (Moğolca.): Gök Tanrısı'nın Moğollardaki ismi.

Tengri, kişiselleştirilmeyen Gök Tanrısı, ya da Gök'ün tanrısal yüce tini(ruhu). Tengricilik inancına göre doğadaki tüm nesneler birer tine sahiptir (Animizm). Tengri bunların en yücesi, en büyükleridir. İklim doğrudan Tengri'nin isteğine göre değişir. Tengri, acunda (dünyada) dengenin yaratıcısı ve koruyucusudur ve iklimlerin doğal süreçleri, iklimlerin devinimleri onun tarafından sağlanır. Diğer tanrısal varlıklar Tengrici toplumların mitolojilerinde ve kamlarının dualarında insanlara benzer kişiselleştirilmiş bir şekilde tarif edilir; ama Tengri kişiselleştirilmez; sadece zamansız ve sonsuz mavi Gök olarak anılır("Kök" = mavi, "Tengri"= Gökyüzü ; daha sonraları mavi renginden dolayı Gökyüzü'ne de Kök/Gök denilmiştir.).

Tarihte Moğolistan'ın birleştiricisi Cengiz Han, gücünü Tengri'den bir vekilliğe dayandırıyordu ve bütün fermanlarını "Sonsuz Gök'ün dileğiyle..." sözleriyle başlatırdı. Gök Babasına zamansız ve sonsuz gök olarak tapılırdı. Her ne kadar iki oğlu olduğu söylense de (Ülgen ve Erlik), bir kişi olarak görülmezdi.

Ama kutsal görülen Gök'ün Adı "Tengri"yi Doğadaki başka nesnelerle bağlantılı bir şekilde karşılaşmak da mümkündür; mesela Tengri Dağ, Tengri Göl. Çünkü Tengri ayrıca bir ruh kategorisi nin de isimiydi; Gök'e bağlı doğa tinleri. Rafael Bezertinov, "Tengrianizm:Türklerin ve Moğolların Dini" Adlı Kitabında Türklerde 17 ve Moğollarda 99 Gök Ruhu, 77 Yer Su Ruhlarına denk olduğunu öne sürüyor. Ama asıl Göktanrı'yı, Tengri'yi, bunlarla karıştırmamak gerekir. Çünkü Tengricilik'te tek bir yaratıcı vardır ve Onun yardımcısı, eşi ya da kocası yoktur. Tengri tektir.

Eski Türkler'de Tanrı inancı

Orhun yazıtlarında Tengri ismi

Orta Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında yaşayan Eski Türklerin inancı, Gök Tanrı = Kök Tengri inancıdır. Eski Türkçede Tanrı sözcüğü Tengri biçiminde söylenirdi (ayrıca Tengri sözcüğü, gök anlamına da gelirdi). Eskiden Kök olarak söylenen gök sözcüğünün ise Eski Türkçede üç anlamı vardı: Biri bugünkü kullandığımız anlamı ile gök, gökyüzü; biri, yine bugünkü kullandığımız anlamı ile mavi renk; biri de, bugün kullanmadığımız anlamı ile ulu, yüce, kutsal. İşte Kök Tengri/Gök Tanrı deyiminde geçen kök/gök sözünün taşıdığı anlam ulu, yüce, kutsal'dır. Buna bağlı olarak da, Kök Tengri/Gök Tanrı deyimi Ulu Tanrı, Yüce Tanrı anlamlarına gelir.

Gök Tanrı'nın özellikleri

Gök Tanrı'nın özelliklerinden söz etmek gerekirse şunlar söylenebilir: Öncelikle tektir, eşi ve benzeri yoktur. Yaratıcıdır; bilinen ve bilinmeyen her şeyi O yaratmıştır. Savaşlarda Tanrı'nın iradesi ile zafere ulaşılır. Buyurur, iradesine uymayanları cezalandırır. İnsanlara kut ve ülüg (kısmet) bağışlar ama bunları layık olmayanlardan geri alır. Canlılara yaşam verir. Ölüm onun iradesine bağlıdır. Varlıklara yaşam verdiği gibi, dilediğinde de onu geri alır.

Geç devirlerde Türkler arasında yayılan şamanlık Türklerin Gök Tanrı inancına dokunamamıştır. Şamanizm hakkında araştırmaları bulunan M. Eliade, Ulu Tanrı söz konusu olduğunda şamanlığın adeta sırıttığını söyler. Yakut Türkleri'nde Gök Tanrı kavramının karşılığı olan Tangara Kayra Han ile şaman pek meşgul olmaz. Göktürklerden kalan Orhun Anıtları'na göre Tanrı, evrenin ilk nedenidir, yani yaratıcısıdır. Göktürklerin bir kağanlık kurması O'nun isteği ile olmuş, Türk milletine kağanını O vermiştir. Yani, yazıtlara göre Tanrı, Türk milletinin yaşamı ile yakından ilgilenmektedir.

Türklerde Gök Tanrı'nın çok eski çağlardan beri tek bir ulu varlığı temsil ettiğine dair birçok kanıt vardır. Tanrı, Eski Türklerde manevi tek büyük kudret idi. Bizanslı tarihçi Simokattes, Göktürklerin yir-sub'lara (yer-su'lar; ırmak, dağ, orman vb doğa varlıkları) saygı gösterdiklerini ama yalnızca yerin göğün yaratıcısı bildikleri tek bir Tanrı'ya taptıklarını bildirmektedir. 790 yıllarında Tiflis'li St. Abo, Hazar Türklerinin tek bir yaratıcı Tanrı tanıdıklarını söylemiştir. Yine Hazar İmparatorluğu'nun kağanı, Hristiyanların teslis'e (Tanrı'yı üçleme) inanmalarına karşın kendilerinin tek bir Tanrı'ya inandıklarını kaydetmiştir.

Tanrı sözcüğü, bütün Türk şive ve lehçelerinde ortak olarak vardır. Türkçenin temel sözcüklerindendir. M.Ö.'ki Çin yıllığı Shi-ki'de, Büyük Hun İmparatorluğu Kağanı Oğuz Han (Mete) nedeni ile anılan Türkçe Tengri/Tanrı sözcüğü Çince'ye T'ien olarak geçmiştir (Çinliler, Orta Asya'daki Tanrı Dağları'na bu yüzden T'ien-Şan derler). En aşağı 2500 yıllık bir geçmişi olan öz Türkçe Tanrı kelimesi, Moğolca ile birlikte kimi Asya dillerine de yerleşmiştir. Ayrıca Eski Sümer dilinde Tanrı kavramının karşılığı olarak kullanılan Dingir/Tingir sözcüğünün de Tengri sözcüğü ile bağlantısı olmalıdır.

Eski Türklerde Gök Tanrı'ya kurban olarak hayvan kesilirdi. Kurban olarak koç ve aygır geçerliydi. Türklerde insan kurban etme gibi vahşi uygulamalar bulunmadığı gibi, egemen oldukları yerlerde de bu gelenekleri kaldırmaya çalışmışlardır. En makbul kurban olan at kemiklerine Eski Türk mezarlarında sıkça rastlanır.

Eski Türklerde dini törenler

  • İlkbaharda kağan ve ülke ileri gelenlerinin de katılımı ile ata mağarasında yapılırdı. Bu mağara, Bozkurt/Ergenekon Destanı'ndaki Bozkurt'un son yaralı Türk'ü kaçırıp saklamış olduğu mağaradır. Bu mağara kesin olmayan tahminlere göre Turfan (Kao-çang) Dağları'nın (Altaylarda) kuzeyindedir. Burada ataların ruhuna kurbanlar kesilirdi.
  • Haziran ayında Tamır ya da Ongin ırmaklarının kıyısında Gök Tanrı adına yapılırdı. Bu törende tek yaratıcı olarak düşünülen Gök Tanrı'ya aygır kurban edilirdi.
  • Güzün Tailin'de, kutsal sayılan yir-sub'lar (yer-sular; doğa varlıkları, bir tür ermiş, evliya inancı) için yapılırdı.

En eski kanıtlar

Tengri: Gök(-tanrısı). Bu cümlenin en eski kanıtları eski Çin Edebiyatında Hsiung-nu (m.ö. 1766-400) halkını anlatan yazılarda bulunmuştur. Çinlilerin tcheng-li şeklinde verdikleri bu cümle hiç şüphesiz, iki heceli Tengri cümlesinin Çinceleştirilmesidir. Daha geç yazılmış kaynaklarda Çinliler, Tengri olarak teng-ning-li (ya da teng-yi-li) şeklinde üç heceli bir cümle veriyorlar. Ortaya i'nin eklenmesi Çin çevirilerinde olağandır ve üç heceli cümle, Türk dillerinde kanıtlanmıştır; ama en eski kaynaklarda bulunmaz. Bu konu hakkında farklı fikirler var: Şimdiye kadar karşılaştırılmak amacıyla ortaya konulmuş Sümerce Dingir (Sümerlerin en yüksek Tanrısı) ve Çince T'ien (Gök)'den daha çok memnun bırakan (Eski-)Türkçe Teng- (dön[-mek]) olmuştur.

Türklerin Ulusal Tanrısı

Tengri ulusal bir tanrının bütün özelliklerine sahiptir. Türkler Dünyanın Merkezinde oturur, yani kendilerini koruyan Gök'ün altında. Eski Türk yazıtlarının içerikleri çok net bir şekilde Tengri'nin Türklerin Tanrısı (Türük Tengrisi) olduğunu diğer halkların tanrısı olmadığını belirtiyorlar. Tengri bazen kağan unvanını taşıyor, ve özellikle kendi halkını koruyor. Başka tanrısal varlıklarla birlikte, Türk Halkının dağılmamasını, tekrar bir olmasını emrediyor."

Kâşgarlı Mahmud'un ünlü eseri Divân-ı Lügati't-Türk'te Tenğri üç anlamlıdır, bunlar:

  • Tanrı
  • gök, sema (müslüman olmayanlarca)
  • büyük bir dağ, büyük bir ağaç gibi göze ulu görünen her şey (müslüman olmayanlarca).

Tengri'ye ibadet

Hiçbir kam, ritüel Gök Baba'ya, Toprak Ana'ya ve atalara atfetmeden başlamaz. Tengri'nin varlığı, günlük faaliyetlerde evrenin dengesiyle kişisel yaşamın ilintili oluşu açışında hep anılır. Yeni bir şişe içki açıldığında, üsten bir kısım alınıp bir kaba konulur, sonra da dışarıya çıkarılarak Gök Baba'ya, Toprak Ana'ya ve atalara sunulur. Tsatsah olarak bilinen bu ritüel, Moğolistan ve Sibirya dininde hâlâ önemli bir yer işgal eder. Ev hanımları ayrıca aynı şekilde süt ve çay sunarlar, ger 'in etrafında yürürler ve sıvıyı üç kez dört yöne serperler.

Tengri'nin kaderi tayin etmekteki rolü günlük konuşmalarda (mogol.) Tengeriin boşig (Gök'ün takdiri) gibi sözlerle sürekli anılır. Kadınların, mutfağı ve mutfak eşyalarını temiz tutmaları tembih edilir, çünkü onların kirlenmesine meydan vermek Tengri'ye hakaret addedilir. Bayramlarda ve dağ ruhlarına kurban verildiğinde Tengri'ye adaklar verilir ve dua edilir. Ayrıca kişiye özel bir ritüel olarak acil durumlarda Tengri'ye yapılan özel bir kurban vardır. Yağmur yapma ritüelleri doğrudan Tengri'ye hitap etmektedir ve Tengri ile dağ ruhlarına adanmış Obalarda gerçekleşir. Herkesin Tengri'ye yardım için başvurma hakkı vardır, ancak bir felaket veya güçlü bir ruhun müdahalesiyle denge bozulmuşsa, hastasının Tengri ile bağlantısını veya evrendeki dengeyi tekrar tesis etmek üzere şaman, ruhların gücünü kullanır.

Bazı Türk Dillerinde Tengri

Yakut dilinde Tangara; Kuman dilinde Tengre; Karaim dilinde Tangrı; Çuvaşçada Tura; Hakasçada Tigir; Tuvacada Deer; Kırgızca ve Kazakçada Tengri; Tatar dilinde Tengre; Karaçay-Malkar dilinde Teyri; Azerbaycan Türkçesinde Tarı/Tanrı; Türkiye Türkçesinde Tanrı olarak kullanılması bile bu kelimelerin ifade ettiği kavramın Türk halkları arasındaki ortak kullanımının işaretidir.

Tarihçe

Güyüg Han'ın Papa Innocent IV'e yazdığı mektuptan mühür, 1246. İlk dört kelime, yukarıdan aşağıya, soldan sağa, "möngke ṭngri-yin küčündür" - "Ebedi cennetin gücü altında".

Tengri, Göktürklerin ulusal tanrısıydı ve "Türklerin tanrısı" (Türük Tängrisi) olarak tanımlanırdı. Göktürk kağanları iktidarlarını Tengri'den aldıkları bir buyruğa dayandırırlardı. Bu hükümdarlar genellikle Tengri'nin yeryüzünde onu temsil eden oğulları olarak kabul edilirdi. Tengri'nin bu hükümdarlara bahşettiği kudretli ruh olan kut'a eriştikleri inancına dayanan tengrikut, kutluġ ya da kutalmış gibi unvanlar taşırlardı.

Tengri, 6. ila 9. yüzyıllarda Orta Asya bozkır halklarının (Türk halkları, Moğollar ve Macarlar) yönetici sınıfı tarafından tapınılan baş tanrıydı. Uygur kağanları 8. yüzyılda Maniheizm'i devlet dini olarak ilan ettiklerinde önemini yitirmiştir. Tengri'ye tapınma Doğu Avrupa'ya Hunlar ve erken Bulgarlar tarafından getirilmiştir.

Tengri her şeyi yaratan baş tanrı olarak kabul edilir. Bu göksel tanrıya ek olarak, Tengri'nin amaçlarına hizmet eden küçük ilahları (Alpler) da vardı. Gök Tanrı olarak güneşin (Koyaş) ve ayın (Ay Tanrı), ayrıca Umay, Erlik ve bazen de Ülgen'in babasıydı.

Coğrafi isimler

Khan Tengri piramidal zirvesi
  • Çin, Kazakistan ve Kırgızistan arasındaki Tian Shan sıradağlarının piramidal bir zirvesine "Han Tengri" denir. Tian Shan'ın kendisi Uygurca'da Tanri Tagi olarak bilinir.
  • Antarktika'nın Güney Shetland Adaları'ndaki Livingston Adası'nda bulunan Tangra Dağları da tanrının adını taşımaktadır.
  • Bulgarlar Rila sıradağlarındaki büyük bir dağa Tangra'nın adını vermişlerdir, ancak bu dağın adı 15. yüzyılda Osmanlı Türkleri tarafından Musala ("Allah'ın Dağı") olarak değiştirilmiştir.
  • Otgontenger, Moğolistan'daki Khangai dağlarının en yüksek dağı.
  • Tengger Çölü, Çin'in İç Moğolistan bölgesinde bir çöl.

Modern canlanma

"Tengricilik", Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Orta Asya şamanizminin yeniden canlanması için kullanılan bir terimdir. Kırgızistan'da Tengricilik, 2005 başkanlık seçimlerinin ardından devlet sekreteri Dastan Sarygulov başkanlığındaki bir ideolojik komite tarafından Pan-Türkik bir ulusal ideoloji olarak önerilmiştir. Moğolistan'da Tengricilik yok olmamıştır ve halen nüfusun yaklaşık yüzde 2,5'i tarafından uygulanmaktadır. Batı halkları ve Güney halklarının en fazla Tengricilik uygulayıcısına sahip olduğu bilinmektedir. Moğolca'da Tengricilik genellikle "бөө мөргөл" veya "böö mörgöl" olarak anılır.