İkarus

bilgipedi.com.tr sitesinden
Emblema CIV.gif

Atinalı mimar ve mucit Daidalus (Daedalus) ve oğlu İkarus, Kral Minos'un emriyle bir kuleye kapatılır. Daidalus ve oğlu İkarus, Theseus'un Labyrinthos'da (labirent) yolunu nasıl bulabileceğini Ariadne'ye anlatarak Minotaurus'un öldürülmesine yardım ettikleri için kral tarafından cezalandırılmak istenmiştir. Daidalus kendisi ve oğlu için bu kulenin penceresinden kaçmaya yarayacak balmumu ve kuleye ziyaretlerine gelen kuşların tüyleriyle bir çift kanat yapar. Babası; Ikarus'a uçarken zevkten kaçınması gerektiği ve uçmanın coşkusuyla güneşe yaklaşmamasını aynı zamanda da denize yakın uçup kanatların nemlenmesini engellemesi gerektiğini söyler. İkarus uçabilme özgürlüğü ile babasını dinlemez ve güneşe fazla yaklaşınca balmumu erir ve Ege Denizi'ne düşerek hayatını kaybeder. Düştüğü söylenen deniz, İkaria Denizi ve oraya yakın olan adanın adı da İkaria Adası olarak kalmıştır

Jacob Peter Gowy'nin İkarus'un Uçuşu (1635-1637) adlı eseri
İkarus'un Düşüşü. Pompeii'den antik fresk, MS 40-79

İsim

Latince'de bu isim İkarus ([ˈiːkarus]) olur ve İngilizce'de de en sık kullanılan biçimidir. Yunanca ismin daha eski bir *Ϝίκαρος'dan (Wī́karos) geldiği düşünülmektedir. Bu, İkarus'un Etrüskçe adı olan Vikare'ye de yansır.

Efsane

Zeugma, Kommagene'den bir Roma mozaiğinde Daedalus, İkarus, Kraliçe Pasiphaë ve iki refakatçisi
İkarus İçin Ağıt (1898), H. J. Draper

Çok yetenekli bir Atinalı zanaatkâr olan İkarus'un babası Daedalus, Girit Kralı Minos için, karısı ve Girit boğasından doğan yarı insan yarı boğa bir canavar olan Minotor'u hapsetmek üzere Knossos'taki sarayının yakınında bir labirent inşa etmiştir. Minos, Daedalus'un kendisini labirente hapsetmiştir, çünkü Minos'un düşmanı Theseus'un Labirent'ten kurtulmasına ve Minotor'u yenmesine yardımcı olmak için Minos'un kızı Ariadne'ye bir kement (ya da ip yumağı) vermiştir.

Daedalus kendisi ve oğlu için balmumu ve tüylerden iki çift kanat yaptı. Daedalus önce kendi kanatlarını denedi. Ancak adadan kaçmaya çalışmadan önce oğlunu güneşe ya da denize çok yakın uçmaması, kendi uçuş yolunu izlemesi konusunda uyardı. (Daedalus -uyarısında- İkarus'a şöyle der: "Çünkü yeryüzündeki sisler seni ağırlaştırabilir ve güneşten gelen alevler tüylerini eritebilir"). Uçarken sersemleyen İkarus (babasının sözünü dinlemedi) susuzluğunu gidermek için gökyüzüne yükseldi. Ama güneşe çok yaklaştı. Ve hiçbir uyarı olmadan, (güneşten gelen) ısı tüylerini bir arada tutan balmumunu eritti. İkarus'un tüyleri birer birer kar taneleri gibi döküldü. İkarus "kanatlarını" çırpmaya devam etti, ama hiç tüyü kalmamıştı ve sadece çıplak kollarını çırpıyordu. Sonra denize düştü ve boğuldu. Daedalus oğlu için ağladı ve onun anısına en yakın karaya Icaria (Samos'un güneybatısında bir ada) adını verdi. Bugün, adada gömüldüğü varsayılan yer onun adını taşır ve Icaria yakınlarında boğulduğu deniz Icarian Denizi olarak adlandırılır. Euripides üzerine yazılanlara göre, İkarus kendini Güneş Helios'tan daha büyük göstermiş ve tanrı da güçlü ışınlarını ona yönelterek balmumunu eritmek suretiyle onu cezalandırmıştır. Daha sonra Helios, İkarus'un adını İkarya denizine vermiştir.

Pompeii'de Daedalus ve İkarus'u tasvir eden bir fresk, 1. yüzyıl

Helenistik yazarlar, Girit'ten kaçışın aslında Pasiphaë tarafından sağlanan ve Daedalus'un Minos'un peşindeki kadırgaları geride bırakmak için ilk yelkenleri icat ettiği tekneyle olduğu, İkarus'un Sicilya'ya giderken denize düşüp boğulduğu ve Herakles'in onun için bir mezar diktiği gibi birbirinden farklı varyantlar sunarlar.

Klasik edebiyat

Merry-Joseph Blondel'in Güneş ya da İkarus'un Düşüşü (1819) adlı eseri, Louvre'daki Apollo Rotunda'sında

İkarus'un uçuşu Yunan şairler tarafından sık sık geçiştirilmiş ve Pseudo-Apollodorus'ta kısaca anlatılmıştır. Bu konuda Latince yazan Augustus dönemi yazarları arasında Fabula'da Güneş'in kızı Pasiphaë'nin Minotaur'un doğumuyla sonuçlanan büyükbaş hayvan aşkını anlatan Hyginus ve Metamorphoses'te (viii.183-235) İkarus'un hikâyesini uzun uzun anlatan ve başka yerlerde de buna atıfta bulunan Ovid yer alır.

Ortaçağ, Rönesans ve modern edebiyat

Ovid'in İkarus mitini ele alışı ve Phaethon mitiyle bağlantısı, Chaucer, Marlowe, Shakespeare, Milton ve Joyce gibi önemli yazarlar tarafından alınıp yorumlandığı şekliyle İngiliz edebiyatındaki mitolojik geleneği etkilemiştir.

Rönesans ikonografisinde İkarus'un önemi bağlama göre değişir: Messina'daki Orion Çeşmesi'nde suyla ilişkilendirilen pek çok figürden biridir; ama aynı zamanda Amsterdam Belediye Binası'nın İflas Mahkemesi'nde de gösterilir - burada yüksekten uçan hırsı sembolize eder. Geleneksel olarak (ama belki de hatalı bir şekilde) Yaşlı Pieter Bruegel'e atfedilen 16. yüzyıldan kalma İkarus'un Düşüşü ile Manzara tablosu, 20. yüzyılın en önemli iki ekfrastik İngilizce şiirine, W. H. Auden'in "Musée des Beaux Arts" ve William Carlos Williams'ın "İkarus'un Düşüşü ile Manzara" şiirlerine ilham kaynağı olmuştur. İkarus mitine gönderme yapan diğer İngilizce şiirler arasında Anne Sexton'ın "To a Friend Whose Work Has Come to Triumph"; Alan Devenish'in "Icarus Again"; Carol Ann Duffy'nin "Mrs Icarus"; Jack Gilbert'in "Failing and Flying"; Nancy Chen Long'un "It Should Have Been Winter"; Hiromi Yoshida'nın "Icarus Burning" ve "Icarus Redux"; ve hece şairi Mark Antony Owen'ın "Up like Icarus" adlı şiirleri yer almaktadır. Norveçli Axel Jensen 1957 tarihli romanı Icarus: Sahra'da Bir Genç Adam'da İkarus'u sorunlu modern genç erkekler için bir metafor olarak kullanmıştır.

Yorumlama

Sağ altta Girit labirenti bulunan 17. yüzyıl rölyefi (Musée Antoine Vivenel)

Edebi yorum, mitte kişisel aşırı hırsın yapısını ve sonucunu bulmuştur. Daedalus mitinin İkarus ile ilgili bir çalışması Fransız Helenist Françoise Frontisi-Ducroux tarafından yayınlanmıştır. Psikolojide, ateşe duyulan hayranlık, enürezis, yüksek hırs ve yükselişçilik arasında olduğu iddia edilen ilişkiyle ilgili olarak İkarus kompleksi üzerine sentetik çalışmalar yapılmıştır. Psikiyatrik zihinde hastalığın özellikleri, bipolar bozukluğun sarkık duygusal coşkun-yüksek ve depresif-düşük şeklinde algılanmıştır. İkarus kompleksi terimini öneren Henry Murray, özellikle manide kişinin yükseklere düşkün olduğu, hem ateş hem de sudan etkilendiği, narsist olduğu ve fantastik ya da zorlama hayali bilişlerle gözlemlendiği belirtileri bulmuştur. Seth Godin'in 2012 tarihli The Icarus Deception (İkarus Aldatmacası) adlı kitabı, Batı kültürünün İkarus mitini yayma ve yorumlama biçimindeki tarihsel değişime işaret ederek şöyle demektedir: "İkarus'un da çok alçaktan uçmaması konusunda uyarıldığını unutmaya meyilliyiz, çünkü deniz suyu kanatlarının havalanmasını engelleyecekti. Çok alçaktan uçmak, çok yüksekten uçmaktan bile daha tehlikelidir, çünkü aldatıcı bir şekilde güvenli hissettirir."