El-Cahiz

bilgipedi.com.tr sitesinden
El-Cahiz - الجاحظ
Al-Jaahith - African Arab Naturalist - Basra - al jahiz.jpg
El-Cahiz, Basra
Afrikalı-Arap natüralist, evrimci Türkolog yazar ve bilim insanı
Doğum Ebu Osman Amr bin Bahr el-Kinani el-Fukaimi el-Basri 
767-777
Basra, Abbasi Halifeliği
Ölüm Aralık 868 veya Ocak 869 (95 yaşlarında)
Basra, Abbasi Halifeliği
Kariyeri
Etkilendikleri Aristoteles
Etkiledikleri Birûni, İbn Kuteybe, İbn Miskeveyh, İbn-i Tufeyl, İbn Mada'

El-Cahiz veya el-Cahız (Arapçaالجاحظ) gerçek ismi ve tam künyesi Ebu Osman Amr bin Bahr el-Kinani el-Fukaimi el-Basri (d. yaklaşık 767-777 - ö. Aralık 868 veya Ocak 869) olan, Basra doğumlu Afro-Arap yazar ve bilim insanı.

Etnik açıdan Doğu Afrika kökenli bir Afro-Arap olduğuna inanılır. Tanınmış bir Arapça nesir yazarı olduğu gibi Arapça dilinde birçok edebî, bilimsel, teolojik, siyasal-dini polemik ve erken dönem İslam felsefesini konu alan eserler vermiştir. Bilimsel eserlerinde biyoloji,Türkoloji zooloji, tarih ve psikoloji gibi dallara değinmiştir.

Gençliğinde filoloji, leksikografi ve şiir konulu derslere katılmıştır. Eğitimine uzun süre devam eden El-Cahiz teoloji ile de uğraşmış, Kur'an ve hadis üzerine çalışmıştır. Başta Aristo olmak üzere birçok Yunan filozofun eserlerinin tercümelerini okumuştur. Yazın hayatı oldukça verimli geçen el-Cahiz yaşamı boyunca 200 kadar kitap yazmıştır. El-Cahiz 816 yılında dönemin Abbasi başkenti olan Bağdat'a taşınmıştır. Bağdat'ta elli yıl kadar kaldıktan sonra Basra'ya dönmüştür. 868 veya 869 yılında, 95 yaşlarında Basra'da ölmüştür.

İbnü'n Nedîm, El-Cahiz'e atfedilen ve 75'i mevcut olan yaklaşık 140 eser listelemiştir. En çok bilinenler Kitāb al-­Ḥayawān (Canlılar kitabı), hayvanların hareket noktası olduğu bir dizi konu üzerine yedi bölümlük bir özet; Kitāb al-Bayān wa-l-tabyīn (Belagat ve açıklama kitabı), insan iletişimi üzerine geniş kapsamlı bir çalışma; ve Kitāb al-Bukhalāʾ (Cimrilerin kitabı), cimrilik üzerine anekdotlar koleksiyonu; şeklindedir.

Kendi yazdığı ciltlerin üzerine düşmesiyle kitapların ağırlığı altında ezilerek öldüğü söylenmektedir.

el-Cahiz, el-Mehâsin ve'l-Mesâvi' türünde önemli eserler vermiş, bu alanda klasik Arap edebiyatında öncü bir rol üstlenmiştir.

Ebû Osman Amr ibn Baḥr al-Kinānī al-Baṣrī (Arapça: أبو عثمان عمرو بن بحر الكناني البصري), genellikle el-Cāḥiẓ olarak bilinir (Arapça: الجاحظ, Böcek Gözlü, d. 776 - ö. Aralık 868/Ocak 869) edebiyat, teoloji, zooloji ve siyasi-dini polemik eserlerinin yazarı ve nesir yazarıydı. Kendisini Arap kabilesi Banu Kinane'nin bir üyesi olarak tanımlamıştır.

Yaşam

Ebû Osman Amr ibn Bahr ibn Mahbûb, Ebü'l-Kellemas 'Amr ibn Kal' el-Kinânî'nin himayesindeydi, daha sonra el-Fukaymî, diğer adıyla 'Amr ibn Kal' el-Kinânî el-Fukaymî'nin atası Nasa'dan biriydi. Câhız'ın dedesi Siyah bir cemmâl (deveci) ya da cemmâl (hamal) idi; el yazmaları farklıdır. - Amr ibn Kal'ın Fazārah lakaplı Maḥbūb adında bir oğlu vardır ya da Fazārah onun anne tarafından dedesi, Maḥbūb ise baba tarafından dedesidir. Ancak isimler karıştırılmış olabilir. Câhız, Muazz'ın halifeliği sırasında 250 [M.S. 869] yılında ölmüştür. Nedîm, Câhız'ın Ebû Nuvâs ile aynı yaşta ve Cemâz'dan daha yaşlı olduğunu söylediğini aktarır. Câhız'ın erken dönem hayatı hakkında fazla bir şey bilinmemektedir, ancak ailesi çok fakirdi. Basra'da 160/Şubat 776 yılının başlarında doğan Câhız, yazdığı bir kitapta Arap kabilesi Banu Kinane'nin bir üyesi olduğunu iddia etmiştir. Yeğeni de Câhız'ın dedesinin siyah bir deveci olduğunu bildirmiştir.

Ailesine yardım etmek için Basra'daki kanallardan birinde balık satıyordu. Ancak maddi zorluklar Câhız'ı sürekli bilgi aramaktan alıkoymadı. Basra'nın ana camisinde bir grup gençle bir araya gelir ve burada farklı bilimsel konuları tartışırlardı. Abbasi Halifeliği dönemindeki kültürel ve entelektüel devrim sırasında kitaplar kolaylıkla bulunabilir ve öğrenme erişilebilir hale geldi. Câhız, Ebû Ubeyde, Esmaî, Saîd b. Evs el-Ensârî'nin derslerine katıldığı Basra Okulu'nda en bilgili âlimlerden filoloji, lügat ve şiir okudu ve Ahfeş'ten ilm an-nahv (علم النحو, yani, Ahfeş el-Avsât (el-Ahfeş Ebî el-Hasan) ile sözdizimi) çalışmıştır. Yirmi beş yıl boyunca eğitim gören Câhız, Arap şiiri, Arap filolojisi, İslam öncesi Arap tarihi, Kur'an ve Hadisler hakkında hatırı sayılır bir bilgi birikimi edinmiştir. Yunan bilimleri ve Helenistik felsefe, özellikle de Yunan filozof Aristoteles'in felsefesi üzerine tercüme kitaplar okumuştur. El-Cahiz, Ebu Hureyre'nin Hadislerini takip edenleri de eleştirmiş, Hadisçi muhaliflerinden el-nabita ("aşağılık") olarak bahsetmiştir.

Kariyer

Câhız'ın Kitâbu'l-Hayvân (Hayvanlar Kitabı) adlı eserinden bir zürafa.

Câhız henüz Basra'dayken Halifelik kurumu hakkında bir makale yazdı. Bunun onun tek geçim kaynağı haline gelecek olan yazarlık kariyerinin başlangıcı olduğu söylenir. Bir keresinde annesinin ona bir tepsi dolusu defter sunduğu ve hayatını yazarak kazanacağını söylediği anlatılır. Hayatı boyunca Kuran, Arapça dilbilgisi, zooloji, şiir, sözlükbilim ve retorik de dahil olmak üzere çeşitli konularda iki yüz kitap yazmaya devam etti. Yazılarından sadece otuz kitap günümüze ulaşmıştır. Câhız aynı zamanda dilin gramer sisteminin tamamen elden geçirilmesini öneren ilk Arap yazarlardan biriydi, ancak bu, dilbilimci arkadaşı İbn Mâzâ'nın iki yüz yıl sonra konuyu ele almasına kadar gerçekleştirilmeyecekti.

Nedîm bu pasajı Câhız'ın bir kitabından alıntılamıştır:

Ben bu iki kitabı yazarken, Müminlerin Emiri'nin önem verdiği ve onurlandırdığı Kur'an'ın yaratılışı hakkında ve diğeri de Benû Haşim, Abd Şems ve Mahzûm ile ilgili üstünlük hakkında idi. Simakān, Spica ve Arcturus'un üzerinde oturmak ya da 'Ayyūk'un tepesinde oturmak ya da kırmızı sülfürle uğraşmak ya da 'Anqā'yı En Büyük Kral'a götüren ipiyle yürütmekten başka ne hakkım vardı.

Câhız MS 816'da Abbasi Halifeliğinin başkenti olan Bağdat'a taşındı, çünkü halifeler bilim adamlarını ve âlimleri teşvik ediyorlardı ve Beytü'l-Hikme kütüphanesini henüz kurmuşlardı. Ancak en-Nedim, Câhız'ın, halife Me'mûn'un imamet ve hilafet hakkındaki kitaplarını, belagatli ifadeleri, pazar yeri konuşmalarını, seçkinlerin ve kralların konuşmalarını kullandığı için övdüğü iddiasının abartılı bir kendini yüceltme olduğundan şüphelenmiş ve Me'mûn'un bu sözleri söylemiş olabileceğinden şüphe etmiştir. Câhız'ın kütüphane müdürü Sehl b. Hârûn'un (ö. 859/860) belagatli edebî üslubuna hayran olduğu ve onun eserlerinden alıntılar yaptığı söylenir. Halifelerin himayesi ve kendini kabul ettirme ve daha geniş bir kitleye ulaşma arzusu nedeniyle Câhız Bağdat'ta kaldı.

Nedîm bir anekdotun kaynak bakımından farklı iki versiyonunu verir: İlk kaynağı Ebû Hiffân, ikincisi ise nahivci Müberred'dir, - ve Câhız'ın üç büyük bibliyofil ve âlimden biri olarak -diğer ikisi el-Fetḥ ibn Khāqān ve kadı İsmā'īl ibn Isḥāq- sahip olduğu şöhretin hikâyesini yeniden anlatır; öyle ki "Câhız'ın eline ne zaman bir kitap geçse, nerede olursa olsun onu okurdu. Hatta çalışmak için el-Verrâkûn'un dükkânlarını kiralardı."

Câhız, Me'mûn'un hükümet sekreterliğinde İbrâhîm b. Abbâs Tûlî'nin yerine geçti ancak sadece üç gün sonra ayrıldı. Daha sonra Samarra'da) çok sayıda kitabını yazdı. Halife Me'mun, Câhız'ın çocuklarına ders vermesini istemiş, ancak çocukları Câhız'ın şaşkın bakışlarından (جاحظ العينين) korkunca fikrini değiştirmiştir. Lakabının kökeninin bu olduğu söylenir. Halife Mütevekkil'in sahaf arkadaşı Feth ibn Hakan'ın himayesinden yararlandı, ancak onun Aralık 861'de öldürülmesinden sonra Samarra'yı terk ederek memleketi Basra'ya gitti ve "cariyesi, hizmetçisi, bir uşağı ve bir eşeği" ile birlikte malikanesinde yaşadı. Bir rivayete göre 868 yılının sonlarında, özel kütüphanesindeki bir yığın kitabın üzerine çökmesi sonucu orada öldü.

En önemli kitaplar

Câhız'ın Kitâbü'l-Hayevân'ından yumurtalı bir yuvada bir devekuşunu (Struthio camelus) tasvir eden bir sayfa. Basra.

Kitāb al-Ḥayawān (كتاب الحيوان) 'hayvanlar kitabı'

Kitāb al-Ḥayawān, 350'den fazla hayvan türünü anlatan anekdotlar, şiirsel betimlemeler ve atasözlerinden oluşan yedi ciltlik bir ansiklopedidir. Kendisine beş bin altın (5. dînâr) ödeyen Muhammed ibn Abdülmelik ez-Zeyyât'ın onuruna yazılmıştır. 11. yüzyıl âlimi Hatib el-Bağdadi bu eseri Aristoteles'in Kitâbü'l-Hayevân'ından "intihalden biraz daha fazlası" olarak değerlendirmiştir - Aristoteles'in kendisine de "Bergamalı Asklepiades" ile ilgili olarak intihal suçlaması yöneltilmiştir. Daha sonraki araştırmacılar Câhız'ın eserinde sınırlı bir Aristoteles etkisi olduğunu ve Bağdadi'nin Aristoteles'in eserine aşina olmayabileceğini belirtmişlerdir.

Conway Zirkle, 1941 yılında doğal seleksiyon biliminin tarihi hakkında yazarken, bu eserden yaptığı bir alıntının Arap bir bilginden bulabildiği tek ilgili pasaj olduğunu söylemiştir. Bu eserin İspanyolca çevirisine atıfta bulunarak varoluş mücadelesini anlatan bir alıntı yapmıştır:

Sıçan yiyeceği için dışarı çıkar ve onu elde etmekte zekidir, çünkü kendisinden güç olarak daha aşağı olan tüm hayvanları yer" ve karşılığında, "onu yutmak için arayan" ve sıçandan daha güçlü olan yılanlardan, kuşlardan ve yırtıcı yılanlardan kaçınmak zorundadır. Sivrisinekler "içgüdüsel olarak kendilerini yaşatan şeyin kan olduğunu bilirler" ve bir hayvan gördüklerinde "derinin kendilerine yiyecek olarak hizmet etmek üzere şekillendirildiğini bilirler". Buna karşılık sinekler "en çok sevdikleri yiyecek olan" sivrisinekleri avlar ve yırtıcı hayvanlar da sinekleri yer. "Kısacası, tüm hayvanlar yiyecek olmadan var olamazlar, avlanan hayvan da sırası geldiğinde avlanmaktan kaçamaz. Her zayıf hayvan kendinden daha zayıf olanları yer. Güçlü hayvanlar da kendilerinden daha güçlü başka hayvanlar tarafından yutulmaktan kaçamazlar. Bu bakımdan insanlar da, aynı uç noktalara varmasalar da, bazıları diğerlerine göre hayvanlardan farklı değildir. Kısacası, Tanrı bazı insanları diğerlerinin yaşam nedeni olarak yaratmıştır ve aynı şekilde, diğerlerini de birincilerin ölüm nedeni olarak yaratmıştır."

El-Cahiz eko-sistemleri tanımış ve Aristoteles gibi kendiliğinden oluşuma inanmıştır. Kitapta birbirine bağlılığı ifade etmek için sık sık ağ ve şebeke metaforlarını kullanmıştır.

Kitāb al-Bukhalā' (البُخلاء) 'cimriler kitabı' (diğer adıyla 'cimrilik ve cimriler')

Açgözlüler hakkında bir öykü derlemesi. Mizahi ve hicivsel olan bu eser, Câhız'ın nesir üslubunun en iyi örneğidir. Câhız okul müdürlerini, dilencileri, şarkıcıları ve kâtipleri açgözlü davranışlarından dolayı alaya alır. Hikâyelerin çoğu Arapça konuşulan dünyadaki dergilerde yeniden basılmaya devam etmektedir. Kitap, Câhız'ın en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilir. Baskılar: Arapça (Al-Ḥājirī, Kahire, 1958); Arapça metin, Fransızca önsöz. Le Livre des avares. (Pellat. Paris, 1951)

Kitâbu'l-Beyân ve't-Tebyîn 'Belagat ve İstidlal Kitabı'

el-Beyan ve't-Tebyin, Câhız'ın epifaniler, retorik konuşmalar, mezhep liderleri ve prensler üzerine yazdığı son dönem eserlerinden biridir. Her ne kadar gerçek anlamda bir şair ya da filolog olmasa da -Câhız akla gelebilecek hemen her konuyla yakından ilgilenmiştir- bu kitabın Arap edebiyat teorisini biçimsel ve sistematik bir şekilde başlattığı kabul edilir. Câhız'ın belagati, konuşmacının etkili bir mesaj iletirken bunu istediği kadar kısa ya da ayrıntılı tutabilme yeteneği olarak tanımlaması, sonraki Arap edebiyat eleştirmenleri tarafından geniş ölçüde kabul görmüştür.

Fakhr al-Sūdān wa-al-Bīḍān (فَخْر السُودان وا البيضان) 'siyahların beyazlara karşı gururu'

Bu kitap, siyahlar ve beyazlar arasında hangi grubun daha üstün olduğuna dair hayali bir tartışma olarak kaleme alınmıştır. Câhız, siyahların kendi kültür ve dillerine özgü bir hitabet ve güzel konuşma yeteneğine sahip olduklarından bahseder.

Zenc'de ("Svahili sahili")

Zenciler hakkında şunları yazmıştır:

Yeryüzünde cömertliğin Zenciler kadar evrensel olarak gelişmiş olduğu başka bir halk olmadığı konusunda herkes hemfikirdir. Bu insanlar tefin ritmine göre dans etme konusunda doğal bir yeteneğe sahipler, hem de bunu öğrenmeye gerek duymadan. Dünyanın hiçbir yerinde daha iyi şarkıcı yoktur, daha gösterişli ve güzel konuşan bir halk yoktur ve hakarete daha az meyilli bir halk yoktur. Başka hiçbir ulus bedensel güç ve fiziksel dayanıklılıkta onları geçemez. İçlerinden biri devasa blokları kaldırabilir ve çoğu Bedevi'nin ya da diğer ırkların üyelerinin gücünün ötesinde ağır yükler taşıyabilir. Asaletin erdemleri olan cesur, enerjik ve cömerttirler, ayrıca iyi huyludurlar ve kötülüğe eğilimleri azdır. Her zaman neşeli, güler yüzlü ve kötülükten uzaktırlar ki bu da asil bir karakterin işaretidir.

Zencler, Tanrı'nın onları çirkinleştirmek için siyah yapmadığını, aksine çevrelerinin onları bu hale getirdiğini söylerler. Bunun en iyi kanıtı, Araplar arasında Benu Süleym bin Mansur gibi siyah kabilelerin bulunması ve Benu Süleym dışında Harra'ya yerleşen tüm halkların siyah olmasıdır. Bu kabileler sürülerine bakmak, sulama işleri, el işçiliği ve ev hizmetleri için Ashban'dan köleler ve Bizanslılardan eşler alırlar; ancak Harra'nın hepsine Banu Sulaim'in ten rengini vermesi üç nesilden az sürer. Bu Harra öyle bir Harra'dır ki, orada yaşayan ceylanlar, devekuşları, böcekler, kurtlar, tilkiler, koyunlar, eşekler, atlar ve kuşların hepsi siyahtır. Beyaz ve siyah, çevrenin, suyun ve toprağın doğal özelliklerinin, güneşten uzaklığın ve ısı yoğunluğunun sonucudur. Allah tarafından bir başkalaşım, ceza, çirkinleştirme ya da lütuf söz konusu değildir. Ayrıca, Beni Süleym topraklarının Türklerin topraklarıyla pek çok ortak noktası vardır; develer, yük hayvanları ve bu insanlara ait her şey görünüş olarak birbirine benzer: Onların her şeyi Türk görünümündedir.

Mu'tezilî kelam tartışmaları

Câhız, iki Mu'tezile arasındaki kelâmî bir tartışmaya müdahale etmiş ve Bişr b. el-Mu'temir'in eleştirilerine karşı Ebü'l-Hüzeyl'i savunmuştur. Bir başka Mu'tezile kelâmcısı olan Cafer b. Mübeşşir de "Câhız'a reddiye" yazmıştır.

Encyclopedia Britannica'ya göre, "halife Me'mûn ve halefi tarafından desteklenen rasyonalist Mu'tezile kelam ekolünün bir parçasıydı. Mu'tezile halife Mütevekkil tarafından terk edildiğinde, Câhız Menâkıb at-turk (İng. trans., "Exploits of the Turks") gibi makaleler yazarak gözden düşmemiştir.

Ölüm

Câhız Bağdat'ta elli yıldan fazla kaldıktan sonra hemipleji hastalığıyla Basra'ya dönmüştür. Hicrî 255 / Aralık 868 - Ocak 869'da Muharrem ayında Basra'da vefat etti. Kesin ölüm nedeni belli değildir, ancak popüler bir varsayım Câhız'ın özel kütüphanesinde büyük kitap yığınlarından birinin üzerine düşerek anında öldüğü yönündedir.

Eserleri

Aşağıda el-Cahiz'in bazı önemli eserlerine yer verilmiştir. Bunların dışında el-Cahiz sosyal psikoloji ve hayvan psikolojisi konularında ilk incelemeleri yazan kişidir. Bu konulardaki kitaplarında karıncaların sosyal yapısını (örgütlenmesini) incelemiş, hayvan iletişimi ve psikolojisine değinmiştir.

  • Kitab el-Hayavan

Kitab el-Hayavan ("Hayvanlar Kitabı"), 350'den fazla hayvan türünü şiirsel anlatım, anekdotlar ve atasözleri ile açıklayan ve tanımlayan ansiklopedik bir eserdir.

Cahiz'in Hayvanlar kitabından bir sayfa

Kitapta el-Câhiz doğal çevrenin hayvanlar üzerindeki etkisinden söz etmiş ve bir evrim kuramı geliştirmişti. Çevrenin bir hayvanın hayatta kalma olasılığına etkilerini incelemiştir. Kitapta el-Cahiz besin zincirlerinden de, örneklerle, bahsetmiş ve böylece bu kavramdan bahseden ilk kişi olmuştur.

Çevresel determinizmin ilk taraftarlarından olan el-Cahiz, çevre koşullarının belirli bir topluluğun bireylerinin fiziksel karakteristiklerini nasıl belirleyebileceğine de yer vermiş, anlatmıştır. İnsanların derilerindeki renk çeşitliliğinin, özellikle de siyahilerin, kökenini açıklamak için doğal seçilim ve çevresel determinizm kuramlarını kullanmıştır.

  • Kitab el-Buhala

Kitab el-Buhala ("Cimriler Kitabı"), cimri ve açgözlü üzerine nesir stilinde yazılmış bir eserdir. Mizahi ve hicivsel bir üsluba sahip eser aynı zamanda insan psikolojisi incelemesidir. el-Beyan ve't-Tebyin (Arap dili ve edebiyatı üzerine açıklamalar) Kitabu'l-Heyevan (Zooloji, hayvan türlerinin evrimi, iklim ve çevrenin etkisi üzerine deney ve gözlemlerinide aktardığı en önemli eseri) Kitabu't-Tedvir (Felsefe, kozmoloji, astroloji, sihir ve müzik üzerine) et-Tac fi Ahlaki'l-Müluk(Halife Mütevekkil Alella'a devleti nasıl yönetmesi gerektiği hakkında önerilerde bulunması) el-Osmaniyye (Şiilerin iddialarına karşılık ilk üç halifeyi savunuyor) Kitap fi'l Abbasiyye (Abbasilerin hilafete layık olduğunu ispat etmeye çalışıyor) Tasvibu Ali fi Tahkimi'l Hakemeyn (Hakem olayında Haricilere karşı Ali'yi savunuyor) Fezail-u Mu'tezile (Tevhid ve Adalet Ekolü mensuplarını övüyor) Bunlardan başka Cahiz'in 244 kitabı bulunduğu, ona nispet edilenlerle birlikte bu sayının 360'a çıktığı, sadece 25 kadarının günümüze ulaştığı rivayet edilmektedir.

  • Menâkıb Cünd el-Hilafe ve Fuza'il el Etrak

El-Cahiz Menâkıb Cünd el-Hilafe ve Fuza'il el Etrak ("Hilafet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Faziletleri") adlı eserini Samarra'nın merkez olduğu yıllarda, Mütevekkil'in hilafeti döneminde kaleme almıştır. Bu kitap, o dönemden itibaren Memlûk anlayışında değişimin başladığını göstermektedir. Katı müslümanların doğru yoldan kopmuş saymalarıyla birlikte sünnilik tarafından dinden çıkma sayılmayan Mutezile mezhebine mensup olan el-Cahiz kitabında, artık İslamı korumayı üstlenenin ırk ayrımı ile değerlendirilmesinin doğru olmadığını savunur.

Kılıcı demir eden, döven, suveren, bileyen, kabza kabı yapan, kabın demirini takan, kının ağaçlarını yontan, derisini debbağlayan, tezyinatını yapan, kılıç bağını diken hep başka kimselerdir. Türk bunlarını hepsini başından sonuna kadar bizzat kendisi yapar.

Kitapta Türkler, özellikle savaş yetenekleriyle öne çıkarılır.

Fikirleri karışık, kafaları dağınık olanlar, Çinlilerin sanatta, Yunanların felsefe ve hikmette, Arapların şiir ve feraset ilminde, Sasanilerin siyasette, Türklerin ve harpte gösterdikleri maharet gibi tam ve mükemmel maharet gösteremezler.
  • Kitâb’ûl-Beyân ve’t-Tebyin

Mu'tezile teolojik tartışması

El-Cahiz, iki Mu'tezili arasındaki teolojik bir anlaşmazlığa müdahale etti ve Abu Al-Hudhail Al-Allaf'ı Bishr ibn al-Mu‘tamir'in eleştirilerine karşı savundu. Başka bir Mu'tezile ilahiyatçısı olan Ja‘far ibn Mubashshir, “El-Cahiz'e bir reddiye” yazdı.