Bolşevizm

bilgipedi.com.tr sitesinden

Bolşevizm (Bolşevik'ten), mevcut kapitalist devlet sistemini yıkmaya, iktidarı ele geçirmeye ve "proletarya diktatörlüğünü" kurmaya odaklanmış, katı bir şekilde merkezileşmiş, uyumlu ve disiplinli bir toplumsal devrim partisinin oluşumuyla ilişkili Sovyet Marksist-Leninist siyasi düşünce ve siyasi rejimin devrimci sosyalist akımıdır.

Bolşevizm 20. yüzyılın başında Rusya'da ortaya çıkmış ve Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi içindeki Bolşevik fraksiyonun - ve her şeyden önce fraksiyonun kurucusu Vladimir Lenin'in - faaliyetleriyle ilişkilendirilmiştir. Marksizm topraklarında kalan Bolşevizm, aynı zamanda 19. yüzyılın ikinci yarısındaki devrimcilerin (Sergey Nechaev, Pyotr Tkachev, Nikolay Chernyshevsky) ideoloji ve pratiklerinin unsurlarını özümsemiş ve popülizm gibi yerel sol radikal hareketlerle birçok temas noktası olmuştur. Bolşevizmin ana teorisyeni Vladimir Lenin'di; onun yanı sıra Bolşevizmin teorisyenleri arasında Leon Troçki, Nikolay Buharin ve Yevgeni Preobrazhenski de vardı.

Ekim 1917'de Bolşevik hizip, diğer (sosyalist partiler de dahil) partilerin oluşturduğu Geçici Hükümete karşı silahlı bir ayaklanma düzenledi ve iktidarı ele geçirdi (bkz. Ekim Devrimi).

Bazı araştırmacılar Bolşevik teoriye, Tüm Birlik Komünist Partisi'ne (Bolşevikler) başkanlık eden ve aynı zamanda Sovyetler Birliği'nde tam devlet iktidarına sahip olan Joseph Stalin'in programını atfetmektedir. Ancak diğerleri (hem Stalin'in çağdaşları hem de daha sonra gelenler) "Bolşevizm" ve "Stalinizm "i birbirine karıştırmamakta, bunların çok yönlü (devrimci ve termidorcu) olgular olduğunu düşünmektedir.

"Bolşevizm" ve daha sonra "komünizm" ifadesi, Batı tarih yazımında belirli bir siyasi dönemde Sovyet iktidarının belirli bir dizi özelliği anlamında yerleşik hale gelmiştir. Günümüzde "Bolşevik" ismi çeşitli Marksist-Leninist ve Troçkist gruplar tarafından aktif olarak kullanılmaktadır.

Bolşevikler
Большевики
Presidium of the 9th Congress of the Russian Communist Party (Bolsheviks).jpg
1920 Bolşevik Parti toplantısı: oturanlar (soldan sağa) Enukidze, Kalinin, Buharin, Tomski, Laşeviç, Kamenev, Preobrajenski, Serebryakov, Lenin ve Rıkov
Ardıl Sovyetler Birliği Komünist Partisi
Kuruluş 1903
Kapanış 1952 (Sovyetler Birliği Komünist Partisi olarak yeniden isimlendirildi)
Merkez Değişken
Ürünler Pravda gazetesi
Lider Vladimir Lenin
Önemli kişiler Vladimir Lenin
Lev Troçki (önceden Menşevik)
Josef Stalin
Lev Kamenev
Yakov Sverdlov
Aleksey Rıkov
Stepan Şaumyan
Mikhail Olminsky
Anatoli Lunaçarski
Simon "Kamo" Ter-Petrosian
Roman Malinovski
Ana kurum Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi

Bolşevik, çoğunluktan yana anlamına gelen Rusça kelime, 1903 yılında düzenlenen Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin İkinci Kongresi'nde Vladimir Lenin ve Julius Martov arasında yeni kurulmakta olan partinin üyelik tanımı üzerine başlayan görüş ayrılığı sonucu yaşanan ayrışmadaki taraflardan Lenin yanlısı grup. Kongrede Lenin yanlıları çoğunlukta olduğu için Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik olarak, azınlıktaki Martov yanlıları da Menşevik olarak adlandırılacaktır.

Kongreden sonra iki taraf arasında birleşme girişimleri olsa da birleşme gerçekleşmeyecek ve 1912 yılında kesin ayrım yaşanacaktır. Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı alacaklar ve Sovyetler Birliği'ni kuracaklardır.

Tarih

Bolşevizm 1903'ten beri bir siyasi düşünce akımı ve siyasi parti olarak varlığını sürdürmektedir.

- Vladimir Lenin. "Komünizmde "Solculuk" Çocukluk Hastalığı" (Yazıların Tamamı). 41 (Vladimir Lenin ed.): 6. : Cite journal requires |journal= (help) Metin

Bolşevizm kavramı, Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin İkinci Kongresi'nde (1903) partinin iki gruba bölünmesi sonucunda ortaya çıktı: Lenin taraftarları ve diğerleri. Bölünmenin ana nedenlerinden biri yeni tipte bir parti sorunuydu. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi Tüzüğü üzerindeki çalışmalar sırasında Vladimir Lenin ve Yuliy Martov, parti üyeliğine ilişkin maddenin iki farklı şekilde ifade edilmesini önerdiler. Lenin - parti üyesi, programı ve tüzüğü tanıyan, üyelik aidatını ödeyen ve parti örgütlerinden birinde çalışan bir vatandaştır. Martov tüzüğün ilk iki şartla sınırlandırılmasını önerdi. Partinin merkez organlarına yapılan seçimlerde çoğunluğu Leninist formülasyonun destekçileri kazandı, ardından Lenin kendi fraksiyonunu "Bolşevikler" olarak adlandırmaya başladı, Martov ise destekçilerini "Menşevikler" olarak adlandırdı. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin sonraki tarihinde, Lenin'in destekçileri genellikle kendilerini azınlıkta bulsalar da, onlara siyasi açıdan avantajlı olan "Bolşevikler" adı verildi.

Lenin'in biyografi yazarı Robert Service'in de belirttiği gibi, yeni kurulan partinin iki gruba bölünmesi "Rus Marksistlerini bir şok durumuna sürükledi". Petersburg'un aşırı sol Marksistleri dışında herkes Lenin'in parti politikasına katılmıyordu.

Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin 1906'daki Dördüncü Kongresi'nde, partinin örgütsel birliği geçici olarak yeniden sağlandı. Beşinci Kongre'de, Bolşevikler ve Menşevikler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle çalışamaz hale gelen Merkez Komite seçildi ve Kongre sırasında Bolşevik delegeler tarafından hizip toplantılarından birinde oluşturulan Vladimir Lenin başkanlığındaki Bolşevik Merkez, partinin Bolşevik örgütlerinin liderliğini keyfi olarak devraldı.

Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin 18-30 Ocak 1912 tarihlerinde düzenlenen ve kendisini Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin tüm parti konferansı ve partinin en yüksek organı olarak tanımlayan Altıncı (Prag) Konferansı'nda neredeyse sadece Lenin'in destekçileri temsil edildi. O zamana kadar partinin merkez komitesi fiilen ortadan kalkmış (son plenumu Ocak 1910'da yapılmıştı) ve parti kendisini resmi bir lider merkezden yoksun bulmuştu. Bu bağlamda, Prag Konferansı'nda bir Bolşevik Merkez Komitesi seçildi.

Lenin 1916'da, klasik Marksizmin yeni koşullardaki gelişimine önemli bir katkı olan Kapitalizmin En Yüksek Aşaması Olarak Emperyalizm adlı eserini yazdı. Bu eserde, emperyalizm çağında kapitalizmin ekonomik ve siyasi gelişiminin eşitsizliği tezi ifade edilmiş ve teorik olarak temellendirilmiştir; bu da, devrimci hareketin başında proletarya diktatörlüğünün kurulmasına kadar gitmeye hazır disiplinli bir avangardın olması koşuluyla, sosyalizmin başlangıçta Rusya gibi henüz ekonomik olarak yeterince gelişmemiş birkaç veya tek bir ülkede zafer kazanma olasılığı sonucuna götürmektedir.

Dünya Savaşı'nın patlak vermesinin hemen ardından Lenin ve destekçileri, çarlığın savaşta yenilgiye uğratılması ve emperyalist savaşın bir iç savaşa dönüştürülmesi sloganını ileri sürdüler. Lenin'in dünya savaşında kendi hükümetlerini destekleyen sözde "sosyal-şovenistlere" yönelik eleştirisi bununla bağlantılıydı. Lenin iç savaşı "sınıf mücadelesinin kaçınılmaz bir devamı, gelişimi ve yoğunlaşması" olarak görüyordu.

Şubat Devrimi'nin başlangıcında, Bolşevik fraksiyonun önde gelen isimleri çoğunlukla sürgünde ya da göçmen durumundaydı ve bu nedenle Bolşevikler devrimde örgütlü bir rol almadı. Sürgünden dönen ve Menşevikler ve Sosyalist Devrimcilerle birlikte Petrograd Sovyeti'nin üyesi olan Bolşevik liderler, başlangıçta Geçici Hükümet ile işbirliği yapma eğilimindeydiler. En başından beri, henüz yurtdışındayken Lenin, devrimin burjuva-demokratik aşamasından bir sonraki "proleter" aşamasına geçişe, iktidarın ele geçirilmesine ve savaşın sona ermesine aktif bir şekilde hazırlanmak için Petrograd Sovyeti'nin Geçici Hükümet'ten derhal kopması konusunda ısrar etti. Rusya'ya döndüğünde, Bolşevik parti için yeni bir eylem programı - Nisan Tezleri - hazırladı ve bu programda proletaryanın ve yoksul köylülüğün çıkarları doğrultusunda tüm iktidarın Sovyetlere devredilmesi talebini gündeme getirdi. "Teorik", "bilimsel" Bolşevizmin temsilcileri arasında bile dirençle karşılaşan Lenin, alt sınıfların - yerel parti örgütlerinin, acil pratik eylem taraftarlarının - desteğine güvenerek bunun üstesinden gelmeyi başardı. Rusya'da sosyalizmin mümkün olup olmadığına ilişkin tartışmalar sırasında Lenin, Menşeviklerin, sosyalist devrimcilerin ve diğer siyasi muhaliflerin, ülkenin ekonomik geri kalmışlığı, zayıflığı, proletarya da dahil olmak üzere çalışan kitlelerin kültür ve örgütlenme eksikliği nedeniyle sosyalist bir devrime hazır olmadığına, devrimci demokratik güçlerin bölünme tehlikesine ve bir iç savaşın kaçınılmazlığına ilişkin tüm eleştirel argümanlarını reddetti.

Nisan 1917'de Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin bölünmesi kesinleşti. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (Bolşevikler) 7. Tüm Rusya (Nisan) Konferansı'ndaki (24-29 Nisan) hararetli bir tartışma sırasında, Nisan Tezleri yerellerden gelen delegelerin çoğunluğunun desteğini aldı ve tüm partinin politikasının temelini oluşturdu. Bolşevik fraksiyon Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi (Bolşevikler) olarak tanındı.

Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi, 1917'deki 7. (Nisan) Konferansında Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi (Bolşevikler) olarak yeniden adlandırıldı. Mart 1918'de parti Rusya Komünist Partisi (Bolşevikler) ve Aralık 1925'te Tüm Birlik Komünist Partisi (Bolşevikler) adını aldı. Ekim 1952'deki 19. Kongre'de Tüm Birlik Komünist Partisi (Bolşevikler), Sovyetler Birliği Komünist Partisi olarak yeniden adlandırıldı.

1990 yılında, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin son 28. Kongresi'nde, Sovyetler Birliği Komünist Partisi içinde siyasi platformların yasallaştırılması sırasında, Bolşevik Platform oluşturuldu ve birçok modern siyasi parti ve sosyal hareketin ortaya çıkmasına neden oldu.

Bolşevizm ve özel mülkiyet

Leninist "yağmayı yağmala" sloganını hayata geçiren Bolşevikler, emekçi halkın sömürülmesiyle, yani işçilerin soyulmasıyla elde edildiğini düşündükleri özel mülkiyetin sahiplerine topluca el koydular (kamulaştırma). Aynı zamanda Bolşevikler, özel mülkiyetin kendi emekleriyle mi yoksa başkalarının sömürülmesiyle mi elde edildiğini, sahiplerin kiralık emek için yeterli ödeme yapıp yapmadığını, el konulan özel mülkiyetin ne kadarını sahibinin kendi emeğiyle yarattığını asla öğrenmediler.

Bolşevikler ve Rus Devrimi

Bolşeviklerin siyasi durum ve tarihsel gerçeklerden bağımsız olarak devrim için çabaladığına dair bir görüş vardır. Ünlü Sosyal Demokrat Alexander Parvus 1918'de böyle yazmıştı:

Bolşevizmin özü basittir - siyasi durum ve diğer tarihsel gerçekler ne olursa olsun, zaman seçmeden her yerde devrimi ateşlemek. Karşı olan herkes düşmandır ve düşmanlarla konuşma kısadır - acil ve koşulsuz imhaya tabidirler.

Bolşeviklere halk desteği

İngiliz tarihçi Orlando Figes'e göre, Bolşeviklerin partilerine yönelik kitlesel halk desteğiyle iktidarın zirvesine yükseldiği görüşü doğru değildir ve bir yanılsamadır. Figes'e göre Petrograd'daki Ekim Ayaklanması, nüfusun sadece küçük bir kısmı tarafından desteklenen bir hükümet darbesiydi. Figes, Bolşeviklerin başarısını, General Kornilov'un başarısız isyanının ardından 1917'de büyük popülerlik kazanan "tüm iktidar Sovyetlere" sloganını tavizsiz bir şekilde savunan tek siyasi parti olmalarıyla açıklamaktadır. Figes'in işaret ettiği gibi, 1917 sonbaharında fabrikalardan, köylerden, ordu birliklerinden bir Sovyet hükümeti kurulması çağrısında bulunan bir karar akışı vardı. Aynı zamanda, kararların yazarları "Sovyetlerin iktidarını" tüm sosyalist partilerin katılımıyla Tüm Rusya Konseyi olarak anlıyorlardı.

Bu arada Bolşeviklerin Sovyet iktidarı ilkesine bağlılığı hiç de koşulsuz değildi. Temmuz 1917'de Bolşevik Parti, İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyetlerinde çoğunluğu elde edemeyince, "Tüm İktidar Sovyetlere!" sloganını "geçici olarak kaldırdı". Ekim darbesinden sonra, sözde "Sovyet iktidarının zafer yürüyüşü" sırasında, tek tek konseylerin Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevikler) diktatörlüğünün organları olmayı kabul etmediği durumlarda, Bolşevikler onları dağıtmakta ve yerlerine acil durum organları -devrimci komiteler, askeri devrimci komiteler vb. koymakta tereddüt etmediler.

Alexander Parvus 1918'de şöyle yazmıştı

Mevcut Sovyetler yalnızca gericileri ve kapitalistleri değil, aynı zamanda demokratik eğilimli burjuvaziyi ve hatta kendi görüşlerine katılmayan tüm sosyalist işçi örgütlerini de terörize etmektedir. Kurucu Meclisi dağıttılar ve kitlelerin gözünde ahlaki otoritelerini kaybetmiş olarak, sadece süngülerle tutunuyorlar.

Destekçiler ve muhalifler

Rus Komünist Partisi (Bolşevikler) Programı. 1919

Bolşevikler, siyasi pratiklerine yönelik eleştiriler olmasa da, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht gibi Avrupa'daki sol kanat teorisyenler tarafından desteklendi.

Aynı zamanda bu siyasi eğilim, Karl Kautsky gibi merkezci sosyal demokratları ve Otto Rühle ve Antonie Pannekoek gibi "işçi konseyi komünizminin" aşırı sol destekçilerini reddetti. Aşırı solcu eleştirilere cevap Lenin tarafından "Komünizmde "Solculuğun" Çocukluk Hastalığı" broşüründe verilmiş, Antonie Pannekoek de Vladimir Lenin'e "Dünya Devrimi ve Komünist Taktikler" adlı eserinde cevap vermiştir.

1920'lerde ve 1930'larda Stalin'e Sol Muhalefet kendini "Bolşevik-Leninistler" olarak tanımlayarak Thermidorcu Stalinizmin aksine devrimci gelenekle sürekliliğini vurguladı. 1930'lardaki siyasi davalardan sonra "Leninist Muhafızlar "ın çoğu bastırıldı. Buradan hareketle, Bolşevizmin bir olgu olarak tarih sahnesinden çekildiğine dair bir görüş vardır:

...[Stalin] Lenin'in Rusya'daki neredeyse tüm silah arkadaşlarını yok etmeyi başardı, 1928-1939'da ülkede "Rus Bonaparte-Robespierre" oldu, "özellikle burjuva öncesi düzenin çift tip kültürleri, yani Lenin'in çok korktuğu bürokratik, serflik kültürleri" (ve terörist - ekliyoruz) ülkede büyüdü.

Öte yandan, bazı bilim insanları Bolşevizmin zaman içinde değişime uğradığı ve bir fenomen olarak ancak 1990'ların başında sona erdiği görüşündedir.

Bazı modern akademisyenler Bolşevizm'in...

...burjuva ve cahil dünyasından kaçmak için umutsuz bir girişimdi. (Bu, Bolşevizmin faşizmle bir tutulduğu iddiasını da çürütmektedir. Faşizm, Bolşevizm'den farklı olarak, filistinizme dayanıyordu - onun eti ve ruhu).

Batı siyaset biliminde bazı yazarlar Bolşevizmi faşizm ve Nazizm ile benzerlikleri ve farklılıkları açısından analiz etmektedir.

Sosyolog Boris Kagarlitsky'ye göre, Bolşeviklerin devrim sonrası politikasının temel çelişkilerinden biri, Rusya'da tarihsel olarak gelişen sosyo-politik durumun bir sonucu olarak tanımlanmaktadır:

Ancak olaylar tek bir kişinin ya da hatta tek bir partinin iradesine bağlı olarak gelişmedi. Hem Lenin'in kendisi hem de yoldaşları zaten kendi mantığına göre ilerleyen devrimci sürecin rehineleriydi. Başlamış olan mücadeleyi kazanmak için, kendilerinden beklemedikleri bir şeyi yapmak, ne için çabalanması gerektiğine dair fikirlerini ancak kısmen karşılayan, ancak devrimin hayatta kalmasına ve kazanmasına izin veren bir devlet inşa etmek zorundaydılar.

Gazetecilikte bazı yazarlar bu terimi aşırı aşırılık, ideolojik fanatizm, hoşgörüsüzlük ve şiddet eğilimi ile eşanlamlı olarak da kullanmaktadır.

Sosyal demokrat görüşler

Bolşevizm Sosyal Demokratlar tarafından eleştirildi. Nitekim ünlü Sosyal Demokrat Alexander Parvus 1918'de şöyle yazmıştır:

Eğer Marksizm, Batı Avrupa'nın toplumsal tarihinin Alman felsefesinin prizmasından kırılarak yansıtılmasıysa, Bolşevizm de amatörler tarafından iğdiş edilmiş ve Rus cehaletinin prizmasından kırılarak yansıtılmış bir Marksizmdir.

Eleştiri ve tarihsel tahminler

  • Filozof ve dilbilimci Nikolay Trubetskoy'a göre:

Bolşevizm'in olumlu önemi, maskeyi kaldırıp Şeytan'ı gizlenmemiş haliyle herkese göstererek, birçok kişiyi Şeytan'ın gerçekliğine güvenerek Tanrı'ya inanmaya yöneltmiş olması olabilir.

- "Biz ve Diğerleri", Eurasian Times, Berlin, 1925
  • Komünizmin Kara Kitabı'nın yazarları şöyle diyor:

Bu parti, 1903'te örgütsel olarak kurulduğu andan itibaren, hem Rus hem de dünya sosyal demokrasisinin diğer tüm akımlarından öncelikle mevcut düzeni yıkmaya yönelik gönüllülük stratejisi ve parti örgütü kavramıyla ayrılıyordu - katı bir şekilde yapılandırılmış, disiplinli, seçilmiş profesyonel devrimcilerden oluşan partiler, Rus Menşeviklerinin ve neredeyse tüm Avrupa Sosyal Demokratlarının olduğu gibi, sempatizanlara, fikirlerin ve tartışmaların mücadelesine geniş ölçüde açık olan belirsiz kitle partilerinin antipodudur.

  • Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 27 Haziran 2012 tarihinde Federasyon Konseyi'nde soruları yanıtlarken Bolşevik yönetimi ulusal çıkarlara ihanet etmekle suçladı: "Bolşevikler ulusal ihanet eyleminde bulundular..." bunun sonucunda Rusya Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetti - "...o zamanki hükümetin ihanetinin sonucu".

Bölünmenin tarihçesi

İsmin kökeni

Lenin ve Martov yandaşları kongredeki durumlarına göre Rusça "bolshinstvo" (çoğunluk) ve "menshinstvo" (azınlık) olarak adlandırılırlar. Kongredeki delegeler sürekli olarak saf değiştirdikleri için birleşim başarısız olacak ve parti fiilen ikiye bölünecektir.

1905 Devrimi

İki taraf da sürekli olarak yeni üyeler kazanıyor ve kaybediyordu. Rus marksizminin babası olarak adlandırılan Georgi Plehanov ilk başta Lenin ve Bolşeviklerden yana olacak ancak 1904'te ayrılacaktır. Menşeviklerden yana olan Leon Troçki ise Menşeviklerin Rus liberalleriyle uzlaşma girişimleri ve Bolşeviklerle birleşmeme tutumları yüzünden ayrılacaktır. İki taraf arasındaki ayrım Nisan 1905'te Bolşeviklerin ayrı yaptığı ve 3. Kongre olarak adlandıracakları kongre ile derinleşecektir. Menşevikler derhal alternatif bir kongre yapacaklardır. Rus İmparatorluğu Çarlık rejiminin 1905 Devrimi ile sarsıldığı dönemde Bolşevikler azınlıktadır. Ayaklanan halkın kendiliğinden kurduğu Sankt Petersburg İşçi Sovyetinde azınlıkta olsalar da Troçki tarafından etkili bir şekilde temsil edilmektedirler. Buna rağmen Moskova Sovyetinde çoğunluktadırlar. Moskova Sovyetinin Aralık 1905'te aldığı 1905 Moskova Ayaklanması olarak bilinen ayaklanma kararı sonucu kentte iktidar alınacak ancak ayaklanma yaklaşık bir ayda bastırılacaktır.

1906-1907

1905 Devrimi sürmekteyken Bolşevikler ile Menşevikler Stockholm’de Nisan 1906’da yapılan 4. Birleşim Kongresinde yeniden birleşmeye çalışırlar. Menşevikler Yahudiler arasında ayrı bir örgütlenmeyi savunan Genel Yahudi Emek Federasyonu ile ortak hareket edince Bolşevikler azınlıkta kalır. Kongrede birleşim yönünde karar alınsa da her grup kendi yönetimini koruyacaktır. Londra’da Mayıs 1907’de yapılan bir sonraki 5. Kongrede de bu durum değişmez.

Lenin ve Bogdanov arasında (1908–1909)

1905 Devriminin 1907 yılına girildiğinde tamamen yenilmesiyle beraber Bolşevikler, Çarlık rejiminin düzenlediği 3. Duma’ya katılıp katılmamayı tartışırlar. Lenin, Grigory Zinoviev ve Lev Kamenev Duma’ya katılmayı savunurken, filozof Aleksandr Bogdanov, Anatoli Lunaçarski ve Mihail Pokrovski Duma’daki vekillerin geri çağrılmasını savunurlar. Bu grup Rusça geri çağırmak fiilinden türetilen Otzovistler olarak anılacaktır. Diğer bir grup ise Duma’da bulunan Bolşevik vekillerin parti yönetiminden bağımsız hareket etmelerinden dolayı ültimatomla uyarılmasını savunurlar. Bu gruba da Ultimatomcular denilecektir. Bolşevikler arasındaki Bogdanov yandaşlığı ve kararsızlık 1908 yılına doğru gelişince Lenin, Bogdanov’un filozof yanına saldırmaya başlar. 1909 yılında yayınladığı Materyalizm ve Ampiryokritisizm adlı eserde Bogdanov’u idealizm felsefesini savunmakla itham eder. Haziran 1909’da Paris’de Bolşevik yayın organı Proletary tarafından düzenlenen Bolşevik Konferansında Bogdanov eleştirilir ve Bolşevik saflarından atılır.

1910

Partinin ikiye bölünmüş olması ve Çarlık rejiminin yoğun baskısı, güçleri yeniden birleştirme yanlılarını harekete geçirir. Ocak 1910’da Bolşevikler, Otozovistler ve çok sayıda Menşevik grup Paris’de Merkez Komite toplantısı yaparlar. Kamenev ve Zinoviev birleşme gündemine karşı olsalar da Viktor Nogin gibi arabulucu Bolşeviklerin ısrarına boyun eğerler. Lenin birleşmeye şiddetle karşı çıksa da Bolşevik liderlik arasında yapılan oylamada azınlıkta kalır. Menşeviklerle yapılan anlaşmaya göre birleşik partinin yayın organı Troçki’nin Viyana’da çıkarttığı Pravda olacaktır. Ancak Pravda yayın kurulundaki Bolşevik temsilcisi Kamenev Ağustos 1910’da kuruldan istifa edince birlik çabaları sona erer.

Yeniden isim değişikliği

1952 yılında yapılan 19. Kongre sırasında Genel Sekreter Stalin’in önerisiyle isim değişikliği gündeme gelir:

Artık Menşevikler yok. Neden artık kendimize Bolşevik diyelim ki? Biz artık çoğunluk değiliz, biz bütün partiyiz.

— Josef Stalin - 1952

Stalin’in önerisi kongrede kabul edilir ve Bolşevik Partisinin adı Sovyetler Birliği Komünist Partisi olur. Bundan sonra Bolşevik adlandırması Ekim Devrimi ve Rus İç Savaşı dönemlerine ait olarak kalacaktır.