Karahanlılar
Kara-Hanlı Hanlığı ⓘ | |||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
840–1212 | |||||||||||||||||
Statü | Kağanlık | ||||||||||||||||
Sermaye |
| ||||||||||||||||
Ortak diller | |||||||||||||||||
Din |
| ||||||||||||||||
Hükümet | Monarşi (diarşi) | ||||||||||||||||
Kağan | |||||||||||||||||
- 840-893 (ilk) | Bilge Kul Qadir Khan | ||||||||||||||||
- 1204-1212 (son) | Uthman Ulugh-Sultan | ||||||||||||||||
Hajib (şansölye) | |||||||||||||||||
- 11. yüzyıl | Yūsuf Balasaguni | ||||||||||||||||
Tarih | |||||||||||||||||
- Kuruldu | 840 | ||||||||||||||||
- Kurulmamış | 1212 | ||||||||||||||||
|
Orta Asya Tarihi |
---|
Karahanlı Hanlığı (Farsça: قراخانیان, romanize edilmiştir: Qarākhāniyān; Çince: 喀喇汗國; pinyin: Kālāhánguó), aynı zamanda Karahanlılar, Karahanlılar, İlek Hanlıları veya Afrasyabiler (Farsça: آل افراسیاب, romanize: Āl-i Afrāsiyāb, lit. 'Afrasiab Hanedanı'), 9. yüzyıldan 13. yüzyılın başlarına kadar Orta Asya'yı yöneten bir Türk hanlığıydı. Karahanlılar ve İlek Hanlılar hanedan isimleri, hanedanın sonuna kadar en önemli Türk unvanı olan Kara Kağan ile kraliyet unvanlarına atıfta bulunur. ⓘ
Hanlık, Orta Asya'da Maveraünnehir'i fethetmiş ve 999 ile 1211 yılları arasında yönetmiştir. Maveraünnehir'e gelişleri, Orta Asya'da İran hakimiyetinden Türk hakimiyetine kesin bir geçişin işaretiydi, ancak Kara-Hanlılar, yerli Türk kültürünün bir kısmını korurken, Fars-Arap Müslüman kültürünü yavaş yavaş asimile ettiler. ⓘ
Karahanlı Hanlığı'nın başkentleri Kaşgar, Balasagun, Özgen ve Semerkant'tı. 1040'larda Hanlık, Doğu ve Batı Hanlıkları olarak ikiye ayrıldı. 11. yüzyılın sonlarında Selçuklu İmparatorluğu'nun, 12. yüzyılın ortalarında ise Qara Khitai'nin (Batı Liao hanedanı) egemenliği altına girdiler. Doğu Hanlığı 1211 yılında sona ermiş, Batı Hanlığı ise 1213 yılında Harezm İmparatorluğu tarafından ortadan kaldırılmıştır. ⓘ
Kara-Hanlı Hanlığı'nın tarihi, parçalı ve çoğu zaman çelişkili yazılı kaynakların yanı sıra sikkeleri üzerine yapılan çalışmalardan yeniden yapılandırılmıştır. ⓘ
Karahanlılar Et Türkü'l Hakaniyye
Türk Hakanlığı Hakanlık ⓘ | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
840-1212 | |||||||||||||||
Türk Hakanlığı Bayrağı | |||||||||||||||
Hakanlık, 1000 yılı civarı | |||||||||||||||
Başkent |
| ||||||||||||||
Yaygın diller | |||||||||||||||
Hükûmet | Monarşi | ||||||||||||||
Han | |||||||||||||||
• 840-893 | Bilge Kül Kadir Han | ||||||||||||||
• 924 - 955 | Abdülkerim Satuk Buğra Han | ||||||||||||||
• 1026 - 1032 | Yusuf Harun Kadir Han | ||||||||||||||
Yasama organı | Danışma Meclisi | ||||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||||
• Kuruluşu | 840 | ||||||||||||||
• Dağılışı | 1212 | ||||||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||||||
• Toplam | 3.000.000 km2 (1.200.000 sq mi) | ||||||||||||||
|
Karahanlı Devleti ya da kısaca Karahanlılar, 840-1212 Yılları arasında Orta Asya ve Maveraünnehir'de hüküm süren bir Türk Hanedanıdır. Orta Asya'da kurulmuş ilk İslam Hanedanıdır. Karahanlı Devleti, tercih edilen görüşe göre, Karluk Türk kabilelerine mensuptur. 389/999 yılında İlek Han'ın (388–403/998–1013) komutanlığında yapılan Karahanlı saldırıları, onlara Mâverâünnehir bölgelerinde hâkimiyeti ele geçirmeyi sağladı. Bu saldırılar, aynı zamanda Sâmânî Devleti'nin yıkılışının habercisiydi. Çünkü saldırılar sonrasında Karahanlı Devleti, bölgede Sâmânî Devleti'nin pek çok yerini işgal etti Karahanlı Devleti, iç çekişmeler ve bölünmelerle pek çok dönemler geçirdi. Bölünme ve iç çekişmeler, tabiatıyla söz konusu devletin, yönetimde ortaklık sistemini tatbik etmesinin bir sonucudur. Çünkü devlette, aynı anda iki ayrı yönetici vardı; Büyük Han ve Ortak Han. Büyük Han, doğuda ikâmet ediyor ve devletin doğu kısmını; diğer Han ise batıda ikâmet ediyor ve devletin batı kısmını idare ediyordu. ⓘ
Devletin Adı
Makale serilerinden ⓘ |
Türk tarihi |
---|
Karahanlı Devleti, ya da Türk Hakanlığı 840 - 1212 yılları arasında günümüz Kırgızistan merkezli olmak üzere Orta Asya toprakları üzerinde hüküm sürmüş bir Türk devletidir. ⓘ
Bazı tarihi kaynaklarda bu krallık, "İlekhan Krallığı" olarak geçer. Bulunan madeni paraların birçoğunda tipik "İlek (Iilik, elik, vs.)" sözü vardır. İslâmi kaynaklarda, örneğin Ali ibn el-Esir, o hanedanın ismini al-Hāqaniya, al-Hāniya veya al-Āfrāsiyā diye tanımlamıştır. Eşzamanlı edebiyat kaynaklarında genellikle hanedan ismi Kağaniye (Ḵāqāniya) (Ḵağan [yurdu]), al-Moluk al-Ḵāniya al-Atrāk "(el-Mülûk el-Kânîyye)" veya Āl-e Afrāsiāb "(Âl-î Efrâsîyâb)" (Afrasiab ailesi, hanedanı; Şehnâme'deki Turan kralı) denilmiştir. ⓘ
Tarih yazıcılığına ve metoduna göre en doğru isimlendirme Kaşgarlı Mahmud'un dediği gibi Hakanlı Türkleri anlamına gelen Et-Türkü’l-Hakaniyye yani Türk Hakanlığı adıdır. ⓘ
İsim kökeni
Devletin adı Kara ve Han iki Türkçe kelimeden oluşmuştur. "Kara", Türkçede siyahı, soyluluğu gösterir ve "han", doğrusu kağan, yöneticilere verilen tanhu, hakan, yabgu ve ilbey gibi Türkçe bir unvandır. Prof. Omeljan Pritsak, meseleyi daha başka açıdan ele alarak izah etmiştir. Türklerde siyah, kızıl, ak ve gök, dört yönü temsil etmektedir. Kara, kuzey tarafını gösterir ve ekseri şehirlerde ayrı olarak bu yönlerin kapılarının isimleri vardır. Belh'in kuzey, yani Kara'nın yönü (tarafı) Türk kapısıdır. Güney kapısı Hint, batı kapısı Yahudi, doğu kapısı ise Çin kapısıdır. Kara aynı zamanda kuvvetli, cebbar ve cesur demektir. Bu bakımdan bu ismi almış olmalıdırlar. Gazneli Mahmud'a Çinlilerin verdiği "Karahan" tabiri de aynı manada olmalıdır. "Kara", azamet yükseklik ve üstünlük demektir. Mesela Türk ülkelerinden en doğudan batıya kadar rastlanan karasular, hep gür, coşkun su ve nehirlere verilmiştir. ⓘ
Siyasî tarihi
Kurucusu Bilge Kül Kadir Han'dır. Bilge Kül öldükten sonra oğulları Bazır ve Oğulçak devletin başına geçtiler. Devletin Batı kısmında hükümdar olan Oğulçak, Samanoğulları Devleti'ndeki karışıklıklardan yararlanarak isyan eden bir Samanî şehzadesinin sığınma talebini kabul etti. Oğulçak'ın yeğeni Satuk Buğra, bu şehzade sayesinde Müslüman oldu ve Abdulkerim adını aldı. Bu olaydan sonra amcası Oğulçak'ı mağlup eden Abdulkerim Satuk Buğra, devletin başına geçti ve Han unvanını alarak İslamiyeti resmen kabul etti. Karahanlılar, İslamiyeti topluca kabul eden ilk Türk devletidir. Satuk Buğra Han 955 (Hîcrî 344) yılında, Kâşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk'te " اَرتُج " artuç: Ardıç olarak geçen altın Artuç köyünde gömülmüştür. Kaşgar'da bu adda iki köy vardır. O zamanlar Kaşgar'ın kuzeyinde iki tane Artuç (Atuş, Artux) isminde köy vardı, birisinin adı altın Artuç (Atuş, Artux), ikincisi üst Artuç (Atuş, Artux)'dur. ⓘ
Karahanlı tarihi
Tarihi kaynaklar, birbirleri ile fazlasıyla ters düşer. Karahanlı Devleti'nin ilk hanı, tarihi ve kurucusunun kim olduğu daima tartışılmıştır. Karahanlı devleti İslam'la ilgilidir ve tüm kaynaklar aynı kişiye yani Satuk Buğra Han'a odaklanmıştır. Sadece bir tarihçi, Abu’l-Futub ‘Abd al-Ghafir bin Husayn al-Alma’i, ki Hicri beşinci yüzyılda Kaşgar'da yaşamıştır, Tarikh Kashghar adıyla şehrin tarihini yazmış ve Satuk Buğra Han'ın din değiştirdiğini anlatmıştır. Ancak, bu ilk el yazması metin kaybedilmiş ve kısmen tekrar 14. yüzyılın başında Jamal Qarshi tarafından Mulhaqat al-Surah isimli kitabında yeniden belirtilmiştir. Bir başka kaynak 1889 yılı içinde bulunan Çağatayca dilinin son kısmına ait Buğra Han hatıralarıdır (Tazkirah Buğra Han). 17. yüzyıldan kalma bir başka el yazması kopyası bulunur. ⓘ
Kuruluş dönemi ile ilgili pek fazla bilgi bulunmayan Karahanlılar Devleti, Karluk, Çiğil, Yağma ve diğer Türk boylarından oluşmuştur. ⓘ
Devlet, 840 yılında Uygur kağanlığı'nın, Kırgızlar tarafından yıkılmasıyla Bilge Kül Kadir Han tarafından kurulmuştur. 893 yılında Kaşgar devletin başkenti olmuştur. Bilge Hüsamettin Han'dan sonra devleti oğulları, Bazır Arslan Han ve Oğulçak Kadir Han yönetmişlerdir. Balasagun ve Taraz merkezli iki ana idari bölgeye ayrılan devlette Bazır Arslan Han, Balasagun'da Büyük Kağan olarak ve Oğulçak Kadir Han Taraz'da Ortak Kağan olarak yönetimi paylaşmışlardır. ⓘ
10. yüzyıl sonlarında Oğulçak Kadır Han'ın yeğeni Satuk'un, savaş halinde bulundukları Samanî sığınmacıların etkisi ile İslam'ı kabul etmesi devletin tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. İslam'ı kabulunden sonra Abdülkerim adını alan Satuk Han, devletin sürekli savaş halinde olduğu Samanîler'den de aldığı destek ile amcasına karşı mücadele ederek devletin yönetimini ele geçirmiştir. ⓘ
İslamiyet'i devlet dini olarak benimseyen Satuk Han döneminde Karahanlı Devleti'nin tamamına yakın bir bölümü bu dine geçmiştir. Karahanlı Devleti ilk büyük Müslüman Türk devleti olmuştur. Halife "Nasr Bin Ali" döneminde Abbasiler Karahanlıları Müslüman ülkesi olarak tanımıştır. Samanoğulları ile ihtilafta olan Karahanlılar, Gazneliler'i destekleyerek Samaniler'i yıkmıştır. Gazneliler ile Ceyhun nehri sınır olarak belirlenmiştir. ⓘ
Devlet 1042 yılında hanedan içindeki kavgalar sonucunda Doğu ve Batı Karahanlı devletleri olarak ikiye bölünmüştür. Batı Karahanlı Devleti, 1042-1212 yılları arasında hüküm sürmüş ve ilk başkenti Özkent olan devlet 1212 yılında Harezmşahlar tarafından yıkılmıştır. Önemli merkezleri Balasagun, Talas ve Kaşgar ve ilk hükümdarı Tamgaç Buğra Han olan Doğu Karahanlı Devleti ise 1211 yılında Karahitaylar tarafından yıkılmıştır. ⓘ
Krallık (Kağanlık) Altayların aile sistemine göre iki alt krallığa bölünmüştür. Doğu Karahanlıların hükümdarı, daha büyük han olup "Arslan Kara Han" unvanıyla Balasagun'da (ya da Kara Ordu) ikamet etmiştir. "Arslan" kelimesi Karluklardan Çiğil boyunun totemi (ongunu) olan aslan manasına gelmektedir. Batı Karahanlıların hükümdarı olan ikinci Karahan ise Taraz'da üslenmiş ve daha sonra Kaşgar'a taşınmış ve tekrar Taraz'a dönmüştür. Onun unvanı Buğra Kara Han idi. "Buğra" kelimesi Karlukların Yağma boyunun totemi (ongunu) olan "deve" anlamına gelmektedir. ⓘ
Karahanlı Devleti, Aral Gölü'nden Batı Çin ve Moğolistan adacıklarına kadar uzanan bir coğrafyada hüküm sürmüştür. ⓘ
Karahanlılar Hanedanı
(1. Görüş) ⓘ
- Satuk Buğra Abdülkerim Han (940 - 955)
- Baytaş Musa Han (955 - ?)
- Ali Han (? - 998)
- I. Ahmed Han (998 - 1017)
- Mansur Han (1017 - 1024)
- II. Ahmed Han (1024 - 1026)
- Yusuf Han (1026 - 1032)
- Süleyman Han (1032 - 1040) ⓘ
Karahanlılar Devleti Hükümdarları
(2. Görüş) ⓘ
- Bilge Kül Kadir Han (840-880)
- Oğulcak Han ve Arslan Han (880-920)
- Abdülkerim Satuk Buğra Han (920 – 958)
- Baytaş Musa Han (958 – ?)
- Nasr Bin Ali Han (? – 999) (Halife Müslüman devlet olarak Karahanlıları tanıdı.)
- I. Ahmed Han (999 – 1017)
- Mansur Han (1017 – 1024)
- II. Ahmed Han (1024 – 1031)
- Yusuf Han (1031 – 1032)
- Süleyman Arslan Han (1032 – 1041) ⓘ
İktisadî yapısı
Karahanlılar devrinde kömür, bakır, altın ve kurşun içeren maden ocakları işletilmiştir. Kuça, Kaşgar, Aksu ve Hoten pazarlarında altın ve bakırdan işlenmiş eşyalar satılmış, her yıl sergiler düzenlenmiştir. Soda (sodium carbonate), Yeşim taşı, Yurungkaş Nehri yatağından çıkarılan beyaz Yeşim ve Karakaş Nehri yatağından çıkarılan siyah Yeşim, Lapis lazuli (lacivert taşı) ve İpek, İpek Yolu boyunca ticareti yapılmıştır. Karahanlılardan Satuk Buğra Karahan, Harun Buğra Karahan, Musa Buğra Karahan, Yusuf Kadir Karahan, Süleyman Arslan Karahan, batı hanlarından Tamğaç İbrahim Han, I. Nasr Şemsi el-Mülk Han ve diğerlerinin adına altın, gümüş, bakır madeni paralar basılmaya başlanmıştır ⓘ
İdare sistemi
Ülüş sistemi
ülüş Orta Asya Türk Devlet geleneğine göre ülke topraklarının hakanlar tarafından hanedan üyeleri, yakın akrabalar arasında özerk idare statüsünde ve halk arasında paylaştırılması esasına dayanan idari yapılanmadır. Ülüş sistemi bilim adamlarınca göçebe devlet anlayışı ve teşkilat sistemine dayandırılmıştır. ⓘ
Toy, Türk devletlerinde resmî bir görüşme gayesiyle toplanılan veya Türk boylarının, topluluklarının belli bir amaç doğrultusunda bir araya geldikleri toplantılardır. Hükümdarlar çeşitli sebeplerle toy düzenlerlerdi. Bunlar, tahta çıkış toyu, zafer toyu, düğün toyu, doğum toyu, ad koyma toyu gibi toylardır. Bu toylar Türklerde sosyal hayatın düzenlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. ⓘ
Orun, Türk hanlarının saraylarında veya devlet törenlerinde, toylarda Türk boylarının alacakları, oturacakları yerlerin tespit edildiği kurallardır. ⓘ
Hakanların her ne kadar vilayeti çok, payesi (rütbesi) yüksek olursa olsun, turuncu renkte ipekten veya kumaştan yapılan sayıları dokuzu geçmeyen tuğları (sancak) bulunurmuş ve onlar dokuz sayısını uğur sayarlarmış. ⓘ
Uygarlık
İslam'ın kabulü sonrasında Karahanlılar Uygur alfabesini benimsemişler ve Türkçeyi resmî dil olarak kullanmışlardır. Türklerin yoğun olarak yaşadığı topraklarda devlet kurulması sebebiyle diğer Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Arapça ve Farsça dilleri Karahanlılarda etkin olamamıştır. ⓘ
"Ribat" (Taşrabat) adı verilen kervansaraylar yapılmıştır. Tuğla ve kerpiç ağırlıklı olduğu için günümüze enkazları kalmıştır. Türk-İslam sentezi olarak kümbetler ilk bu dönemde görülür. Bir Türk arşını olan çığ, Arap arşının üçte ikisi kadar uzunlukta olup göçebeler bununla bez ölçerlermiş. ⓘ
Edebiyat
Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi), Kaşgarlı Mahmud'un Divânu Lügati't-Türk (Büyük Türk Sözlüğü), İmam-ı Ebü'l-Fütuh Abdülgafur'un Tarih-i Kaşgar (Kaşgar'ın Tarihi), Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet ile Edip Ahmet Yükneki'nin Atabet'ül Hakayık (Hakikatlerin Eşiği) adlı eserleri bu dönemin en önemli yapıtlarıdır. Bunun yanında Karahanlılar döneminde yazılan ve elimizde bulunan birkaç Kur’an tercümesi ile Kaşgarlı Mecdüddîn Mehmed’in İbrahim Han’a takdim ettiği (şu an kayıp olan) Târîh-i Türkistan ve Hıtây ile yazarı bilinmeyen Mücmilü’t-Tevârih ve’l-Kısâs adlı eserleri yine bu dönemde verilmiş önemli eserlerdir. ⓘ
- Ahmet Yesevi.jpg
Divan-ı Hikmet adlı eserin yazarı Ahmet Yesevi'nin temsili bir görseli
Kutadgu Bilig adlı eserin yazarı Yusuf Has Hacip'in temsili bir görseli ⓘ
Karahanlılarda yönetim terimleri: ⓘ
- tégin: Hükümdar oğlu
- Muhtesib: Kadın
- Tamgacı: Mühürdar
- agıcı: ipek kumaşları muhafaza eden kimse, hazinedar
- Bitikçi: İç ve dış yazışmalara bakan
- imga: Taşradaki gelir giderlere bakan(doğu karahanlılarda)
- Amil: Taşradaki gelir giderlere bakan(batı karahanlılarda)
- Kökyuk: Muhtar
- Eşkinci: Ulaşım ve posta işlerine bakan
- kadıncı: Bilge Kül Kadir
- turbı: yâver, yardımcı
- Ağıcı: Maliye işlerine bakan
- Tigin: Hükümdar oğlu
- térig: Ahaliden toplanan vergi (tirik)
- térnek: dernek, işlerini konuşmak için ulusun toplandığı yer. ⓘ
Karahanlılarda verilen unvanlar:
- Kunçuy: Hatun'dan bir derece aşağı kadın, bilge, prenses
- Kara: Hakanlı hanlarına verilen ungun (unvan)
- Kül Tegin: Hakanlı ailesi çocuklarına verilen adlardan
- Çağri Tegin: Hakanlı ailesi çocuklarına verilen adlardan
- Bekeç: Tekinlerin, Han oğullarının sanı
- Sagun: Karluk büyüklerinin ungunu (unvanı)
- Sökmen: yiğitlere verilen ungun (unvan)savaşta başarılı hizmet verenlere Kılıç Han Sökmen, Tonğa Tégin, Alp Tégin ve Yağan Tégin unvanları verilmiştir.
- Kadir Han: Hakanların sert ve çetin olanına verilen ungun (unvan) ⓘ
Karahanlılarda askeri terimler:
- tura: kalkan, siper
- turag: sığnak
- tugrağ: Hakan tarafından savaş zamanında askere verilen at
- tutgak: atlı bölük ⓘ
Ordu yapısı
Karahanlı ordusu:
- 1. Saray muhafızları,
- 2. Hassa ordusu,
- 3. Hanedan mensupları, eyalet valileri ve diğer devlet adamlarına bağlı güçler,
- 4. Karahanlılar'a tabi olan Çiğil, Karluk, Uğrak vb Türk kabilelerine mensup kuvvetlerden oluşmaktaydı. ⓘ
Uygurların soyağacı
ⓘKarluk | Uygur (Dokuz Oğuz) | Basmil | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Uygur Kağanlığı (Kül Bilge Kağan) (744 - 840) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Karluk | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Karahanlılar (840 - 1041) | Karahoca Uygur (843 - 1211/1368) | Kansu Uygur (905 - 1226) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Batı Karahanlılar (1041 - 1089/1212) | Doğu Karahanlılar (1041 - 1212) | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İsimler
Karahanlı terimi, hanedan yöneticilerinin en önde gelen unvanı olan Qara Khan veya Qara Khaqan'dan (Farsça: قراخان, romanize: Qarākhān) türetilmiştir. "Kara" kelimesi Eski Türkçede (𐰴𐰺𐰀) "siyah" ve aynı zamanda "cesur" anlamına gelir ve han hükümdar demektir. Bu terim 19. yüzyılda Avrupalı oryantalistler tarafından hem hanedanı hem de hanedan tarafından yönetilen Türkleri tanımlamak için geliştirilmiştir.
- Arap Müslüman kaynakları bu hanedanı al-Khaqaniya ("Hakanların") veya al Muluk al-Khaniyya al-Atrak (Türklerin Hanal kralları) olarak adlandırmıştır.
- Doğma büyüme Karahanlı olan Kaşgarlı Mahmud, Dîvânu Lügâti't-Türk adlı dilbilimsel eserinde, "Hakânî Türkleri" ya da sadece "Türkler" şeklinde iki endonim sıralamıştır.
- Farsça kaynaklar sıklıkla Al-i Afrasiyab (Farsça: آل افراسیاب, romanize: Āl-i Afrāsiyāb, lit. 'Afrisyab'ın Evi') terimini, İslam öncesi Maveraünnehir'in efsanevi ama gerçekte alakasız Kralı Afrasiab ile varsayılan bir bağlantıya dayanarak kullanmıştır. Kaşgari ondan Alp Er Tunga olarak bahseder.
- Farsçada İlek Hanlılar veya İlak Hanlılar (Farsça: ایلک خانیان, romanize: Ilak-Khānīyān) olarak da anılırlar.
- Çin kaynakları bu hanedandan Kalahan (Çince: 喀喇汗) veya Heihan (Çince: 黑汗, kelimenin tam anlamıyla "Kara Han") veya Dashi (Çince: 大食, Araplar için kullanılan ve genel olarak Müslümanları kapsayan bir terim) olarak bahseder. ⓘ
Tarih
Köken
Kara-Hanlı Hanlığı, 9. yüzyılda Karluklar, Yağmalar, Çiğiller, Tuhsiler ve Zhetysu, Batı Tian Shan (modern Kırgızistan) ve Kaşgar çevresindeki Batı Sincan'da yaşayan diğer halklar tarafından oluşturulan bir konfederasyondan kaynaklanmıştır. 10. yüzyıl Arap tarihçisi Al-Masudi, Karluk ordusunun iki "Kağan Kağanı "nı listelemiştir: Aşina'nın muhtemel bir yorumu olan Sanah (Śaya (yine Mesudi tarafından), Aś(i)nas (al-Tabari), Ānsa (Hudud al-'Alam) ve Śaba (İbn Khordadbeh) ile karşılaştırın) ve 11. yüzyıl Karahanlı bilgini Mahmud al-Kashgari'nin Karahanlı hükümdar hanedanının efsanevi atası olan Türk kralı Alp Er Tunga ile özdeşleştirdiği Afrasiab. Dahası, Karahanlı devlet başkanları kağan unvanına sahipti, bu da onların Aşina soyundan gelmiş olabileceklerini gösterir. Buna rağmen, ilk Karahanlı hanı olan Bilge Kül Kadir Han'ın kabile kökeni hâlâ bilinmemektedir: Bilge Kül Kadir Karluk Yabgusu soyundan geliyorsa, o zaman gerçekten de onlar gibi Aşina hanedanına mensuptu; Bilge Kül Kadir Yağma soyundan geliyorsa (Vasily Bartold'un öne sürdüğü gibi), o zaman Hudud al-'Alam'ın "Onların [Yağmaların] kralı Toġuzġuz krallarının ailesindendir" dediği, Aşina kabilesinin Toġuz Oğuzları arasında listelenmediği (Ch. 九姓 Jĭu Xìng "Dokuz Soyadı") arasında yer almadığını ve ilk Uygur kağanlarının Toğuz Oğuzların Yaglakar boyuna, sonraki Uygur kağanlarının ise Ädiz boyuna mensup olduğunu belirtmiştir. Alternatif olarak, Bilge Kül Kadir Eðgiş veya Çiğillere ait olabilir. ⓘ
Erken tarih
Karluklar, Batı Altay Dağları'ndan Zhetysu'ya göç eden göçebe bir halktı. Karluklar 742 yılında Göktürklere karşı ayaklanan Basmıl ve Uygurların başını çektiği bir ittifakın parçasıydı. Bunu takip eden iktidar değişiminde Karluklar, bir Elteber tarafından yönetilen bir boydan, en yüksek Türk ileri gelenlerinden biri olan ve aynı zamanda "cennet tarafından emredilen" yönetme hakkının bulunduğu Aşina klanına üyelik anlamına gelen bir yabgu tarafından yönetilen bir boya yükseltildi. Karluklar ve Uygurlar daha sonra Basmıllara karşı ittifak kurdular ve iki yıl içinde Basmıl kağanını devirdiler. Uygur yabgusu kağan ve Karluk lideri yabgu oldu. Bu düzenleme bir yıldan az sürdü. Uygurlar ve Karluklar arasındaki düşmanlıklar Karlukları batıya, Batı Türgeş topraklarına göç etmeye zorladı. ⓘ
766 yılına gelindiğinde Karluklar Türgeşleri boyun eğmeye zorladılar ve başkentlerini Çu Nehri üzerindeki Suyab'da kurdular. Karluk konfederasyonu artık Karluk birliğine dahil edilmiş Türgeş kabileleri olabilecek Çiğil ve Tukşi kabilelerini de içeriyordu. 9. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Karluk konfederasyonu, Uygur Kağanlığı'nın Eski Kırgızlar tarafından yıkılmasından sonra Batı Türklerinin kutsal topraklarının kontrolünü ele geçirmişti. Kutsal toprakların kontrolü, Aşina klanına olan bağlılıklarıyla birlikte, önceki Kağan'ın bir isyanda öldürülmesinden sonra bozkırların hâkimiyetiyle birlikte Kağanlığın Karluklara geçmesine izin verdi. ⓘ
9. yüzyıl boyunca Orta Asya'nın güneyi Samanilerin egemenliği altındayken, Orta Asya bozkırları Peçenekler, Oğuz Türkleri ve Karluklar gibi Türk göçebelerin egemenliği altındaydı. Karlukların hakimiyet alanı kuzeyde İrtiş ve Kimek konfederasyonuna kadar uzanıyor, kampları Çigil ve Tukşi kabilelerinin yaşadığı Çi ve İli nehirlerine ve doğuda Fergana vadisine ve ötesine kadar uzanıyordu. Karlukların güney ve doğusundaki bölgede Yağmalar yaşıyordu. Karlukların 9. ve 10. yüzyıllardaki merkezinin Çu Nehri üzerindeki Balasagun olduğu anlaşılmaktadır. 9. yüzyılın sonlarında Samaniler bozkırlara ilerleyerek Karluk kağanının karargâhlarından biri olan Taraz'ı ele geçirdiler ve büyük bir kilise camiye dönüştürüldü. ⓘ
Batı Tarım Havzası'nın fethi
Kaşgar'ın doğusundaki Budist şehirlerinin İslami fethi Karahanlı Sultanı Satuk Buğra Han'ın 934 yılında İslam'ı kabul etmesi ve ardından Kaşgar'ı ele geçirmesiyle başladı. Kendisi ve oğlu Türkler arasında İslam'ı yayma ve askeri fetihlerde bulunma çabalarını yönetmiştir. 10. yüzyılın ortalarında Satuk'un oğlu Musa, Hotan üzerinde baskı kurmaya başladı ve Kaşgar ile Hotan Krallığı arasında uzun bir savaş dönemi başladı. Satuk Buğra Han'ın yeğeni veya torunu Ali Arslan'ın savaş sırasında Budistler tarafından öldürüldüğü söylenir; Ahmed b. Ali döneminde Karahanlılar da doğu ve kuzeydoğudaki gayrimüslimlere karşı savaşlara girişmiştir. ⓘ
Müslüman anlatıları Karahanlı lideri Yusuf Kadir Han'ın Hotan, Yarkend ve Kaşgar'ı fethetmesine yardım etmek için Medain şehrinden (muhtemelen şimdi Irak'ta) gelen dört imamın hikâyesini anlatır. "Kafirlerin" Hotan'a doğru sürüldüğü, ancak dört imamın öldürüldüğü söylenir. 1006 yılında Kaşgarlı Yusuf Kadir Han, Hotan Krallığı'nı fethederek Hotan'ın bağımsız bir devlet olarak varlığına son verdi. ⓘ
Hotan ve Kaşgar'ı da içine alan Batı Tarım Havzası'nın fethi, Tarım Havzası'nın nihai olarak Türkleşmesi ve İslamlaşması açısından önemlidir ve Uygur adı Maniheist Uygur Kağanlığı ve Budist Qocho devletinden alınmış olsa da modern Uygurlar kendilerini Karahanlılarla özdeşleştirmektedir. ⓘ
Selçuklu hükümdarlığı
1040 yılında Selçuklu Türkleri Dandanakan Savaşı'nda Gaznelileri yenerek İran'a girdiler. Karahanlılarla çatışma başladı, ancak Karahanlılar başlangıçta Selçukluların saldırılarına karşı koyabildiler, hatta Büyük Horasan'daki Selçuklu şehirlerini kısa süreliğine kontrol altına aldılar. Ancak Karahanlılar dini sınıflarla (ulema) ciddi çatışmalar yaşamaya başladı ve Maveraünnehir uleması Selçukluların müdahalesini talep etti. 1089 yılında, İbrahim'in torunu Ahmed b. Hızır'ın hükümdarlığı sırasında Selçuklular Semerkant'a girdi ve Batı Hanlığı'na ait topraklarla birlikte kontrolü ele geçirdi. Batı Karahanlı Hanlığı yarım yüzyıl boyunca Selçukluların vassalı oldu ve bu süre zarfında Hanlığın yöneticilerinin atanması büyük ölçüde Selçukluların kontrolündeydi. Ahmed b. Hızır Selçuklular tarafından iktidara geri getirildi, ancak 1095 yılında ulema Ahmed'i sapkınlıkla suçladı ve idamını sağlamayı başardı. ⓘ
Kaşgar Karahanlıları da Selçukluların Talas ve Zeytsu'ya düzenlediği bir seferin ardından itaatlerini bildirdiler, ancak Doğu Hanlığı sadece kısa bir süre için Selçuklu vassalı oldu. Doğu Hanlığı 12. yüzyılın başında Maveraünnehir'i istila etti ve kısa bir süre için Selçuklu şehri Tirmiz'i işgal etti. ⓘ
Karahıtay istilası
Orta Asya'yı istila eden Qara Khitai (Batı Liao hanedanı) ordusu, 1125 yılında Jin hanedanı tarafından yok edilen Liao hanedanından arta kalanlardan oluşuyordu. Liao soylusu Yelü Dashi çeşitli kabilelerden savaşçılar topladı ve Liao hanedanlığını yeniden inşa etmek için batıya doğru ilerleyen bir ordu oluşturdu. Yelü, Çu Nehri üzerindeki Balasagun'u işgal etti, ardından 1137'de Hucend'de Batı Karahanlıları yendi. 1141 yılında Karahıtaylar, Semerkant yakınlarındaki Katvan Savaşı'nda Selçuklu Sultanı Ahmed Sencer'e yıkıcı bir darbe indirdikten sonra bölgede hâkim güç haline geldiler. Harezmli Osman'ın babası gibi Karahanlı soyundan gelen birçok askeri komutan, Karahıtay istilasının ardından Karahanlı topraklarından kaçtı. ⓘ
Karahıtaylara yenilmelerine rağmen Karahanlı hanedanı onların vasalları olarak iktidarda kaldı. Karahıtaylar Balasagun yakınlarındaki Zhetysu'da kaldılar ve Karahanlıların bir kısmının Semerkant ve Kaşgar'da vergi tahsildarları olarak hüküm sürmeye devam etmelerine izin verdiler. Karahıtayların yönetimi altında Karahanlılar, yerleşik Müslüman nüfusun idarecileri olarak işlev gördüler. Karahıtaylar büyük oranda Müslüman bir nüfusu yöneten Budistler olsalar da, saltanatlarına dinî hoşgörü damgasını vuran adil görüşlü hükümdarlar olarak görülüyorlardı. İslami dinî hayat kesintisiz devam etti ve İslami otorite Karahıtaylar döneminde de sürdü. Kaşgar bir Nasturi metropolitliği haline geldi ve Çu Nehri Vadisi'ndeki Hıristiyan mezar taşları bu dönemden itibaren ortaya çıktı. Ancak Karahıtay Hanedanı'nın tahtını gasp eden Naiman Kuçlug, yönetimi altındaki yerel halk üzerinde İslam karşıtı politikalar uyguladı. ⓘ
Çöküş
Karahıtaylar tarafından yenilgiye uğratılmalarının ardından Selçukluların gerilemesi, o dönemde Karahıtayların vassalı olan Harezmi hanedanının eski Selçuklu topraklarına doğru genişlemesine olanak sağladı. 1207'de Buhara halkı sadrlara (dini sınıfların liderleri) karşı ayaklandı ve Harezmşah 'Ala' ad-Din Muhammed bunu Buhara'yı fethetmek için bir bahane olarak kullandı. Muhammed daha sonra Batı Karahanlı hükümdarı Osman (daha sonra Muhammed'in kızıyla evlendi) ile Karahıtaylara karşı bir ittifak kurdu. 1210'da Harezmşah, Karahıtayların Özgen'de Karahıtayların hazinesini ele geçiren Naiman Kuçlug'un isyanıyla başa çıkmak için geri çekilmesinden sonra Semerkant'ı aldı. Harezmşah daha sonra Talas yakınlarında Karahıtayları yenilgiye uğrattı. Görünüşe göre Muhammed ve Kuçlug, Karahıtay imparatorluğunu bölüşmek üzere anlaşmışlardı. 1212'de Semerkant halkı Harezmlilere karşı Osman'ın da desteklediği bir isyan başlattı ve onları katletti. Harezmşah geri döndü, Semerkant'ı yeniden ele geçirdi ve Osman'ı idam etti. Önde gelen tüm Karahanlıların itaatini talep etti ve sonunda Batı Karahanlı devletini ortadan kaldırdı. ⓘ
1204 yılında Kaşgar'daki Doğu Karahanlı isyanı, prens Yusuf'u Balasagun'a rehin götüren Kara-Hıtaylar tarafından bastırıldı. Prens daha sonra serbest bırakıldı ancak 1211 yılında isyancılar tarafından Kaşgar'da öldürüldü ve Doğu Karahanlı Devleti fiilen sona erdi. 1214'te Kaşgar'daki isyancılar, Kara-Hıtay tahtını gasp etmiş olan Kuçlug'a teslim oldular. Kuçlug 1218 yılında Moğol ordusu tarafından öldürüldü. Doğu Kara-Hanlılar da dahil olmak üzere Kara-Hıtay'ın doğu vasallarından bazıları daha sonra Harezm İmparatorluğu'nu fethetmek için Moğol kuvvetlerine katıldı. ⓘ
Miras
Kara-Hanlılar, 9. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar Orta Asya'da bir arada yaşayan kültürler arasında tartışmasız en kalıcı kültürel mirastır. Karahanlı egemenliği altındaki göçebe kabileler ve Türkleşmiş yerleşik halklar tarafından konuşulan Karluk-Uygur lehçesi, Türk dil ailesinin Çağatayca ve Kıpçakça olmak üzere iki ana kolunu oluşturmuştur. Göçebe Türk kültürünü İslami, yerleşik kurumlarla birleştiren Karahanlı kültürel modeli doğuda eski Kara-Hoca ve Tangut topraklarına, batıda ve güneyde ise alt kıtaya, Horasan'a (Türkmenistan, Afganistan ve Kuzey İran), Altın Orda topraklarına (Tataristan) ve Türkiye'ye yayılmıştır. Çağatay, Timurlu ve Özbek devletleri ve toplumları, Karahanlıların ve Harezmlilerin kültürlerinin çoğunu fazla kesintiye uğramadan miras almıştır. ⓘ
Karahanlılar Kuran'ı Orta Türkçeye çevirmişlerdir. Çeşitli koleksiyonlarda bulunan Kur'an tercümelerinin günümüze ulaşan dört nüshası ve Karahanlı dönemine ait olduğu düşünülen Orta Türkçe bir Fatiha suresi bulunmaktadır. ⓘ
Çin ile Özdeşleşme
Kara-Hanlı hükümdarları Temahaj Han (Türkçede "Çin Hanı"; 桃花石汗) veya Malik al-Mashriq wa-l'Sin'i (Arapçada "Doğu ve Çin Kralı"; 東方與秦之主) unvan olarak benimsemiş ve bu unvanları taşıyan sikkeler bastırmışlardır. Maveraünnehir ve batı Tarım Havzası da dahil olmak üzere Karahanlı Hanlığı topraklarının büyük bir kısmı 751'deki Talas Savaşı'ndan önce Tang hanedanının egemenliği altındaydı ve Karahanlı hükümdarları birkaç yüzyıl sonra da hanedanlarını Çin ile özdeşleştirmeye devam ettiler. Dahası, Orta Çince Karahanlı sarayının yönetim dili olarak benimsenmiştir. ⓘ
Karahanlı bilgini Kaşgarlı Mahmud bir anlatımında, o zamanlar Karahanlı Hanlığı'nın bir parçası olan Kaşgar civarındaki memleketinden "Aşağı Çin" olarak bahsetmiştir. ⓘ
Genetik
Mayıs 2018'de Nature dergisinde yayımlanan bir genetik çalışmada üç Khara-Khanid bireyinin kalıntıları incelendi. Bu bireylerin G2a2, A ve J1c maternal haplogruplarını taşıdıkları tespit edildi. Kara-Hanlıların, önceki Göktürklerden daha fazla Doğu Asya kökenine sahip olduğu tespit edildi. ⓘ