Japonya

bilgipedi.com.tr sitesinden
Japonya
  • 日本国
  • Nippon-koku

Japonya İmparatorluğu
Japonya bayrağı
Bayrak
{{{arma_açıklaması}}}
İmparatorluk mührü
Millî marş
Kimigayo
Hükûmet mührü
Goshichi no kiri.svg
Japonya'nın Asya projeksiyonu üzerinde yeşil renk ile gösterildiği harita.
Japonya'nın Asya projeksiyonu üzerinde yeşil renk ile gösterildiği harita.
Başkent
ve en büyük şehir
Tokyo
35°41′K 139°46′D / 35.683°K 139.767°D
Tanınan millî diller Japonca
Etnik gruplar
(2018)
Demonim Japon
Hükûmet Üniter parlamenter anayasal monarşi
• İmparator
Naruhito
• Başbakan
Fumio Kishida
• Temsilciler Meclisi başkanı
Tadamori Oshima
• Danışmanlar Meclisi başkanı
Akiko Santō
• Yüksek Mahkeme başkanı
Naoto Ōtani
Yasama organı Ulusal Diet
• Üst meclis
Danışmanlar Meclisi
• Alt meclis
Temsilciler Meclisi
Tarihçe
• Ulusal Kuruluş Günü
MÖ 11 Şubat 660
• Meiji Anayasası
29 Kasım 1890
• Japonya Anayasası
3 Mayıs 1947
• San Francisco Barış Antlaşması
28 Nisan 1952
Yüzölçümü
• Toplam
377.973 km2 (145.936 sq mi) (61.)
• Su (%)
3,55
Nüfus
• 2020 sayımı
125.960.000 (11.)
• Yoğunluk
334/km2 (865,1/sq mi) (24.)
GSYİH (SAGP) 2021 tahminî
• Toplam
$22,68 trilyon (4..)
• Kişi başına
$44.585 (27..)
GSYİH (nominal) 2021 tahminî
• Toplam
$5,38 trilyon (3..)
• Kişi başına
$42.928 (23..)
Gini (2015) 33.9
orta · 78.
İGE (2019) artış 0.919
çok yüksek · 19.
Para birimi Yen (¥, JPY)
Zaman dilimi UTC+09.00 (JSZ)
Tarih formatı yyyy年aa月gg日 yyyy/aa/gg
Şebeke gerilimi 100 V-50 ila 60 Hz
Trafik akışı sol
Telefon kodu +81
ISO 3166 kodu JP
İnternet alan adı .jp

Japonya (Japonca日本, Nihon ya da Nippon, resmî adı (日本国), Nihon-koku ya da Bu ses hakkındaNippon-koku ), Doğu Asya'da bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'ta bulunan Japonya Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna, kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi'ne ve Tayvan'a kadar uzanır.

Japonca adını oluşturan kanji karakterler "güneş" ve "köken" anlamına gelir. Bu nedenle Japonya "Doğan Güneşin Ülkesi" diye de bilinir. Japonya coğrafî yapısı bakımından 6.852 adadan oluşan bir takımadadır. Bu adaların en büyükleri olan Honshu, Hokkaido, Kyushu ve Shikoku adaları ülkenin %97'sini oluşturur ve genellikle ev adaları olarak anılır. Ülke sekiz bölgede 47 prefektörlüklere ayrılmıştır; Hokkaido en kuzey eyaleti ve Okinawa ise en güney eyaletidir. Japonya, Endonezya'dan sonra 2. en kalabalık ada ülkesidir. Adaların çoğu dağlıktır ve bazıları yanardağlardan oluşur. Japonya'nın en yüksek dağı olan Fuji Dağı bir yanardağdır. Japonya yüzde 98,5'i Japon olan 126 milyonluk nüfusuyla dünyanın nüfus açısından on birinci en kalabalık ülkesidir. Honshu'da bulunan Büyük Tokyo Metropolü, fiili başkent Tokyo ve bulunduğu alan çevresinde bulunan prefektörlükler ve şehirlerle birlikte 30 milyonunun üzerindeki nüfusuyla dünyanın en büyük metropoliten alanıdır.

Arkeolojik araştırmalar Paleolitik çağın son döneminden beri insanların Japon adalarında yaşadığını gösterir. Yazılı tarihte Japonya'nın adı ilk olarak 1. yüzyıldan kalma Çin metinlerinde geçer. Japonya'nın tarihi dış dünyadan etkilendikten sonra çok uzun yıllar boyunca tecrit edilmesiyle şekillenmiştir.

12. yüzyıldan 1868'e kadar Japonya, İmparator adına hüküm süren ardışık feodal askeri şogunlar tarafından yönetildi. Japonya, 17. yüzyılın başlarında uzun bir tecrit dönemine girdi ve 1853-54'te ABD filosunun Japonya'yı Batı'ya açmaya zorlamasıyla sona erdi. Neredeyse yirmi yıllık iç çatışma ve ayaklanmadan sonra, İmparatorluk Mahkemesi, 1868'de Chōshū ve Satsuma'dan gelen birkaç klanın yardımı ile siyasi gücünü yeniden kazandı ve Japon İmparatorluğu'nu kurdu. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Birinci Çin-Japon Savaşı, Rus-Japon Savaşı ve I. Dünya Savaşı'ndaki zaferler, Japonya'nın artan militarizm döneminde imparatorluğunu genişletmesine izin verdi. 1937’deki İkinci Çin-Japon Savaşı, 1941’de, 1945’te Japon teslim oluşu ardından sona eren İkinci Dünya Savaşında genişledi. 1947 yılında anayasanın kabulünden beri Japonya parlamenter monarşi ile yönetilmektedir. Devletin başı Japon imparatoru, hükûmetin başı ise başbakandır. Seçimle işbaşına gelen bir parlamentosu vardır.

Japonya, ASEAN Plus mekanizmasının, BM, OECD, G7, G8 ve G20'nin bir üyesidir ve büyük güç olarak kabul edilir. Japonya, 2021 itibarıyla Gayri safi yurt içi hasılaya göre 3. ve GSYİH SAGP'ne göre 4. en büyük ekonomiye sahiptir. Dünyanın en büyük dördüncü ihracatçısı ve ithalatçısıdır.

Japonya yüksek vasıflı ve eğitimli bir iş gücünden faydalanır; yükseköğretim diplomasına sahip dünyanın en büyük vatandaş oranı arasında. Resmî olarak savaş ilan etme hakkından vazgeçmiş olmasına rağmen, Japonya, kendini savunma ve barışı koruma rollerinde kullanılan, dünyanın sekizinci büyük askeri bütçesiyle modern bir orduyu sürdürüyor; 2015 yılında dünyanın en güçlü dördüncü ordusuna sahipti. Japonya, çok yüksek bir yaşam standardı ve İnsani Gelişme Endeksi ile gelişmiş bir ülkedir. Nüfusu, dünyadaki en yüksek yaşam beklentisine ve üçüncü en düşük bebek ölüm oranına sahiptir, ancak yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranı nedeniyle sorunlar yaşıyor. Japonya, tarihi ve kapsamlı sineması, etkili müzik endüstrisi, anime, video oyunları, zengin mutfağı ve bilim ve modern teknolojiye yaptığı önemli katkılar ile ünlüdür.

Etimoloji

Japonca için Japonca kelime olan (日本), Nihon veya Nippon olarak telaffuz edilir ve kelimenin tam anlamıyla "güneşin kökeni" anlamına gelir. Nichi () karakteri "güneş" veya "gün" anlamına gelir; hon () "temel" veya "orijin" anlamına gelir. Bu nedenle bileşik, "güneşin kökeni" anlamına gelir ve popüler Batı epiteli "Yükselen Güneş Ülkesi'nin" kaynağıdır.

Nihon adının ilk kayıtları, Tang hanedanı olan Tang'ın Eski Kitabı'nın Çin tarihi kayıtlarında yer almaktadır. Yedinci yüzyılın sonunda, Japonya'dan bir delegasyon Nihon'un ülkelerinin adı olarak kullanılmasını istedi. Bu adın kökeni 607'de gönderilen ve Sui hanedanlığının resmî tarihinde kaydedilmiş bir harfe sahip olabilir. Japonya Regent Prensi Shōtoku, kendisine "Güneşin doğduğu Arazi İmparatoru" (日 出處 天子) adını verdiği bir mektupla Çin'e bir misyon gönderdi. Mesaj, Burada, ben, güneşin doğduğu ülkenin imparatoru, ben güneşin battığı ülkenin imparatoruna bir mektup gönderiyorum. Siz nasılsınız?

Nihon'u kabul etmeden önce, Yamato (大和 veya "Büyük Wa") ve wakoku (倭国) gibi diğer terimler kullanıldı. Wa () karakteri, Çince tarafından üçüncü yüzyılın Üç Krallık döneminin başlarında olduğu gibi Japonlar için bir atama olarak kullanılan, Wo () (Japonca tarafından "Wa" olarak telaffuz edilir) bir homophone'dur. Wa Hanedanlığı döneminde Nakoku adında Japonya'da erken bir devlet için Wa () (Çince Wei), bir başka form kullanılmıştır. Ama, Japonlar bir miktar con (Çin’de "cüce" veya "cüce" gibi kavramlarla ilişkilendirilmiş) Wa no çağrışımını sevmediler ve bu nedenle "beraberlik, uyum" anlamına gelen "Wa" () karakteriyle değiştirildiler.

Japonya kelimesi, muhtemelen tarihsel Çince telaffuzundan kaynaklanmaktadır. Japonya, Marco Polo tarafından Cipangu olarak kaydedildi. Bir Wu lehçesi olan modern Şanghayca'da (日本) Japonya karakterlerinin telaffuzu Zeppen'dir [zəʔpən]. Japonya, Japun veya Japang için kullanılan eski Malay sözcüğü, muhtemelen Fukienese veya Ningpo gibi bir güney kıyı Çin lehçesinden ödünç alındı. ve bu Malay kelimesine 16. yüzyılda Güneydoğu Asya'daki Portekizli tüccarlar tarafından rastlandı. Bu Erken Portekizli tüccarlar daha sonra bu kelimeyi Avrupa'ya getirdi. Bu ismin İngilizce'deki ilk kaydı, 1577'de basılmış ve Portekizli bir Cizvit Luís Fróis tarafından yazılmış 1565 bir mektubun çevirisinde Giapan'ın yazılışından ibarettir.

Meiji Restorasyonundan II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, Japonya'nın tam adı "Büyük Japonya İmparatorluğu" anlamına gelen Dai Nippon Teikoku (大 日本 帝國) idi. Bugün, Nihon-koku/Nippon-koku (日本国) adı, "Japonya Devleti" nin anlamı ile günümüzün resmi bir resmi olarak kullanılmaktadır. Uzun formu açıklayıcı bir tanım içermeyen Japonya gibi ülkelere genellikle "ülke", "ulus" veya "devlet" anlamına gelen koku () karakteriyle eklenmiş bir ad verilir.

Japonya
Japonca isim
Kanji日本国
Hiraganaにっぽんこく
にほんこく
Katakanaニッポンコク
ニホンコク
Kyūjitai日本國

Amaterasu... Amaterasu-oo-mikami Japon Şinto dininin güneş tanrıçasıdır. Japon imparatorluk ailesinin mitsel atasıdır. 天照大神 kelimesi Cennetlerde Parıldayan Tanrıça anlamına gelir. Kojiki'ye göre, onun kural tanımaz erkek kardeşi Susanoo her şeyi yerle bir edip, Amaterasu'nun pirinç tarlalarını, tapınakları tarümar edince, tanrıça buna çok içerlenir ve Ama-no-Iwato isimli mağaraya gizlenir. Güneşini kaybeden dünya karanlıktır artık.

Diğer tanrılar onu saklandığı yerden çıkarmak için bir oyun kurarlar. Tanrıça Ama-no-Uzume mağaranın önüne bir ayna koyar ve baştan çıkarıcı bir dans etmeye başlar. Bu bir kutlamadır ve gelen seslerden meraka kapılan Amaterasu mağaradan dışarı uzandığında kendi yansısından ürker. Bu diğer tanrıların onu çekip çıkarması için iyi bir fırsattır.

Torunu Ninigi-no-Mikoto'yu Japonya'da barışı sağlaması için yeryüzüne gönderir. Onun oğlu ise Japonya'nın efsanevi ilk tennoosu (imparatoru) olur üç kutsal silahı ile Kılıç, Mücevher ve Ayna. Bu Japonya'nın İmparatoru mitsel temellere bağlama eğilimini yansıtır. Bu yapı ikinci dünya savaşından sonra büyük ölçüde çökse de Tenno hâlen dinsel niteliklerini muhafaza ediyor.

Tarihçe

Tarih öncesinden klasik tarihe

1600'lere ait bir Japonya haritası
II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'nın işgal güçleri tarafından yönetim planı

Japon takımadalarına, ilk olarak adaların hala Asya kıtasının bir parçası olduğu dönemde, yaklaşık 100 bin yıl önce yerleşilmişti. Arkeolojik araştırmalar yontma taş devrinde takımadalarda yaşayan insanların temelde avcılık ve toplayıcılıkla geçindiklerini ortaya çıkarmıştır. Cilalı taş devrinde zarif taş aletler yapılmış, ok ve yay kullanılarak ileri avlanma teknikleri geliştirilmiş ve yemek pişirmek ve saklamak için toprak kaplar üretilmiştir. Jomon stili (sicim desenli) kaplar nedeniyle, MÖ 8 bin ile MÖ 300 yüzyılları arasındaki dönem Jomon dönemi olarak adlandırılır.

MÖ 300 yıllarında Asya kıtasından tarım, basit pirinç ekimi ve metal işçiliği teknikleri gelmiştir. Japonya'da yaşayanlar tarımsal üretimi artırmak için günlük yaşamlarında tarım aletleri ve demir silahlar, ayrıca dini ayinler için bronz kılıçlar ve aynalar kullanmışlardır. Bu dönemde işbölümü, yöneten ve yönetilenler arasındaki ayrılığı derinleştirmiş ve ülkede pek çok küçük devlet kurulmuştur. MÖ 300 ile MS 300 yılları arasına rastlayan ve çömlekçi çarkında seramiklerin üretildiği döneme Yayoi dönemi denmiştir.

Japon adalarına ilk yerleşenler, MÖ 8 bin yıl öncesinden başlayarak, Kuzey Asya’dan geldikleri sanılan ve Üst Yontmataş (veya en azından Ortataş) devrinde yaşayan topluluklardı. Japonya’nın tarih öncesi birkaç evreye ayrılır: Öncomon veya Seramik Öncesi, Comon(yaklaşık olarak MÖ 7500- 300) ve Yayoi (MÖ 300-MS 300). Bu son dönemde adaların kuzeyine Aynular gelip yerleşti ve son Comon halklarıyla karıştı. MS 3. yüzyıl ortalarına doğru Kore’den geçen, Altay kökenli, atlı savaşçı grupları Güney Japonya’ya gelerek bölgeyi hâkimiyetleri altına aldı. Bu insanlar ölülerini kofun denilen çok büyük Tümülüslere gömüyorlardı; Tümülüslerin çevresine kilden silindirler (haniva) sıralanıyordu. Bu savaşçılar aynı zamanda klanlara dayalı bir toplumsal örgütlenme şeması da getirdi.

Buzul çağları boyunca (MÖ 2-3 milyon ile MÖ 10 bin yılları), deniz suyunun büyük bir bölümü kutup çevresinden donduğundan deniz düzeyi çok alçalmıştı, kıta sahanlığındaki Japon Takımadaları kuzeyden, batıdan ve güneyden Asya kıtasına bağlı olmalıydı. Bu çağlara ait yer katmanlarında mamut ve fil taşılları bulunmuştur. Japonların ilk atalarının da böylece Asya’dan ve karadan gelmiş oldukları düşünülmektedir.

Comon, toprak kapları bezeme tekniğinde kullanılan ipin adıdır. Mezopotamya ve Mezoamerika gibi uygarlık odaklarında, çanak-çömlek buluntuları tarım devriminden sonra görülüyordu. Japonya’da ise tam tersi olmuştur.

Comon’u izleyen çanak-çömlek evresi Yayoi olarak biliniyor. Döner testici tezgâhında yapılmış Yayoi seramiği, kesin olarak bir sulu çeltik kültürünün ürünü sayılmaktadır. Japonlar çeltikleri depolamak için boy boy, çeşit çeşit kaplar yapmışladır. Bugünkü halkın, Japonca konuşan bir kültürden geldiği varsayılırsa, o kültürün Yayoi döneminde oluştuğu da söylenebilir. 538 yılına doğru Budizm’in Kore’den adalara gelişi genelde Japonya’nın tarih döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Asuka dönemi boyunca koyu bir Budist olan Prens Şotoku'nun 622 yılında ölümünden sonra, 628 ve 701 tarihleri arasında birçok yasa çıkarıldı. Bu yasalarla, Tang Hanedanının saltanat sürdüğü Çin’i örnek alan bir yönetim sistemi benimsendi. Nara dönemi (710- 794) boyunca altı Budist mezhep, sonunda Nara’ya yerleşen Japon sarayına kendi görüşlerini benimsetmeye çalıştı . Nara devri, Japonya için yüksek bir kültür devridir. Japon kültürünün birçok temelleri o zaman atılmıştır. İmparator Kammu, Nara’daki keşişlerin etkisinden kurtulmak için Nagaoka’da yeni bir başkent, on yıl sonra da, bu defa Heian-kyo’da bir başkent kurdu.

Heian dönemi (794- 1185/1192), Heian şehri başkent olduktan kısa bir zaman sonra Japonya’nın en büyük şehri hâline gelmiştir. Ülke bu dönemde genişlemiş, yeni Budist öğretiler ortaya çıkmıştır, büyük manastırlar kurulmuş ve Japonca’ya özgü yeni çekim eklerini yazmaya elverişli, hecelere dayalı yeni bir yazı yaratılmıştır. Ainularla muharebeler yaşanmış, Ainuların birçok grupları ülkenin daha kuzeyinde bulunan Hokkaido adasına geçmişlerdi. Böylece, Heian devrinin birinci kısmında Hondo adasının tamamen işgali vuku bulmuş ve nispeten küçük Japon devleti genişlemiştir. 858’den sonra Fujivara ailesi iktidarı ele geçirdi ve XII. yüzyılın ortalarına kadar elinde tuttu. Bu aile ileride Japonya’nın “klasik dönemi” sayılacak bir barış ve kültürel gelişme dönemi başlattı. İki kısma ayrılan Heian devrinin ilk kısmı, Fujivara ailesinin elinde bulunan bir feodal grubun diktatörlüğüdür denilebilir. X. yüzyılda iki rakip klan, Tairalarla Minamotolar, Fujiaların yerini almaya çalışmıştır. Onları karşı karşıya getiren uzun mücadele, 1185’te Şimonoseki yakınında Dan- no Ura’da Taira donanmasının yok edilmesiyle sona erdi.

Efsanevi İmparator Jimmu (神武天皇, Jinmu-tennō)

MÖ yaklaşık 30.000 yılına ait Paleolitik kültür, Japonya adalarında bilinen ilk yerleşimi oluşturmaktadır. Bunu MÖ 14.500'lerden itibaren (Jōmon döneminin başlangıcı) çukurda yaşama ve ilkel tarımla karakterize edilen Mezolitik ve Neolitik yarı yerleşik avcı-toplayıcı kültür izlemiştir. Bu döneme ait kil kaplar, günümüze ulaşan en eski çanak çömlek örnekleri arasındadır. MÖ 1000'lerden itibaren Yayoi halkı Kyushu'dan takımadalara girmeye ve Jōmonlarla karışmaya başlamıştır; Yayoi döneminde Çin ve Kore'den ıslak pirinç tarımı, yeni bir çömlekçilik tarzı ve metalürji gibi uygulamalar getirilmiştir. Efsaneye göre, İmparator Jimmu (Amaterasu'nun torunu) MÖ 660 yılında Japonya'nın merkezinde bir krallık kurarak kesintisiz bir imparatorluk silsilesini başlatmıştır.

Japonya yazılı tarihte ilk olarak MS 111 yılında tamamlanan Çin'in Han Kitabı'nda yer almaktadır. Budizm 552'de Baekje'den (bir Kore krallığı) Japonya'ya tanıtılmıştır ama Japon Budizm'inin gelişimi esas olarak Çin'den etkilenmiştir. İlk başlardaki direnişe rağmen, Budizm Prens Shōtoku gibi figürlerin de dahil olduğu yönetici sınıf tarafından desteklenmiş ve Asuka döneminden (592-710) itibaren yaygın bir kabul görmüştür.

645'teki geniş kapsamlı Taika Reformları, Japonya'daki tüm toprakları ekiciler arasında eşit olarak dağıtılmak üzere kamulaştırdı ve yeni bir vergilendirme sisteminin temeli olarak bir hane halkı sicilinin derlenmesini emretti. Prens Ōama ve yeğeni Prens Ōtomo arasındaki kanlı bir çatışma olan 672 Jinshin Savaşı, daha ileri idari reformlar için önemli bir katalizör oldu. Bu reformlar, mevcut tüzükleri birleştiren ve merkezi ve bağlı yerel yönetimlerin yapısını belirleyen Taihō Kanunu'nun ilan edilmesiyle sonuçlandı. Bu yasal reformlar, yarım bin yıl boyunca yürürlükte kalan Çin tarzı merkezi bir hükümet sistemi olan ritsuryō devletini yarattı.

Nara dönemi (710-784) Heijō-kyō'daki (modern Nara) İmparatorluk Sarayı merkezli bir Japon devletinin ortaya çıkışına işaret etmektedir. Dönem, Kojiki (712) ve Nihon Shoki'nin (720) tamamlanmasıyla yeni oluşan bir edebi kültürün ortaya çıkmasının yanı sıra Budist esintili sanat eserleri ve mimarinin gelişmesiyle karakterize edilir. 735-737'deki çiçek hastalığı salgınının Japonya nüfusunun üçte birini öldürdüğüne inanılmaktadır. 784 yılında İmparator Kanmu başkenti taşıyarak 794 yılında Heian-kyō'ya (günümüz Kyoto'su) yerleşmiştir. Bu, belirgin bir şekilde yerli bir Japon kültürünün ortaya çıktığı Heian döneminin (794-1185) başlangıcı oldu. Murasaki Shikibu'nun Genji Masalı ve Japonya'nın milli marşı "Kimigayo "nun sözleri bu dönemde yazılmıştır.

Feodal dönem

Japonya'nın Moğol istilaları sırasında Moğollarla savaşan Samuray savaşçıları, Mōko Shūrai Ekotoba'da tasvir edilmiştir

Japonya'nın feodal dönemi, savaşçılardan oluşan bir yönetici sınıfın, samurayların ortaya çıkışı ve egemenliği ile karakterize edilmiştir. Taira klanının Genpei Savaşı'nda yenilmesinin ardından 1185 yılında samuray Minamoto no Yoritomo Kamakura'da askeri bir hükümet kurmuştur. Yoritomo'nun ölümünden sonra Hōjō klanı shōgun'un naibi olarak iktidara geldi. Budizm'in Zen okulu Kamakura döneminde (1185-1333) Çin'den getirilmiş ve samuray sınıfı arasında popüler hale gelmiştir. Kamakura şogunluğu 1274 ve 1281'de Moğol istilalarını püskürttü ancak sonunda İmparator Go-Daigo tarafından devrildi. Go-Daigo 1336'da Aşikaga Takauji tarafından yenilgiye uğratıldı ve Muromachi dönemi (1336-1573) başladı. Ardından gelen Ashikaga şogunluğu feodal savaş ağalarını (daimyō) kontrol etmekte başarısız oldu ve 1467'de bir iç savaş başlayarak yüzyıl süren Sengoku dönemini ("Savaşan Devletler") başlattı.

16. yüzyılda Portekizli tüccarlar ve Cizvit misyonerler ilk kez Japonya'ya ulaşarak Japonya ile Batı arasında doğrudan ticari ve kültürel alışverişi başlattılar. Oda Nobunaga, Avrupa teknolojisini ve ateşli silahlarını kullanarak diğer birçok daimyō'yu fethetti; onun güç konsolidasyonu Azuchi-Momoyama dönemi olarak bilinen dönemi başlattı. Nobunaga'nın 1582'de ölümünden sonra, halefi Toyotomi Hideyoshi 1590'ların başında ulusu birleştirdi ve 1592 ve 1597'de Kore'ye iki başarısız istila başlattı.

Tokugawa Ieyasu, Hideyoshi'nin oğlu Toyotomi Hideyori'nin naibi olarak görev yaptı ve konumunu siyasi ve askeri destek kazanmak için kullandı. Açık savaş patlak verdiğinde, Ieyasu 1600 yılında Sekigahara Savaşı'nda rakip klanları yendi. İmparator Go-Yōzei tarafından 1603 yılında şōgun olarak atandı ve Edo'da (modern Tokyo) Tokugawa şogunluğunu kurdu. Şogunluk, özerk daimyō'yu kontrol etmek için bir davranış kuralı olarak buke shohatto ve 1639'da Edo dönemi (1603-1868) olarak bilinen iki buçuk yüzyıllık zayıf siyasi birliği kapsayan izolasyonist sakoku ("kapalı ülke") politikasını içeren önlemleri yürürlüğe koydu. Modern Japonya'nın ekonomik büyümesi bu dönemde başlamış, yollar ve su ulaşım yollarının yanı sıra vadeli işlem sözleşmeleri, bankacılık ve Osaka pirinç komisyoncularının sigortacılığı gibi finansal araçlar ortaya çıkmıştır. Batı bilimlerinin (rangaku) incelenmesi, Nagasaki'deki Hollanda yerleşim bölgesi ile temas yoluyla devam etmiştir. Edo dönemi, Japonlar tarafından Japonya'nın incelenmesi olan kokugaku'nun ("ulusal çalışmalar") ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Modern dönem

İmparator Meiji (明治天皇, Meiji-tennō); 1852-1912

1854 yılında Komodor Matthew C. Perry ve Birleşik Devletler Donanması'nın "Kara Gemileri" Kanagawa Konvansiyonu ile Japonya'yı dış dünyaya açılmaya zorladı. Daha sonra diğer Batılı ülkelerle yapılan benzer anlaşmalar ekonomik ve siyasi krizleri beraberinde getirdi. Shōgun'un istifası, Boshin Savaşı'na ve imparator altında nominal olarak birleşmiş merkezi bir devletin kurulmasına (Meiji Restorasyonu) yol açtı. Batılı siyasi, adli ve askeri kurumları benimseyen Kabine, Özel Konseyi organize etti, Meiji Anayasasını yürürlüğe koydu ve İmparatorluk Diyetini topladı. Meiji döneminde (1868-1912), Japonya İmparatorluğu Asya'nın en gelişmiş ülkesi ve etki alanını genişletmek için askeri çatışma peşinde koşan sanayileşmiş bir dünya gücü olarak ortaya çıktı. Birinci Çin-Japon Savaşı (1894-1895) ve Rus-Japon Savaşı'ndaki (1904-1905) zaferlerin ardından Japonya Tayvan, Kore ve Sahalin'in güney yarısının kontrolünü ele geçirdi. Japon nüfusu 1873'te 35 milyon iken 1935'te iki katına çıkarak 70 milyona ulaşmış ve kentleşmede önemli bir değişim yaşanmıştır.

20. yüzyılın başlarında Taishō demokrasisi (1912-1926) dönemi, artan yayılmacılık ve militarizasyonun gölgesinde kaldı. Birinci Dünya Savaşı, galip Müttefikler safında yer alan Japonya'nın Pasifik'teki ve Çin'deki Alman mülklerini ele geçirmesini sağladı. 1920'lerde devletçiliğe doğru siyasi bir kayma, 1923 Büyük Tokyo Depremi'nin ardından bir kanunsuzluk dönemi, siyasi muhalefete karşı yasaların çıkarılması ve bir dizi darbe girişimi yaşandı. Bu süreç 1930'larda hızlandı ve liberal demokrasiye düşmanlık besleyen ve Asya'da yayılmaya adanmış bir dizi radikal milliyetçi grup ortaya çıktı. Japonya 1931 yılında Mançurya'yı işgal etti; işgalin uluslararası alanda kınanmasının ardından iki yıl sonra Milletler Cemiyeti'nden istifa etti. Japonya 1936'da Nazi Almanyası ile Anti-Komintern Paktı'nı imzaladı; 1940 Üçlü Paktı ise onu Mihver Güçlerden biri haline getirdi.

Japonya'nın imparatorluk hevesleri 2 Eylül 1945'te ülkenin Müttefiklere teslim olmasıyla sona erdi.

Japonya İmparatorluğu 1937'de Çin'in diğer bölgelerini işgal ederek İkinci Çin-Japon Savaşı'nı (1937-1945) başlattı. İmparatorluk 1940 yılında Fransız Çinhindi'ni işgal etmiş, bunun üzerine ABD Japonya'ya petrol ambargosu uygulamıştır. 7-8 Aralık 1941'de Japon kuvvetleri Pearl Harbor'ın yanı sıra Malaya, Singapur ve Hong Kong'daki İngiliz kuvvetlerine sürpriz saldırılar düzenleyerek Pasifik'te İkinci Dünya Savaşı'nı başlattı. Savaş sırasında Japonya tarafından işgal edilen bölgelerde yerel halka karşı çok sayıda suiistimal gerçekleştirilmiş ve birçoğu cinsel köleliğe zorlanmıştır. Sonraki dört yıl boyunca Sovyetlerin Mançurya'yı işgali ve 1945'te Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmasıyla sonuçlanan Müttefik zaferlerinin ardından Japonya koşulsuz teslim olmayı kabul etti. Savaş Japonya'nın sömürgelerine ve milyonlarca insanın hayatına mal oldu. Müttefikler (ABD öncülüğünde) Asya'daki eski sömürgelerinden ve askeri kamplarından milyonlarca Japon yerleşimciyi ülkelerine geri göndererek Japon imparatorluğunu ve fethettiği topraklar üzerindeki etkisini büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Müttefikler, Japon liderleri savaş suçlarından yargılamak için Uzak Doğu Uluslararası Askeri Mahkemesi'ni topladı.

Japonya 1947 yılında liberal demokratik uygulamaları vurgulayan yeni bir anayasa kabul etti. Müttefik işgali 1952'de San Francisco Antlaşması ile sona erdi ve Japonya'ya 1956'da Birleşmiş Milletler üyeliği verildi. Rekor bir büyüme dönemi Japonya'yı dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline getirdi; bu durum 1990'ların ortasında varlık fiyatları balonunun patlamasıyla sona erdi ve "Kayıp On Yıl" başladı. 11 Mart 2011'de Japonya, kayıtlı tarihindeki en büyük depremlerden birini yaşadı ve Fukushima Daiichi nükleer felaketini tetikledi. 1 Mayıs 2019'da İmparator Akihito'nun tarihi tahttan çekilmesinin ardından oğlu Naruhito İmparator oldu ve Reiwa dönemi başladı.

2012 yılında Senkaku Adaları (Çince Diaoyü) nedeniyle Çin ile aralarında ada krizi yaşandı.

Coğrafya

[[Dosya:Satellite_View_of_Japan_1999.jpg|bağlantı=https://en.wikipedia.org/wiki/File:Satellite_View_of_Japan_1999.jpg%7Calt=%7Cküçükresim%7CJapon Takımadaları'nın uydudan görünümü

Japonya, Pasifik sahili boyunca uzanan toplam 6.852 adaya sahiptir. Okhotsk Denizi'nden Pasifik Okyanusu'ndaki Filipin Denizi'ne kadar olan uzunluğu 3.000 km'den (1.900 mi) fazladır. Kontrol ettiği tüm adaları içeren ülke, 24° ve 46°K enlemler arasında ve 122° ve 146°D boylamlar arasında yer almaktadır. Kuzeyden güneye ana adalar Hokkaido, Honshu, Şikoku ve Kyushu'dur. Okinawa'yı da içeren Ryukyu Adaları, Kyushu'nun güneyinde bir zincir. Nanpō Adaları, Japonya'nın ana adalarının güneyindedir. Birlikte sık sık Japon takımadaları olarak bilinir. 2018 itibarıyla, Japonya'nın bölgesi 377.973.89 km²'dir (145.936.53 metrekare). Doğu Asya'daki en büyük ada ülkesidir. Japonya, dünyanın en uzun altıncı sahil şeridine sahiptir (29,751 km (18,486 mi)). Arazi sınırları yoktur. Çok sayıda dışa açılan adalarından dolayı Japonya, 4.470.000 km²'yi (1.730.000 m² mi) kaplayan, dünyanın sekizinci büyük Özel Ekonomik Bölgesi'ne sahiptir.

Japonya'nın yaklaşık yüzde 73'ü ormanlık, dağlıktır ve tarımsal, endüstriyel veya konut kullanımına uygun değildir. Sonuç olarak, çoğunlukla kıyı bölgelerinde bulunan yaşanabilir bölgeler, nüfus yoğunluğunun aşırı derecede yüksek olmasına neden olmaktadır. Japonya, dünyanın en yoğun nüfuslu ülkelerinden biridir.

Japonya'nın toplam alanının yaklaşık %0,5'i geri kazanılmış arazidir (umetatechi). 12. yüzyılda başladı. 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında yapılan projeler arasında Ise Körfezi'ndeki Chubu Centrair Uluslararası Havaalanı, Osaka Körfezi'nin ortasında Kansai Uluslararası Havaalanı, Yokohama Hakkeijima Deniz Cenneti ve Wakayama Marina Şehri gibi yapay adalar yer almaktadır. Japonya'nın Akita kentindeki Ogata köyü, 1957'de başlayan Hachirōgata Gölü'nden geri kazanılan arazilerde kuruldu. Nagasaki, Isahaya'daki Isahaya Koyu'ndaki ıslah projesi (早 早 湾 干 拓 事業) 1989'da başladı ve 2018 itibarıyla toplam 35 km² (14 metrekare) geri alındı.

Sonbaharda Kongōbu-ji'deki Japon akçaağaçları

Japonya adaları Pasifik Ateş Çemberi'nde volkanik bir bölgede bulunur. Öncelikle, Filipin Denizi Plakası'nın kıtasal Amurya Plakası ve Okinawa Plakası'nın altındaki güney batımının ve Güneydoğu’nun diptüksiyonunun bir sonucu olarak Silüriyen'in ortasından Pleistosen'e kadar yüz milyonlarca yıl boyunca meydana gelen büyük okyanus hareketlerinin bir sonucudur. kuzeydeki Okhotsk Plate altındaki Pacific Plate. Japonya kıyılarındaki Boso Üçlü Kavşağı, Kuzey Amerikan Tabak, Pasifik Tabak ve Filipin Deniz Tabakının buluştuğu üçlü bir kavşaktır. Japonya, Avrasya kıtasının doğu kıyısına bağlandı. Alt plakalar Japonya'yı doğuya doğru çekti ve yaklaşık 15 milyon yıl önce Japonya Denizi'ni açtı.

Japonya'da 108 aktif volkan var. Yirminci yüzyıl boyunca, Hokkaido'daki Shōwa-shinzan ve Pasifik'teki Bayonnaise Kayaları'ndaki Myōjin-shō dahil olmak üzere birçok yeni volkan ortaya çıktı. Genellikle tsunami ile sonuçlanan yıkıcı depremler her yüzyılda birkaç kez meydana gelir. 1923 Tokyo depremi 140.000'den fazla kişiyi öldürdü. Daha yeni ana depremler, 1995 Büyük Hanshin depremi ve 11 Mart 2011'de Japonya'yı vuran ve büyük bir tsunamiyi tetikleyen 9,1 büyüklüğünde bir deprem olan 2011 Tōhoku depremidir. Japonya, Pasifik Ateş Halkası'ndaki konumu nedeniyle büyük ölçüde depremlere, tsunamiye ve volkanlara eğilimlidir. 2013 Dünya Risk Endeksi'nde ölçüldüğü üzere en yüksek 15. doğal afet riskine sahiptir.

Japon takımadaları

İklim

Baharda Fuji Dağı, Arakurayama Sengen Parkı'ndan görünüm

Japonya'nın iklimi ağırlıklı olarak ılıman olmakla birlikte kuzeyden güneye büyük farklılıklar göstermektedir. En kuzeydeki bölge olan Hokkaido, uzun ve soğuk kışlar ile çok ılık ve serin yazların yaşandığı nemli bir karasal iklime sahiptir. Yağışlar yoğun değildir, ancak adalarda genellikle kışın derin kar birikintileri oluşur.

Honshu'nun batı kıyısındaki Japon Denizi bölgesinde, kuzeybatıdan esen kış rüzgarları kış aylarında yoğun kar yağışı getirir. Yaz aylarında bölge, foehn nedeniyle bazen aşırı sıcaklar yaşar. Orta Dağlık Bölge, yaz ve kış arasında büyük sıcaklık farkları olan tipik bir iç nemli karasal iklime sahiptir. Chūgoku ve Shikoku bölgelerinin dağları Seto İç Denizini mevsimsel rüzgarlardan koruyarak yıl boyunca ılıman hava getirir.

Pasifik kıyısı, güneydoğudan esen mevsimsel rüzgarlar nedeniyle daha ılıman kışlar ve ara sıra kar yağışı ile sıcak ve nemli yazların yaşandığı nemli bir subtropikal iklime sahiptir. Ryukyu ve Nanpō Adaları, kışları ılık ve yazları sıcak geçen subtropikal bir iklime sahiptir. Yağışlar özellikle yağmur mevsimi boyunca çok yoğundur. Ana yağmur mevsimi Okinawa'da Mayıs ayı başlarında başlar ve yağmur cephesi kademeli olarak kuzeye doğru hareket eder. Yaz sonu ve sonbahar başında tayfunlar genellikle şiddetli yağmur getirir. Çevre Bakanlığı'na göre, şiddetli yağış ve artan sıcaklıklar tarım sektöründe ve başka yerlerde sorunlara neden olmuştur. Japonya'da şimdiye kadar ölçülen en yüksek sıcaklık olan 41,1 °C (106,0 °F) 23 Temmuz 2018'de kaydedildi ve 17 Ağustos 2020'de tekrarlandı.

Biyoçeşitlilik

Japonya, adaların iklim ve coğrafyasını yansıtan dokuz orman ekolojik bölgesine sahiptir. Bunlar Ryūkyū ve Bonin Adalarındaki subtropikal nemli geniş yapraklı ormanlardan, ana adaların ılıman iklim bölgelerindeki ılıman geniş yapraklı ve karışık ormanlara ve kuzey adaların soğuk, kış kısımlarındaki ılıman iğne yapraklı ormanlara kadar uzanmaktadır. Japonya'da 2019 yılı itibarıyla aralarında boz ayı, Japon makağı, Japon rakun köpeği, küçük Japon tarla faresi ve Japon dev semenderinin de bulunduğu 90.000'den fazla yaban hayatı türü bulunmaktadır.

Önemli flora ve fauna alanlarının yanı sıra 52 Ramsar sulak alanını korumak için geniş bir milli park ağı kurulmuştur. Dört alan, olağanüstü doğal değerleri nedeniyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmiştir.

Çevre

[[File:Kongobuji Koyasan07n3200.jpg|thumb|UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Kōya Dağı'ndaki Kongōbu-ji'de sonbahar akçaağaç yaprakları (momiji) ]]

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki hızlı ekonomik büyüme döneminde, çevre politikaları hükümet ve sanayi şirketleri tarafından önemsenmemiş; bunun sonucunda 1950'ler ve 1960'larda çevre kirliliği yaygınlaşmıştır. Artan endişelere yanıt veren hükümet 1970 yılında çevre koruma yasalarını yürürlüğe koymuştur. 1973'teki petrol krizi de Japonya'nın doğal kaynak eksikliği nedeniyle enerjinin verimli kullanılmasını teşvik etti.

Japonya, bir ülkenin çevresel sürdürülebilirliğe olan bağlılığını ölçen 2018 Çevresel Performans Endeksi'nde 20. sırada yer almaktadır. Japonya dünyanın en büyük beşinci karbondioksit salınımcısıdır. Japonya, 1997 Kyoto Protokolü'nün ev sahibi ve imzacısı olarak, karbondioksit emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğini engellemek için başka adımlar atma yükümlülüğü altındadır. Japonya hükümeti 2020 yılında, 2050 yılına kadar karbon-nötr olma hedefini açıklamıştır. Çevre sorunları arasında kentsel hava kirliliği (NOx, asılı partikül madde ve toksikler), atık yönetimi, su ötrofikasyonu, doğanın korunması, iklim değişikliği, kimyasal yönetimi ve koruma için uluslararası işbirliği yer almaktadır.

Hükümet ve politika

Japonya, İmparatorun gücünün törensel bir rolle sınırlı olduğu üniter bir devlet ve anayasal bir monarşidir. Yürütme gücü bunun yerine, egemenliği Japon halkına ait olan Japonya Başbakanı ve Kabinesi tarafından kullanılmaktadır. Naruhito, 2019 yılında Krizantem Tahtı'na geçmesiyle birlikte babası Akihito'nun yerine geçerek Japonya İmparatoru olmuştur.

Ulusal Diyet Binası

Japonya'nın yasama organı iki meclisli bir parlamento olan Ulusal Diet'tir. Her dört yılda bir veya feshedildiğinde halk oylamasıyla seçilen 465 sandalyeli alt Temsilciler Meclisi ve halk tarafından seçilen üyelerinin altı yıllık görev süreleri olan 245 sandalyeli üst Konsey üyelerinden oluşur. Seçilmiş tüm makamlar için gizli oylama ile 18 yaşından büyük yetişkinler için genel oy hakkı vardır. Hükümetin başı olarak başbakan, Devlet Bakanlarını atama ve görevden alma yetkisine sahiptir ve Diet üyeleri arasından belirlendikten sonra imparator tarafından atanır. Fumio Kishida Japonya'nın başbakanıdır; 2021 Liberal Demokrat Parti liderlik seçimlerini kazandıktan sonra göreve gelmiştir.

Tarihsel olarak Çin hukukundan etkilenen Japon hukuk sistemi, Edo döneminde Kujikata Osadamegaki gibi metinler aracılığıyla bağımsız olarak gelişmiştir. 19. yüzyılın sonlarından bu yana, yargı sistemi büyük ölçüde Avrupa'nın, özellikle de Almanya'nın medeni hukukuna dayanmaktadır. Japonya, 1896 yılında Alman Bürgerliches Gesetzbuch'u temel alan ve İkinci Dünya Savaşı sonrası yapılan değişikliklerle halen yürürlükte olan bir medeni kanun oluşturmuştur. 1947'de kabul edilen Japonya Anayasası, dünyanın değiştirilmemiş en eski anayasasıdır. Yasal mevzuat yasama organından kaynaklanır ve anayasa imparatorun Diet tarafından kabul edilen mevzuatı yayınlamasını ve kendisine mevzuata karşı çıkma yetkisi vermemesini gerektirir. Japon yasal hukukunun ana gövdesi Altı Kanun olarak adlandırılır. Japonya'nın mahkeme sistemi dört temel kademeye ayrılmıştır: Yüksek Mahkeme ve üç alt kademe mahkeme.

İdari bölümler

Japonya, her biri seçilmiş bir vali ve yasama organı tarafından denetlenen 47 vilayete bölünmüştür. Aşağıdaki tabloda, vilayetler bölgelere göre gruplandırılmıştır:

Japonya'nın renkli bölgelere sahip vilayetleri
  Hokkaido

1. Hokkaido

  Tōhoku

2. Aomori 3. Iwate 4. Miyagi 5. Akita 6. Yamagata 7. Fukuşima

  Kantō

8. Ibaraki 9. Tochigi 10. Gunma 11. Saitama 12. Chiba 13. Tokyo 14. Kanagawa

  Chūbu

15. Niigata 16. Toyama 17. Ishikawa 18. Fukui 19. Yamanashi 20. Nagano 21. Gifu 22. Shizuoka 23. Aichi

  Kansai

24. Mie 25. Shiga 26. Kyoto 27. Osaka 28. Hyōgo 29. Nara 30. Wakayama

  Chūgoku

31. Tottori 32. Shimane 33. Okayama 34. Hiroşima 35. Yamaguchi

  Şikoku

36. Tokushima 37. Kagawa 38. Ehime 39. Kōchi

  Kyūshū

40. Fukuoka 41. Saga 42. Nagasaki 43. Kumamoto 44. Ōita 45. Miyazaki 46. Kagoshima 47. Okinawa

Dış ilişkiler

[[Dosya:Demis-kurils-russian_names.png|bağlantı=https://en.wikipedia.org/wiki/File:Demis-kurils-russian_names.png%7Calt=%7Cküçükresim%7CKuril Adaları. Japonya'nın neredeyse bütün bağımsız ülkelerle siyasi ilişkileri vardır ve Aralık 1956'dan beri BM'nin aktif bir üyesi olmuştur. Japonya G7, G20 ve APEC'in üyesidir ve Doğu Asya Zirvesi'ne katılmaktadır. Japonya, Avustralya ile Mart 2007'de ve Hindistan ile Ekim 2008'de güvenlik anlaşmalarına girdi. Japonya, 2014'te 9.2 milyar dolar vererek dünyanın 5. en büyük resmî kalkınma yardımı bağışçısıdır. 2017'de, Japonya dünyadaki en büyük beşinci diplomatik ağa sahipti. Japonya'nın ABD ile yakın bağları vardır. Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndaki müttefikleri ve müttefikleri tarafından yenilmesinden bu yana, iki ülke yakın ekonomik ve savunma ilişkilerini sürdürmüştür. Amerika Birleşik Devletleri, Japon ihracatı için büyük bir pazar ve Japon ithalatının başlıca kaynağıdır ve Japonya'yı kısmen bu amaç için askeri üslere sahip olan ülkeyi korumaya kararlıdır. Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinden sonra, Japon yönetimi Kuzey Mariana Adaları ABD'nin kontrolüne girdi. Japonya, Rusya’nın 1945’te Sovyetler Birliği’nce işgal edilen Güney Kuril Adaları’nın (Etorofu, Kunashiri, Shikotan ve Habomai grubu dahil) kontrolüne itiraz ediyor. Güney Kore’nin Liancourt Kayalıkları (Japonca: Takeshima, Korece: Dokdo) kontrolü, ancak Japonya tarafından kabul edilmedi ve talep edildi. Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Çin Cumhuriyeti (ÇC) ile ilişkileri Senkaku Adaları üzerinde zorladı; ve Çin Halk Cumhuriyeti ile Okinotorishima statüsünde.

Donald Tusk, Shinzō Abe ve Jean-Claude Juncker, AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşmasını imzaladıktan sonra.

Japonya’nın Güney Kore ile ilişkisi, Japonya’nın Koreliler’in Japon sömürge yönetimi sırasında özellikle de "rahatlık kadınları" konusunda ele alınması nedeniyle gerildi. Bu kadınlar esasen seks köleleriydi ve bu tedaviye kaç kadının maruz kaldığına dair kesin bir rakam bulunmamasına rağmen, uzmanlar bunun onlarca veya yüz binlerce kişide olabileceğine inanıyor. 1910 ve 1945 arasında, Japon hükûmeti Kore altyapısını yeniden inşa etti. Buna rağmen, Kore’deki modernleşme her zaman Japonların çıkarları ile bağlantılıydı ve bu nedenle sosyal yapıların “devrilmesi” anlamına gelmiyordu. Mesela Japonya, Kore’nin ilkel feodalist tarımını sürdürdü çünkü Japon çıkarlarına hizmet etti. Japonya’nın Kore’deki emperyalizmindeki yeni gelişmeler arasında, ülkenin her yerinde bir dizi polis karakolu kurulması, vergileri ayni vergi yerine sabit parayla değiştirmek ve Japonya’daki özel şirketlere vermek için köylere ait olan ortak arazilerin çoğunun alınması (birçok köylünün topraklarını kaybetmesine neden oldu.) Japonya, yarımadanın 800.000'in üzerinde Japon göçmeni tanıttı ve Kore dilini okullarda yasaklama ve Korelileri Japon isimlerini benimsemeye zorlama çabalarıyla bir kültürel baskı kampanyası yürüttü.

Japonya, G7 ve G20 üyesidir.

Kore Yarımadası, 1945’te II. Dünya Savaşı'nın sonunda Japonya ve Eksen’in teslim edilmesiyle bir kez daha bağımsız hale geldi. Tarihsel gerginliklerine rağmen, Aralık 2015’te, Japonya konuyla ilgili sorumluluk ve hayatta kalan konfor kadınlarına para ödedi. Bugün, Güney Kore ve Japonya'nın daha güçlü ve daha ekonomik ilişkileri var. 1990'lardan bu yana, Kore Dalgası Doğu Asya'da büyük bir hayran kitlesi yarattı. Japonya, Kore müziği (K-pop), televizyon (K-dramaları) ve filmlerin bir numaralı ithalatçısıdır, ancak bu yalnızca Güney Kore hükûmeti 1948'den beri yerde olan Japonya ile yapılan kültür alışverişinde 30 yıllık yasağı kaldırdıktan sonra mümkün oldu. Kore pop kültür ürünlerinin Japon pazarındaki başarısı kısmen, yıldız pazarlama sistemi ve yeni televizyon şovlarının ve müziğin ağır tanıtımı gibi Japon fikirlerinin ödünç alınmasıyla açıklanmaktadır. Winter Sonata ve Coffee Prince gibi Kore dramalarının yanı sıra BIGBANG ve SHINee gibi K-pop sanatçıları Japon tüketiciler arasında çok popüler. Son zamanlarda, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, ilişkilerinin geleceğini ve özellikle bölgedeki Kuzey Kore saldırganlığı için çözüm bulma konusunda nasıl işbirliği yapılacağını tartışmak üzere Almanya'nın Hamburg kentindeki 2017 G-20 Zirvesi'nde Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile bir araya geldi. Her iki lider de, kadınların anlaşmazlıklarını çözme, bölgede olumlu ilişkiler kurma ve nükleer silahları test etmeye ve kendilerini uluslararası toplumdan daha fazla tecrit etmeye devam ederken, Çin'i Kuzey Kore ile daha iddialı olmaya zorlama konusundaki taahhütlerini yineledi.

2022 yılında Japonya, Tayland ve Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı ile savunma anlaşmaları yapmayı kabul etmiştir.

Askeri

JMSDF Kongō sınıfı destroyer

Japonya, Küresel Barış Endeksi 2020'de ikinci en yüksek sıradaki Asya ülkesidir. Japonya, dünyadaki tüm ülkeler arasında en büyük askeri bütçelerden birine sahiptir. Ülkenin ordusu (Japonya Öz Savunma Kuvvetleri), Japonya'nın savaş ilan etme veya uluslararası anlaşmazlıklarda askeri güç kullanma hakkını reddeden Japon Anayasası'nın 9. Maddesi ile sınırlandırılmıştır. Ordu, Savunma Bakanlığı tarafından yönetilir ve esas olarak Japonya Kara Öz Savunma Kuvvetleri, Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri ve Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri'nden oluşur. Irak ve Afganistan'a asker gönderilmesi, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Japon ordusunun ilk denizaşırı kullanımı olmuştur.

Japonya Hükümeti güvenlik politikasında Ulusal Güvenlik Konseyi'nin kurulması, Ulusal Güvenlik Stratejisi'nin kabul edilmesi ve Ulusal Savunma Programı Kılavuz İlkeleri'nin geliştirilmesi gibi değişiklikler yapmaktadır. Mayıs 2014'te Başbakan Shinzō Abe, Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana sürdürdüğü pasiflikten sıyrılmak ve bölgesel güvenlik için daha fazla sorumluluk almak istediğini söyledi. Özellikle Kuzey Kore ve Çin ile yaşanan son gerilimler, JSDF'nin statüsü ve Japon toplumuyla ilişkisi konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Yurtiçi kolluk kuvvetleri

Japonya'da iç güvenlik, Ulusal Polis Teşkilatı'nın gözetimi altında esas olarak valilik polis departmanları tarafından sağlanmaktadır. Valilik Polis Departmanlarının merkezi koordinasyon organı olan Ulusal Polis Ajansı, Ulusal Kamu Güvenliği Komisyonu tarafından yönetilmektedir. Özel Saldırı Timi, bölgesel düzeydeki Ateşli Silahlarla Mücadele Timleri ve NBC Terörizmiyle Mücadele Timleri ile işbirliği yapan ulusal düzeydeki terörle mücadele taktik birimlerinden oluşmaktadır. Japonya Sahil Güvenliği, Japonya'yı çevreleyen karasularını korur ve kaçakçılık, deniz çevre suçları, kaçak avlanma, korsanlık, casus gemiler, izinsiz yabancı balıkçı gemileri ve yasadışı göçe karşı gözetim ve kontrol önlemleri kullanır.

Ateşli Silah ve Kılıç Bulundurma Kontrol Kanunu, sivillerin silah, kılıç ve diğer silahlara sahip olmasını sıkı bir şekilde düzenlemektedir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'ne göre, 2018 yılı itibariyle istatistik bildiren BM üyesi ülkeler arasında Japonya'da cinayet, adam kaçırma, cinsel şiddet ve soygun gibi şiddet suçlarının görülme oranı çok düşüktür.

Ekonomi

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası

Japonya, $5,38 trilyon millî geliriyle 2021 yılı itibarıyla dünyanın 3. büyük millî ekonomisidir. II. Dünya Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğramış olmasına rağmen, kısa bir süre içerisinde Japonya'nın hızla kalkınmasıyla dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinden birisi hâline dönüşmesi "Japon mucizesi" olarak değerlendirilmiş ve uzun yıllar boyunca çoğu gelişmekte olan ülke için bir örnek olarak gösterilmiştir. 1980'li yılların sonuna gelindiğinde Japonya'nın ekonomik gelişmesi o denli göz kamaştırıcı hale gelmiştir ki, "Japan As Number One" sloganı altında, Japonya'nın dünyanın en büyük ekonomik gücü olması planları yapılmaya başlanmıştır. Hal böyle olmakla birlikte, 1990'lı yılların başından itibaren Japon ekonomisi büyük bir durgunluk içerisine girmiş, büyüme oranları büyük ölçüde azalmış, işsizlik artmıştır. Japonya'nın içine düştüğü bu kronik durgunluktan kurtulamaması hâlinde mali sektörde ciddi bunalımlar yaşamasının kaçınılmaz olacağı büyük ölçüde kabul görmektedir. Ekonomik büyüklüğü ve dünya ticareti içerisindeki yeri göz önünde bulundurulduğunda, (1 dolar 120 yen olarak alındığında, 2002 yılında Japonya 433 milyar dolar ihracat ve 350 milyar dolar ithalat ile 783 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi gerçekleştirmiştir) Japonya'nın içine düşeceği bir finansal krizin tüm dünyayı etkilemesi ise kaçınılmaz olacaktır. Japonya'nın II. Dünya Savaşı sonrasında gösterdiği ekonomik başarının ardında yatan faktörler, daha sonra içine düştüğü ekonomik durgunluğun da belli' başlı nedenini teşkil etmiştir. Japonya II. Dünya Savaşı'nı takip eden dönemde, istikrarlı siyasi iktidar (Liberal Demokrat Partisi neredeyse 1990'ların ortalarına kadar sürekli olarak tek başına iktidar olmuştur), büyük şirket grupları (Keiretsu) ve güçlü bir bürokrasiden oluşan üçlü bir saç ayağı tarafından yönetilmiştir. Bu üç güç odağı arasındaki işbirliği Japonya'nın önemli ve cesur kararlar alarak güçlü bir endüstriyel yapıya kavuşmasına olanak sağlamıştır. Özellikle Keiretsular, kendi grupları içerisinde oluşturdukları dev bankalar aracılığıyla ihtiyaç duydukları finansmanı çok elverişli koşullarla elde edebilmiş ve hükûmetin ve bürokrasinin de yönlendirmesi ve koruması altında hızlıbir şekilde gelişerek pek çok endüstriyel sektörlerde dünyada ön plana çıkmayı başarabilmiştir.

Japonya, 2019 yılı itibarıyla nominal GSYH bakımından ABD ve Çin'den sonra dünyanın üçüncü, satın alma gücü paritesi bakımından ise ABD, Çin ve Hindistan'dan sonra dünyanın dördüncü en büyük ulusal ekonomisidir. 2019 yılı itibariyle Japonya'nın işgücü 67 milyon çalışandan oluşmaktadır. Japonya'da işsizlik oranı yüzde 2,4 gibi düşük bir seviyededir. Nüfusun yaklaşık yüzde 16'sı 2017 yılında yoksulluk sınırının altındaydı. Japonya bugün gelişmiş ülkeler arasında kamu borcunun GSYH'ye oranının en yüksek olduğu ülkedir. 2017 itibariyle ulusal borç GSYH'ye oranla %236'dır. Japon yeni dünyanın üçüncü büyük rezerv para birimidir (ABD doları ve avrodan sonra).

Japonya'nın ihracatı 2018 yılında GSYH'nin %18,5'ine ulaşmıştır. 2019 itibariyle Japonya'nın ana ihracat pazarları ABD (yüzde 19,8) ve Çin (yüzde 19,1) olmuştur. Başlıca ihracat kalemleri motorlu taşıtlar, demir ve çelik ürünleri, yarı iletkenler ve otomobil parçalarıdır. Japonya'nın 2019 itibarıyla başlıca ithalat pazarları Çin (yüzde 23,5), ABD (yüzde 11) ve Avustralya'dır (yüzde 6,3). Japonya'nın başlıca ithalatı makine ve ekipman, fosil yakıtlar, gıda maddeleri, kimyasallar ve endüstrileri için hammaddelerdir.

Kapitalizmin Japon varyantının birçok farklı özelliği vardır: keiretsu işletmeleri etkilidir ve Japon çalışma ortamında ömür boyu istihdam ve kıdeme dayalı kariyer ilerlemesi yaygındır. Japonya, 2018 itibariyle dünyanın en büyük tüketici kooperatifi ve en büyük tarım kooperatifi de dahil olmak üzere dünyanın en büyük on kooperatifinden üçü ile büyük bir kooperatif sektörüne sahiptir. Japonya rekabet gücü ve ekonomik özgürlük açısından üst sıralarda yer almaktadır. Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu 2015-2016'da altıncı sırada yer almaktadır.

Tarım ve balıkçılık

Fukuşima Eyaleti, Aizu'da bir pirinç tarlası

Japon tarım sektörü, 2018 yılı itibariyle ülkenin toplam GSYH'sinin yaklaşık %1,2'sini oluşturmaktadır. Japonya topraklarının yalnızca %11,5'i ekime uygundur. Ekilebilir arazilerin azlığı nedeniyle küçük alanlarda tarım yapmak için teras sistemi kullanılmaktadır. Bu da birim alan başına dünyanın en yüksek mahsul verim düzeylerinden birine ulaşılmasını sağlamaktadır. 2018 yılı itibariyle tarımsal öz yeterlilik oranı yaklaşık %50'dir. Japonya'nın küçük tarım sektörü yüksek oranda sübvanse edilmekte ve korunmaktadır. Çiftçiler yaşlandıkça ve halef bulmakta zorlandıkça tarımla ilgili endişeler artmaktadır.

Japonya, yakalanan balık tonajı bakımından dünyada yedinci sırada yer almaktadır ve 2016 yılında 3.167.610 metrik ton balık yakalamıştır; bu rakam önceki on yılda yıllık ortalama 4.000.000 tondur. Dünyanın en büyük balıkçılık filolarından birine sahip olan ve küresel avın yaklaşık %15'ini gerçekleştiren Japonya'nın balıkçılığının orkinos gibi balık stoklarının tükenmesine yol açtığı eleştirilerine neden olmaktadır. Japonya ticari balina avcılığını destekleyerek tartışmalara yol açmıştır.

Endüstri

[[File:2017 Toyota Camry TRD.jpg|thumb|Toyota tarafından üretilen bir plug-in hibrit otomobil. Japonya, dünyadaki en büyük üçüncü otomobil üreticisidir. ]]

Japonya büyük bir endüstriyel kapasiteye sahiptir ve "motorlu taşıtların, takım tezgahlarının, çelik ve demir dışı metallerin, gemilerin, kimyasal maddelerin, tekstillerin ve işlenmiş gıdaların en büyük ve teknolojik olarak en gelişmiş üreticilerinden bazılarına" ev sahipliği yapmaktadır. Japonya'nın sanayi sektörü, GSYİH'sının yaklaşık %27,5'ini oluşturuyor. Ülkenin imalat üretimi, 2019 itibarıyla dünyanın en yüksek üçüncü üretimidir. Japonya, 2017 itibarıyla dünyanın en büyük üçüncü otomobil üreticisidir ve dünyanın en büyük otomobil şirketi olan Toyota'ya ev sahipliği yapmaktadır. Japon gemi inşa endüstrisi, Güney Kore ve Çin'den gelen rekabetle karşı karşıya; bir 2020 hükümet girişimi, bu sektörü ihracatı artırma hedefleri kapsamında desteklenmesi gereken sektörlerden biri olarak belirledi.

Hizmetler ve turizm

Japonya'nın hizmet sektörü, 2019 yılı itibariyle toplam ekonomik çıktısının yaklaşık %70'ini oluşturmaktadır. Toyota, Mitsubishi UFJ, -NTT, ÆON, Softbank, Hitachi ve Itochu gibi şirketlerin dünyanın en büyükleri arasında yer aldığı bankacılık, perakende, ulaşım ve telekomünikasyon başlıca sektörlerdir.

Japonya 2019 yılında 31,9 milyon uluslararası turist çekmiştir. Gelen turizmde Japonya 2019 yılında dünyada 11. sırada yer almıştır. 2017 Seyahat ve Turizm Rekabet Edebilirlik Raporu, Japonya'yı 141 ülke arasında 4. sıraya yerleştirerek Asya'daki en yüksek sıralamayı elde etmiştir.

Bilim ve teknoloji

Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki Japon Deney Modülü (Kibō)

Japonya, özellikle doğa bilimleri ve mühendislik alanlarında bilimsel araştırmalarda lider bir ülkedir. Ülke, 2020 Bloomberg İnovasyon Endeksi'nde en yenilikçi ülkeler arasında on ikinci, Küresel İnovasyon Endeksi'nde ise 2019'da 15. sırada iken 2021'de 13. sıraya yükselmiştir. Gayrisafi yurtiçi hasılaya oranla Japonya'nın araştırma ve geliştirme bütçesi dünyadaki en yüksek ikinci bütçedir. 2017 itibariyle 867.000 araştırmacı 19 trilyon yenlik araştırma ve geliştirme bütçesini paylaşmaktadır. Ülke fizik, kimya ya da tıp alanında yirmi iki Nobel ödülü sahibi ve üç Fields madalyası sahibi çıkarmıştır.

Japonya, 2017 yılında dünya toplamının %55'ini sağlayarak robotik üretimi ve kullanımında dünya lideridir. Japonya, 1000 çalışan başına 14 kişi ile bilim ve teknoloji alanında dünyada kişi başına düşen en yüksek ikinci araştırmacı sayısına sahiptir.

Bir zamanlar dünyanın en güçlüsü olarak kabul edilen Japon tüketici elektroniği endüstrisi, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerde rekabetin artmasıyla gerileme sürecine girmiştir. Bununla birlikte, Japonya'da video oyunları önemli bir endüstri olmaya devam etmektedir. 2014 yılında Japonya'nın tüketici video oyun pazarı 9,6 milyar dolar hasılat elde ederken, bunun 5,8 milyar doları mobil oyunlardan geldi. Japonya 2015 yılı itibariyle Çin, ABD ve Güney Kore'nin ardından dünyanın en büyük dördüncü bilgisayar oyunu pazarı haline gelmiştir.

Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı, Japonya'nın ulusal uzay ajansıdır; uzay, gezegen ve havacılık araştırmaları yürütür ve roket ve uyduların geliştirilmesine öncülük eder. Uluslararası Uzay İstasyonu'nun bir katılımcısıdır: Japon Deney Modülü (Kibō) 2008 yılında Uzay Mekiği montaj uçuşları sırasında istasyona eklenmiştir. Akatsuki uzay sondası 2010 yılında fırlatılmış ve 2015 yılında Venüs etrafında yörüngeye oturmuştur. Japonya'nın uzay araştırmalarındaki planları arasında bir ay üssü inşa etmek ve 2030 yılına kadar astronot indirmek de yer almaktadır. 2007 yılında Tanegashima Uzay Merkezi'nden Ay kaşifi SELENE'yi (Selenological and Engineering Explorer) fırlattı. Apollo programından bu yana en büyük Ay görevi olan bu keşif aracının amacı Ay'ın kökeni ve evrimi hakkında veri toplamaktı. Kaşif 4 Ekim 2007'de bir Ay yörüngesine girdi ve 11 Haziran 2009'da kasıtlı olarak Ay'a çarptırıldı.

Altyapı

Ulaşım

Japonya'nın bayrak taşıyıcısı Japan Airlines

Japonya ulaşım altyapısına büyük yatırımlar yapmıştır. Ülkede 2017 itibariyle 1.000.000 kilometre (620.000 mil) şehir, kasaba ve köy yolu, 130.000 kilometre (81.000 mil) vilayet yolu, 54.736 kilometre (34.011 mil) genel ulusal otoyol ve 7641 kilometre (4748 mil) ulusal otoyol olmak üzere yaklaşık 1.200.000 kilometre (750.000 mil) yol bulunmaktadır.

1987'deki özelleştirmeden bu yana, düzinelerce Japon demiryolu şirketi bölgesel ve yerel yolcu taşımacılığı pazarlarında rekabet etmektedir; başlıca şirketler arasında yedi JR işletmesi, Kintetsu, Seibu Railway ve Keio Corporation bulunmaktadır. Büyük şehirleri birbirine bağlayan yüksek hızlı Shinkansen (hızlı trenler) güvenlikleri ve dakiklikleri ile bilinmektedir.

Japonya'da 2013 yılı itibariyle 175 havaalanı bulunmaktadır. En büyük yerel havalimanı olan Tokyo'daki Haneda Havalimanı, 2019 yılında Asya'nın en yoğun ikinci havalimanı olmuştur. Keihin ve Hanshin süper liman merkezleri, 2017 itibariyle sırasıyla 7,98 ve 5,22 milyon TEU ile dünyanın en büyükleri arasındadır.

Japonya'da yollar için çok para harcanmıştır. 1,2 milyon kilometrelik kaplanmış yol ana ulaşım aracıdır. Japonya'da trafik soldan akar. Yüksek hızlı, bölünmüş, sınırlı erişimli paralı yollardan oluşan bir tek ağ, büyük şehirleri birbirine bağlar ve paralı yol girişimleri tarafından işlenir. Hem yeni hem de kullanılmış arabalar ucuzdur. Enerji verimliliği teşvik etmek amacıyla araba sahipliği ücretleri ve benzin vergileri uygulanır. Japonya'da araba kullanımı G8 ülkeleri arasındaki en düşüğüdür.

Enerji

Kashiwazaki-Kariwa Nükleer Güç Santrali

2019 yılı itibariyle Japonya'da enerjinin %37,1'i petrolden, %25,1'i kömürden, %22,4'ü doğalgazdan, %3,5'i hidroelektrikten ve %2,8'i nükleer enerjiden üretilmiştir. Nükleer enerji 2010 yılındaki yüzde 11,2'lik orana göre düşüş göstermiştir. Mart 2011'deki Fukushima Daiichi nükleer felaketinin ardından devam eden kamuoyu muhalefeti nedeniyle Mayıs 2012 itibariyle ülkedeki tüm nükleer santraller devre dışı bırakılmıştı, ancak hükümet yetkilileri kamuoyunu en azından bazılarının hizmete dönmesi yönünde etkilemeye çalışmaya devam etti. Sendai Nükleer Enerji Santrali 2015 yılında yeniden faaliyete geçti ve o tarihten bu yana diğer bazı nükleer enerji santralleri de yeniden faaliyete geçti. Japonya önemli yerli rezervlerden yoksundur ve ithal enerjiye büyük ölçüde bağımlıdır. Bu nedenle ülke, kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve yüksek enerji verimliliği seviyelerini korumayı hedeflemiştir.

2005 itibarıyla Japonya'da kullanılan enerjinin yarısı petrol, beşte biri kömür ve %14'ü doğalgazdan oluşur. Japonya'da harcanan elektriğin bir çeyreği nükleer enerjiden oluşur.

Su temini ve sanitasyon

Su ve sanitasyon sektörünün sorumluluğu, evsel kullanım için su tedarikinden sorumlu Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı; su kaynaklarının geliştirilmesi ve sanitasyondan sorumlu Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı; ortam suyu kalitesi ve çevrenin korunmasından sorumlu Çevre Bakanlığı ve kamu hizmetlerinin performans kıyaslamasından sorumlu İçişleri ve İletişim Bakanlığı arasında paylaştırılmıştır. Japonya'da iyileştirilmiş bir su kaynağına erişim evrenseldir. Nüfusun yaklaşık %98'i kamu hizmetlerinden borulu su tedariki almaktadır.

Demografi

Büyük Tokyo Bölgesi, dünyanın en kalabalık metropol alanı olarak sıralanmaktadır.

Japonya'nın nüfusu 125,4 milyon olup, bunun 122,8 milyonu Japon vatandaşıdır (2021 tahminleri). Geri kalanı küçük bir yabancı nüfus oluşturmaktadır. 2019 yılında toplam Japon nüfusunun %92'si şehirlerde yaşamaktaydı. Başkent Tokyo'nun nüfusu 13,9 milyondur (2022). Tokyo, 38.140.000 kişi ile dünyanın en büyük metropol alanı olan Büyük Tokyo Bölgesi'nin bir parçasıdır (2016).

Japonya'daki etnik azınlık grupları arasında yerli Ainu ve Ryukyuan halkı bulunmaktadır. Zainichi Korelileri, Çinliler, Filipinliler, çoğunlukla Japon kökenli Brezilyalılar ve çoğunlukla Japon kökenli Perulular da Japonya'nın küçük azınlık grupları arasındadır. Burakumin sosyal bir azınlık grubunu oluşturmaktadır.

Japonya, 2019 itibariyle 84 yıl ile dünyadaki tüm ülkeler arasında doğumda beklenen en uzun ikinci genel yaşam süresine sahiptir. Japon nüfusu, İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan bebek patlamasının ardından doğum oranlarındaki düşüşün bir sonucu olarak hızla yaşlanmaktadır. 2019 itibariyle nüfusun yüzde 20'sinden fazlası 65 yaşın üzerindedir ve bu oranın 2030'a kadar üçte bire yükseleceği tahmin edilmektedir. Demografik yapıdaki değişiklikler, başta işgücü nüfusundaki azalma ve sosyal güvenlik yardımlarının maliyetindeki artış olmak üzere bir dizi sosyal soruna yol açmıştır. Giderek artan sayıda genç Japon evlenmemekte ya da çocuksuz kalmaktadır. Japonya'nın nüfusunun 2060 yılına kadar yaklaşık 100 milyona düşmesi beklenmektedir. Göçmenlik ve doğum teşvikleri bazen ülkenin yaşlanan nüfusunu destekleyecek genç işçiler sağlamak için bir çözüm olarak önerilmektedir. 1 Nisan 2019'da, Japonya'nın revize edilmiş göç yasası yürürlüğe girmiş ve belirli sektörlerdeki işgücü eksikliğini azaltmaya yardımcı olmak için yabancı işçilerin haklarını korumuştur.

Japonya'daki en büyük şehirler veya kasabalar
Rütbe Valilik Pop. Rütbe Valilik Pop.
1 Tokyo Tokyo 9,272,740 11 Hiroşima Hiroşima 1,194,034
2 Yokohama Kanagawa 3,724,844 12 Sendai Miyagi. 1,082,159
3 Osaka Osaka 2,691,185 13 Chiba Chiba 971,882
4 Nagoya Aichi 2,295,638 14 Kitakyushu Fukuoka 961,286
5 Sapporo Hokkaido 1,952,356 15 Sakai Osaka 839,310
6 Fukuoka Fukuoka 1,538,681 16 Niigata Niigata 810,157
7 Kobe Hyōgo 1,537,272 17 Hamamatsu Shizuoka 797,980
8 Kawasaki Kanagawa 1,475,213 18 Kumamoto Kumamoto 740,822
9 Kyoto Kyoto 1,475,183 19 Sagamihara Kanagawa 720,780
10 Saitama Saitama 1,263,979 20 Okayama Okayama 719,474

Japonya, dünyanın en yaşlı nüfusuna sahiptir. Medyan yaş 44,7 yıl olup dünyanın en yüksek medyan yaş ve Japonya nüfusunun %30,1'i 60 yaşından daha yaşlı olup 60+ yaş grubuna girenlerin dünyanın en yüksek yüzde oranına sahiptir.

Din

Hiroşima yakınlarındaki Itsukushima Şinto Tapınağı'nın torii'si

Japonya anayasası tam din özgürlüğünü garanti altına almaktadır. Üst tahminler Japon nüfusunun yüzde 84-96'sının yerel din olarak Şinto'ya mensup olduğunu göstermektedir. Ancak bu tahminler gerçek inananların sayısından ziyade bir tapınağa bağlı olan kişilere dayanmaktadır. Pek çok Japon hem Şinto hem de Budizm'i uygulamaktadır; kendilerini her iki dinle de özdeşleştirebilir ya da dindar olmayan veya ruhani olarak tanımlayabilirler. Kültürel bir gelenek olarak dini törenlere katılım düzeyi, özellikle festivallerde ve Yeni Yılın ilk tapınak ziyareti gibi durumlarda yüksek kalmaktadır. Çin'den gelen Taoizm ve Konfüçyanizm de Japon inanç ve geleneklerini etkilemiştir.

Hıristiyanlık Japonya'ya ilk olarak 1549'dan itibaren Cizvit misyonları tarafından tanıtılmıştır. Bugün nüfusun %1 ila %1,5'i Hıristiyan'dır. Son yüzyıl boyunca, aslen Hristiyanlıkla ilgili olan Batı gelenekleri (Batı tarzı düğünler, Sevgililer Günü ve Noel dahil) birçok Japon arasında seküler gelenekler olarak popüler hale gelmiştir.

2016 yılı itibariyle Japonya'da İslam'ı benimseyenlerin yaklaşık %90'ı yabancı uyruklu göçmenlerden oluşmaktadır. 2018 yılı itibariyle Japonya'da 105 cami ve 200.000 Müslüman olduğu tahmin edilmektedir; bunların 43.000'i etnik olarak Japon'dur. Diğer azınlık dinleri arasında Hinduizm, Yahudilik ve Bahai İnancının yanı sıra Ainuların animist inançları da yer almaktadır.

Hiroşima yakınlarındaki Itsukuşima Tapınağı Torii kapısı, Japonya'nın Üç Manzarası ve UNESCO Dünya Mirası'ndan biridir.

Örneğin düğün törenleri genelde Şinto dininin kurallarına göre de yapılır. Cenazelerde ise genelde Budist törenler uygulanır. Şinto ülkenin yerli dinidir. Ormanlarda, dağlarda, denizlerde, kısacası doğada "'kami'" denilen ruhların yaşadığına inanılırdı. Doğa ile uyum içinde yaşayan eski topluluklar bu ruhları sayarlardı. Bu inanç Şinto dininin temelini oluşturur. Sonraları bu ruhlara atalar ve kahramanlar da eklendi. Bazı evlerde bu ruhlara yiyeceklerin sunulduğu "'tanrı rafı'" bulunur. Budizm ise Şinto'dan farklı olarak 6. yüzyılda, Çin ve Kore yoluyla Hindistan'dan gelmiştir. İlk kez 16. yüzyılda Portekizli denizciler aracılığıyla gelen Hristiyanlık ise nüfusun küçük bir kısmınca benimsenmiştir.

Diller

Kanji ve hiragana işaretleri

Japon dili, Japonya'nın fiili ulusal dilidir ve ülkedeki çoğu insanın birincil dilidir. Japonca yazımında kanji (Çince karakterler) ve iki set kana (el yazısı ve kanji tarafından kullanılan radikallere dayalı heceler) ile Latin alfabesi ve Arap rakamları kullanılır. İngilizce, Japonya'da bir iş ve uluslararası bağlantı dili olarak önemli bir rol üstlenmiştir. Sonuç olarak, İngilizcenin eğitim sistemindeki yaygınlığı artmış ve 2020 yılına kadar Japon okul sisteminin tüm seviyelerinde İngilizce dersleri zorunlu hale gelmiştir. Japon İşaret Dili, Japonya'da kullanılan başlıca işaret dilidir ve resmi olarak tanınmıştır, ancak kullanımı tarihsel olarak ayrımcı politikalar ve eğitim desteği eksikliği nedeniyle engellenmiştir.

Japonca'nın yanı sıra Japon dil ailesinin bir parçası olan Ryukyuan dilleri (Amami, Kunigami, Okinawan, Miyako, Yaeyama, Yonaguni) Ryukyu Adaları zincirinde konuşulmaktadır. Çok az çocuk bu dilleri öğrenmektedir, ancak yerel yönetimler geleneksel dillere ilişkin farkındalığı artırmaya çalışmaktadır. İzole bir dil olan Ainu dili can çekişmektedir ve 2014 yılı itibariyle anadilini konuşan yalnızca birkaç kişi kalmıştır. Buna ek olarak, etnik azınlıklar, göçmen topluluklar ve sayıları giderek artan yabancı dil öğrencileri tarafından Korece (farklı bir Zainichi Kore lehçesi de dahil olmak üzere), Çince ve Portekizce gibi bir dizi başka dil de öğretilmekte ve kullanılmaktadır.

Eğitim

Tokyo Üniversitesi giriş sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından kutlama yapan öğrenciler

1947 tarihli Temel Eğitim Yasası'ndan bu yana Japonya'da zorunlu eğitim, birlikte dokuz yıl süren ilkokul ve ortaokuldan oluşmaktadır. Neredeyse tüm çocuklar eğitimlerine üç yıllık lise eğitimiyle devam etmektedir. Japonya'nın en üst düzey iki üniversitesi Tokyo Üniversitesi ve Kyoto Üniversitesi'dir. Nisan 2016'dan itibaren çeşitli okullar, ilkokul ve ortaokulun dokuz yıllık zorunlu eğitim programına entegre edildiği akademik yıla başlamıştır; MEXT bu yaklaşımın ülke çapında benimsenmesini planlamaktadır.

OECD tarafından koordine edilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), 15 yaşındaki Japon öğrencilerin bilgi ve becerilerini dünyanın en iyi üçüncü derecesi olarak sıralamaktadır. Japonya, ortalama 529 puan alan öğrencisiyle okuma yazma, matematik ve fen bilimlerinde en iyi performans gösteren OECD ülkelerinden biridir ve OECD ülkeleri arasında dünyanın en yüksek eğitimli işgücüne sahiptir. 2017 yılı itibariyle Japonya'nın eğitime yaptığı kamu harcamaları GSYH'sinin sadece yüzde 3,3'üne tekabül etmekte olup, bu oran OECD ortalaması olan yüzde 4,9'un altındadır. Ülke, 2017 yılında 25-64 yaş arası yükseköğrenim görmüş kişilerin yüzdesi bakımından yüzde 51 ile üçüncü sırada yer almıştır. Yaşları 25 ila 34 arasında değişen Japonların yaklaşık yüzde 60'ı bir tür yükseköğretim yeterliliğine sahiptir ve 25 ila 64 yaş arasındaki Japonların yüzde 30,4'ü lisans derecesine sahiptir; bu oran Güney Kore'den sonra OECD'de en yüksek ikinci orandır.

Sağlık

Sağlık hizmetleri ulusal ve yerel hükümetler tarafından sağlanmaktadır. Kişisel tıbbi hizmetler için ödeme, bir hükümet komitesi tarafından belirlenen ücretlerle, göreceli erişim eşitliği sağlayan bir genel sağlık sigortası sistemi aracılığıyla sunulmaktadır. İşverenler tarafından sigortalanmayan kişiler yerel yönetimler tarafından yönetilen ulusal sağlık sigortası programına katılabilmektedir. 1973 yılından bu yana tüm yaşlılar devlet destekli sigorta kapsamındadır.

Japonya dünyanın en yüksek intihar oranlarından birine sahiptir. Bir diğer önemli halk sağlığı sorunu da Japon erkekleri arasında sigara içilmesidir. Japonya, OECD içinde en düşük kalp hastalığı oranına ve gelişmiş dünyada en düşük bunama seviyesine sahiptir.

Kültür

Çağdaş Japon kültürü Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan gelen etkileri bir araya getirmektedir. Geleneksel Japon sanatları arasında seramik, tekstil, lake eşya, kılıç ve bebek gibi el sanatları; bunraku, kabuki, noh, dans ve rakugo gösterileri; ve çay seremonisi, ikebana, dövüş sanatları, kaligrafi, origami, onsen, Geyşa ve oyunlar gibi diğer uygulamalar yer almaktadır. Japonya, hem somut hem de somut olmayan Kültürel Varlıkların ve Ulusal Hazinelerin korunması ve tanıtılması için gelişmiş bir sisteme sahiptir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne on sekizi kültürel öneme sahip olmak üzere yirmi iki alan kaydedilmiştir.

Sanat ve mimari

Hokusai'nin 19. yüzyıl ukiyo-e ağaç baskı eseri Kanagawa Açıklarındaki Büyük Dalga
Ritsurin Bahçesi, Japonya'nın en ünlü gezinti bahçelerinden biri

Japon resim tarihi, yerli Japon estetiği ile ithal fikirler arasında sentez ve rekabet sergiler. Japon ve Avrupa sanatı arasındaki etkileşim önemli olmuştur: örneğin 19. yüzyılda Japonizm olarak bilinen hareketle ihraç edilmeye başlanan ukiyo-e baskıları, Batı'da modern sanatın gelişimi, özellikle de post-Empresyonizm üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.

Japon mimarisi yerel ve diğer etkilerin bir birleşimidir. Geleneksel olarak ahşap ya da çamur sıvalı, yerden hafifçe yükseltilmiş, kiremitli ya da sazdan çatılara sahip yapılarla karakterize edilmiştir. Ise Tapınakları Japon mimarisinin prototipi olarak kutlanmaktadır. Geleneksel konutlarda ve birçok tapınak binasında tatami hasırları ve odalar ile iç ve dış mekânlar arasındaki ayrımı ortadan kaldıran sürgülü kapılar kullanılmaktadır. 19. yüzyıldan bu yana Japonya, Batı modern mimarisinin büyük bir kısmını inşaat ve tasarıma dahil etmiştir. Ancak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Japon mimarlar, önce Kenzō Tange gibi mimarların çalışmalarıyla, ardından da Metabolizm gibi akımlarla uluslararası sahnede kendilerini göstermişlerdir.

Edebiyat ve felsefe

Ulusal bir hazine olan Genji Masalı'nın 12. yüzyıldan kalma resimli el parşömeni

Japon edebiyatının en eski eserleri arasında Kojiki ve Nihon Shoki kronikleri ile Man'yōshū şiir antolojisi yer almaktadır; bunların hepsi 8. yüzyıldan kalmadır ve Çince karakterlerle yazılmıştır. Heian döneminin başlarında kana (hiragana ve katakana) olarak bilinen fonogram sistemi geliştirilmiştir. Bambu Kesicisinin Öyküsü, günümüze ulaşan en eski Japon anlatısı olarak kabul edilir. Sei Shōnagon'un Yastık Kitabı'nda saray hayatı anlatılırken, Murasaki Shikibu'nun Genji Masalı genellikle dünyanın ilk romanı olarak tanımlanır.

Edo döneminde, chōnin ("kasaba halkı") edebiyat üreticisi ve tüketicisi olarak samuray aristokrasisini geride bıraktı. Örneğin Saikaku'nun eserlerinin popülerliği, okur ve yazar kitlesindeki bu değişimi ortaya koyarken, Bashō haikai (haiku) ile Kokinshū şiir geleneğini canlandırmış ve şiirsel seyahatname Oku no Hosomichi'yi yazmıştır. Meiji dönemi, Japon edebiyatının Batılı etkilerle bütünleşmesiyle geleneksel edebi formların gerilemesine tanık oldu. Natsume Sōseki ve Mori Ōgai 20. yüzyılın başlarında önemli romancılar olmuş, onları Ryūnosuke Akutagawa, Jun'ichirō Tanizaki, Kafū Nagai ve son zamanlarda Haruki Murakami ve Kenji Nakagami izlemiştir. Japonya'nın iki Nobel Ödüllü yazarı vardır: Yasunari Kawabata (1968) ve Kenzaburō Ōe (1994).

Japon felsefesi tarihsel olarak hem yabancı, özellikle Çin ve Batı, hem de benzersiz Japon unsurlarının bir füzyonu olmuştur. Edebi biçimleriyle Japon felsefesi yaklaşık on dört yüzyıl önce başlamıştır. Konfüçyüsçü idealler, Japon toplum ve benlik kavramında, hükümet örgütlenmesinde ve toplum yapısında belirgindir. Budizm Japon psikolojisini, metafiziğini ve estetiğini derinden etkilemiştir.

Sahne sanatları

Bir Şinto tapınağında Noh performansı

Japon müziği eklektik ve çeşitlidir. Koto gibi birçok enstrüman 9. ve 10. yüzyıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Gitar benzeri shamisen ile popüler halk müziği 16. yüzyıldan kalmadır. Batı klasik müziği, 19. yüzyılın sonlarında tanıtılmış ve Japon kültürünün ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur. Kumi-daiko (topluluk davulu) savaş sonrası Japonya'da geliştirilmiş ve Kuzey Amerika'da çok popüler olmuştur. Savaş sonrası Japonya'daki popüler müzik, Amerikan ve Avrupa trendlerinden büyük ölçüde etkilenmiş ve bu da J-pop'un evrimine yol açmıştır. Karaoke önemli bir kültürel faaliyettir.

Japonya'nın dört geleneksel tiyatrosu noh, kyōgen, kabuki ve bunraku'dur. Noh, dünyadaki en eski sürekli tiyatro geleneklerinden biridir.

Özel günler

Matsuri olarak adlandırılan ve yıl içerisinde çeşitli zamanlarda kutlanan bayram ve festivallerin çoğu kraliyet döneminden günümüze kadar gelmektedir. Bu kutlamaların çoğu Çin ve Budist kökenlidir fakat Japonlar bu kutlamaları dini tören havasında yapmamaktadırlar. Ocak ayında kutlanan "Yetişkinler Günü" gibi bazı özel günler hafta sonları ile birleştirilmesi amacıyla daima pazartesi günleri kutlanır.

Bunların dışında Mart ile Nisan ayları arasında "Çiçek Seyretme" (Hanami), Mayıs ayında "Altın Hafta" (Golden Week), Temmuz 13 ile 15 arası bazen Ağustos ayında "Bon Festivali" (Obon) ve Eylül ayı ortalarında "Ay seyretme" (Tsukimi)dir.

Resmî Bayramlar

1 Ocak: Yılbaşı 元旦(Gan Tan)
Ocağın 2. Pazartesi: Yetişkinler Günü 成人の日(Seijin no hi)
11 Şubat: Kuruluşu'nun Günü 建国記念の日(Kenkoku Kinen no Hi) Japonya'nın ilk ve efsanevî İmparatoru Jinmu'nun tahta çıktığı gün (eski 紀元節 Kigen-Setsu)
Mart 20 veya 21: İlkbahar Gündönümü = Nevruz 春分の日(Şumbun no Hi)
29 Nisan: Şoowa Devri Anma Günü = Eski İmparator Hirohito'nun Doğum Günü 昭和の日(Şoowa no Hi)
3 Mayıs: Anayasa Bayramı 憲法記念日(Kenpoo Kinen Bi) Anayasa'nın yürürlüğe konulduğu gün
4 Mayıs: Yeşil Günü みどりの日(Midori no Hi)
5 Mayıs: Çocuk Günü こどもの日(Kodomo no Hi) (Tang no Sekku)
Temmuz'un 3.Pazartesi: Deniz Bayramı 海の日(Umi no Hi)
Eylül'ün 3.Pazartesi: Yaşlılara Saygı Günü 敬老の日(Kei-Rou no Hi)
Eylül 23 veya 24: Sonbahar Gündönümü 秋分の日(Şuubun no Hi)
Ekim'in 2. Pazartesi: Spor Günü 体育の日(Taiiku no Hi)
3 Kasım: Kültür Günü 文化の日(Bunka no Hi) Anayasa'nın ilan edildiği gün
23 Kasım: Çalışmalara Teşekkür Günü 勤労感謝の日(Kinrou Kanşa no Hi)
23 Aralık: İmparator Akihito'nun Doğum günü 天皇誕生日(Tennou Tanjoubi)

Kültürel Bayramlar

3 Şubat: Fasulye atma Seremonisi 節分(Setsubun)
3 Mart: Kızlar Festivali 雛祭(Hina Matsuri) 'Şeftali Bayramı' 桃の節句(Momo no Sekku)
7 Temmuz: Yıldız Festivali 七夕(Tanabata)
Eylül ortası: Ay seyretme 月見(Tsukimi)
15 Kasım: 3, 5 ve 7 yaş çocuklar için festival günü 七五三(Şiçi Goo San: 7-5-3)
31 Aralık: Yeni yıl arifesi 大晦日(Oo-Misoka)

Budistlere özgü Bayram

8 Nisan: Çiçek Bayramı 花祭り (Hana Matsuri): Buda'nın doğum günü

Askerî Bayram

11 Kasım: Japonya Öz Savunma Kuvvetleri Günü 自衛隊記念日(Jiei Tai Kinen Bi)

Eski Askerî Bayramlar

10 Mart: Kara Kuvvetleri Günü 陸軍記念日(Rikugun Kinen Bi)

  • Mukden Büyük Meydan Muharebesi(奉天大会戦)nde Rusları yendikten sonra Mukden Kalesi'ne girdiği gün (1905)

27 Mayıs: Deniz Kuvvetleri Günü 海軍記念日(Kaigun Kinen Bi)

  • Japon Müşterek Donanması'nın Japon Denizi, Tsuşima Muharebesi(日本海海戦、対馬海戦)nde Rus Baltık Donanmasını yendiği gün (1905)
Yas Günleri

10 Mart: Tokyo Büyük Hava Hücum Günü 東京大空襲の日 (Tokyo Dai-Kuşuu no Hi)

  • Tokyo'da Hava bombardmanıyla 100.000'den fazla Japon sivil kaybının yaşandığı gün (1945)

23 Haziran: Okinawa'da Ölenlerin Ruhlarını Teselli Günü 沖縄「慰霊の日」(Okinawa 'İrei no Hi')

  • 94.000 Japon'un Okinawa Adası Seferi'nin bitiş günü bombardımanla kaybedildiği (1945)

6 Ağustos: Hiroşima Atom Bombası Günü 広島原爆の日(Hiroşima Genbaku no Hi)

  • Amerika'nın Hiroşima kentine ilk Atom bombasını attığı 140.000'den fazla insanın kaybedildiği gün (1945)
  • 9 Ağustos: Nagasaki Atom Bombası Günü 長崎原爆の日(Nagasaki Genbaku no Hi)
  • Amerika'nın Nagasaki kentine ikinci Atom bombasını attığı ve 70.000'den fazla insanın kaybedildiği gün (1945)

15 Ağustos: Mütareke Günü 終戦記念日(Şuusen Kinen Bi)

  • Japonya'nın teslim olmasıyla II. Dünya Savaşı'nın bittiği gün (1945)
  • Japonya'da meydana gelen 9,0 büyüklüğünde deprem(11 Mart 2011)
Genç bayanlar Tokyo, Harajuku'da Reşit Olma Gününü (成人の日, Seijin no Hi) kutluyor

Mutfak

Bir tabak nigiri-zushi

Japon mutfağı, geleneksel tariflerin ve yerel malzemelerin kullanıldığı çok çeşitli bölgesel spesiyaliteler sunar. Deniz ürünleri ve Japon pirinci ya da eriştesi geleneksel temel gıdalardır. Japon körisi, İngiliz Hindistan'ından Japonya'ya girişinden bu yana, ramen ve suşi ile birlikte ulusal yemek olarak adlandırılabilecek kadar yaygın bir şekilde tüketilmektedir. Geleneksel Japon tatlıları wagashi olarak bilinir. Kırmızı fasulye ezmesi ve mochi gibi malzemeler kullanılır. Günümüzün daha modern tatları arasında yeşil çaylı dondurma bulunmaktadır.

Popüler Japon içecekleri arasında, tipik olarak %14-17 alkol içeren ve pirincin çoklu fermantasyonu ile yapılan demlenmiş bir pirinç içeceği olan sake bulunur. Bira, 17. yüzyılın sonlarından beri Japonya'da üretilmektedir. Yeşil çay Japonya'da üretilmekte ve Japon çay seremonisinde kullanılan matcha gibi formlarda hazırlanmaktadır.

Medya

NHK'nın 2015 yılında Japonya'da televizyon izleme üzerine yaptığı ankete göre Japonların yüzde 79'u her gün televizyon izlemektedir. Japon televizyon dizileri hem Japonya içinde hem de uluslararası alanda izlenmektedir; diğer popüler programlar ise varyete, komedi ve haber programları türündedir. Japon gazeteleri 2016 yılı itibariyle dünyada en çok tiraja sahip gazeteler arasındadır.

Manga olarak bilinen Japon çizgi romanları 20. yüzyılın ortalarında gelişmiş ve dünya çapında popüler hale gelmiştir. Çok sayıda manga serisi, Amerikan çizgi roman endüstrisine rakip olarak tüm zamanların en çok satan çizgi roman serilerinden bazıları haline gelmiştir.

Japonya dünyanın en eski ve en büyük film endüstrilerinden birine sahiptir. Ishirō Honda'nın Godzilla'sı Japonya'nın uluslararası bir simgesi haline gelmiş ve kaiju filmlerinin tüm bir alt türünün yanı sıra tarihteki en uzun soluklu film serisini ortaya çıkarmıştır. Anime olarak bilinen Japon animasyon filmleri ve televizyon dizileri büyük ölçüde Japon mangalarından etkilenmiş ve uluslararası alanda oldukça popüler hale gelmiştir.

Dragon Ball, One Piece, Naruto ve Demon Slayer gibi birçok Japon medya franchise'ı önemli ölçüde küresel popülerlik kazanmıştır ve dünyanın en yüksek hasılat yapan medya franchise'ları arasındadır. Özellikle Pokémon'un tüm zamanların en yüksek hasılat yapan medya serisi olduğu tahmin edilmektedir.

Spor

Sumo güreşçileri ringe giriş seremonisi sırasında hakemin etrafında diziliyor

Geleneksel olarak sumo, Japonya'nın ulusal sporu olarak kabul edilmektedir. Judo ve kendo gibi Japon dövüş sanatları zorunlu ortaokul müfredatının bir parçası olarak öğretilmektedir. Beyzbol ülkedeki en popüler seyirci sporudur. Japonya'nın en üst düzey profesyonel ligi olan Nippon Profesyonel Beyzbol 1936 yılında kurulmuştur. Japonya Profesyonel Futbol Ligi'nin 1992'de kurulmasından bu yana futbol geniş bir takipçi kitlesi kazanmıştır. Ülke 2002 FIFA Dünya Kupası'na Güney Kore ile birlikte ev sahipliği yapmıştır. Japonya, dört kez Asya Kupası'nı ve 2011'de FIFA Kadınlar Dünya Kupası'nı kazanarak Asya'nın en başarılı futbol takımlarından birine sahiptir. Golf de Japonya'da popülerdir.

Motor sporlarında Japon otomobil üreticileri Formula 1, MotoGP, IndyCar, Dünya Ralli Şampiyonası, Dünya Dayanıklılık Şampiyonası, Dünya Touring Car Şampiyonası, İngiliz Touring Car Şampiyonası ve IMSA SportsCar Şampiyonası gibi serilerde şampiyonluklar ve zaferler elde ederek birçok farklı kategoride başarılı olmuştur. Üç Japon sürücü Formula 1'de podyuma çıkma başarısı göstermiştir ve Japonya'dan sürücüler yerel şampiyonalardaki başarılarının yanı sıra Indianapolis 500 ve Le Mans 24 Saat yarışlarında da zaferler elde etmiştir. Super GT Japonya'daki en popüler ulusal seri, Super Formula ise en üst düzey yerel açık tekerlek serisidir. Ülke, Japon Grand Prix'si gibi büyük yarışlara ev sahipliği yapmaktadır.

Japonya 1964 yılında Tokyo'da Yaz Olimpiyatlarına ve 1972 yılında Sapporo'da ve 1998 yılında Nagano'da Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmıştır. Ülke resmi 2006 Basketbol Dünya Şampiyonasına ev sahipliği yapmıştır ve 2023 Basketbol Dünya Şampiyonasına da ev sahipliği yapacaktır. Tokyo 2021 yılında 2020 Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yaparak Olimpiyatlara iki kez ev sahipliği yapan ilk Asya şehri olmuştur. Ülke, resmi Kadınlar Voleybol Dünya Şampiyonası'na beş kez ev sahipliği yaparak diğer tüm ülkelerden daha fazla ev sahipliği yapma hakkı kazanmıştır. Japonya en başarılı Asya Rugby Birliği ülkesidir ve 2019 IRB Rugby Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmıştır.

Sumo töreni

Çay töreni

Sadō'nun kurucularından Sen no Rikyu (1522-1591)

"Sadō" (Çay Yolu) veya "Çanoyu" (Çayın sıcak suyu) adı verilen çay töreni 15. yüzyıla kadar geriye gider. Törenin esası, ev sahibinin konuklarına çay hazırlaması gibi gündelik bir ihtiyaca dayanır. Çay ikramı zaman içinde törensel bir nitelik kazanmıştır. Ev sahibi ve konuklar bu törenin ayrıntılı kurallarına büyük bir ciddiyetle uyarlar. Bu kurallar töreni olabildiğince sadeleştirir. Çay töreni başlı başına kurallar bütününden ibaret değildir. Bunun için bahçe düzenlemesinden çay odasının döşenmesine kadar birçok ön hazırlığın özenle önceden yapılmış olması gerekir. Çay törenine hazırlanmak, mimariden seramiğe, bahçecilikten tarihe, dinden güzel yazma sanatına kadar birçok alanda asgari bilgileri öğrenmek anlamına gelmektedir. Bu hazırlıklar çay töreninin mükemmelliği için şarttır. Bahçenin güzellikleri arasından çay odasına geçen konuklar, gördükleri güzellikler ve yaşadıkları sükunetle çay törenine hazırlanmaktadırlar. Çay töreninde ağırlıklı olarak Zen Budizmi'nin etkisi görülür. Tören ilk bakışta can sıkıcı bir oyun, gereksiz kurallar bütünü gibi gelebilir. Ancak amaç çay yapıp içmekten çok, doğaya karışmak, onun içinde kaybolmak, bu yolla ruhu aydınlatmaktır. Doğallığın yanı sıra sükunet, sadelik estetik ve zarafetle örülü bir arınma sürecidir çay töreni. Hareketler son derece yavaştır, bu nedenle çay yapımı için gerekli eylemlerde olabildiğince tasarruflu olup, yapılması gereken hareketleri çok incelikle hesaplayıp, bunu zarafetle gerçekleştirmek gerekmektedir. Sonuçta ortaya çıkan uyum, ölçülülük ve güzellik izleyenlerin ruhunda ve zihinlerde kalıcı izler bırakacaktır.

Kıyafet

Uzun bir dışa kapalılık döneminin ardından 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batılılaşma çabaları, halkın kıyafetine de yansıdı. Bugünkü Batılı giyim tarzı, bu sürecin sonucudur. Ancak Japonlar Batılılaşma ile birlikte gelenekleri yaşatma, hatta geliştirme çabasını bir an olsun bırakmamışlardır. Bu çerçevede insanlar özel günlerde geleneksel kıyafet olan kimono giymeyi ihmal etmezler. Kimono vücudu saran ve belde geniş bir kuşakla (obi) bağlanan geleneksel ve dünyaca ünlü bir giysidir.Yeni yıl kutlamalarında, evlilik gibi özel günlerde, bayramlarda ya da mezuniyet günlerinde genç, yaşlı, kadın, erkek Japonlar çoğunlukla kimono giyer. Evlilik ve benzeri resmî törenlerde, damatla gelin siyah kimonolar giyerek sorguçlarını takarlar. Erkekler kimonolarının üzerine çok geniş paçalı pantolonlar (hakama) ve bol ceketler (haori) giyerler. İyi bir kimono çok pahalıdır. Japonlar kimonolarına gözleri gibi bakarlar. Kimonolar anneden kıza, babadan oğula aktarılarak giyilir. Kimonoyu ve obiyi düzgün olarak takmak kolay değildir. Bunun için kadınlar özel ders alırlar. Kimono giyildiğinde normal ayakkabı ve çoraplar giyilmez. Ayakkabı yerine yüksek tahta nalınlar (geta) olabileceği gibi pamuklu ya da deriden yapılmış (zori) sandaletler giyilir. Kimono ile özel pamuklu çoraplar olan (tabi) giyilir. Bu çorapların en ayırt edici özelliği başparmak yerinin de örülmüş olmasıdır. Çorapta başparmak ile diğer parmaklar arasında, sandalet bağının geçmesi için oyuk bulunur. Kimonoya benzeyen diğer bir giyecek ise Yukatadır. Yukata, pamuklu, basit, yazları festivallerde ya da evde bornoz gibi giyilen giyeceklerdir.

  • Japonya aynı zamanda animede ve bilgisayar oyunlarında dünyada birinci sırayı yer alır.
  • Japonlar,süs bitkileri ve bahçeleri ile tanınırlar.
  • MS 700'den önce bile Japonlar keyif için güzel bahçeler yapmışlardır.

Siyaset

İdari bölümler

Japonya, idari olarak dört yılda bir seçilen vali, yasama ve idari bürokrasi tarafından denetlenen 47 prefektörlüğe (都道府県, todofuken) ayrılır. Prefektörlükler ise şehir, kasaba ve köy olmak üzere belediyelere ayrılır. Tokyo özel bir statüye sahip olup bunlara ek olarak 23 özel semte ayrılır. Hokkaidō ise prefektörlük ve belediyeler arası 14 alt prefektörlüğe ayrılır. Aynı zamanda bazı diğer prefektörlüklerde de alt prefektörlükler bulunmaktadır. Japonya aynı zamanda sekiz bölgeye ayrılmıştır ancak bu bölgeler coğrafi olup idari bir yapıyı temsil etmemektedir.

Japonya'da şu anda birçok şehir, kasaba ve köyler birleştirilmektedir. Bu işlemle birlikte prefektörlük altı idari bölgelerin sayısını azaltılarak idari maliyetlerin düşürülmesi beklenmektedir.

Hata: 4 satırının sonunda geçerli bir bağlantı bulunamadı.