Ermenistan

bilgipedi.com.tr sitesinden
Ermenistan
Հայաստանի Հանրապետություն
Hayastani Hanrapetut’yun
Ermenistan Cumhuriyeti
Ermenistan bayrağı
Bayrak
{{{arma_açıklaması}}}
Arma
Millî marş
Մեր Հայրենիք (Ermenice)
Mer Hayrenik   (transkripsiyon)
"Anavatanımız"
Ermenistan haritadaki konumu
Başkent
ve en büyük şehir
Erivan
40°11′K 44°31′D / 40.183°K 44.517°D
Resmî diller Ermenice
Etnik gruplar
(2019)
Resmî din Hristiyanlık (Ermeni Apostolik Kilisesi)
Demonim Ermeni
Hükûmet Üniter Parlamenter Cumhuriyet
• Cumhurbaşkanı
Vahagn Haçaturyan
• Başbakan
Nikol Paşinyan
• Ulusal Meclis Başkanı
Alen Simonyan
Yasama organı Ulusal Meclis
Kuruluş
• Orontid Hanedanı
MÖ 6. yüzyıl
• Artaksiad Hanedanı
MÖ 190
• Arşak Hanedanı
52-428
• Bagratuni Ermenistanı
885-1045
• Kilikya Krallığı
1198-1375
• Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti adıyla Rusya'dan bağımsızlık
28 Mayıs 1918
• Kızıl Ordu müdahalesi
29 Kasım 1920
• Yeniden bağımsızlık
23 Eylül 1991
• BDT'ye katılım
21 Aralık 1991
• BM'ye katılım
2 Mart 1992
• Günümüz anayasası
5 Temmuz 1995
Yüzölçümü
• Toplam
29.743 km2 (11.484 sq mi) (141.)
• Su (%)
4,71
Nüfus
• 2020 tahminî
2.956.900 (137..)
• 2011 sayımı
3.018.854
• Yoğunluk
101,5/km2 (262,9/sq mi) (99.)
GSYİH (SAGP) 2021 tahminî
• Toplam
40,500 milyar $ (124.)
• Kişi başına
13.638 $ (91..)
GSYİH (nominal) 2021 tahminî
• Toplam
12,251 milyar $ (137.)
• Kişi başına
4.125 $ (107.)
Gini (2018)  34.4
orta
İGE (2019) artış 0.776
yüksek · 81.
Para birimi Ermeni dramı (դր., AMD)
Zaman dilimi UTC+4 (UTC)
• Yaz (YSU)
UTC+5 (DST)
Trafik akışı sağ
Telefon kodu 374
İnternet alan adı .am

Ermenistan (ErmeniceՀայաստան, romanize: Hayastan, Ermenice telaffuz: [hɑjɑsˈtɑn]) veya resmî ismiyle Ermenistan Cumhuriyeti (ErmeniceՀայաստանի Հանրապետություն, romanize: Hayastani Hanrapetut‘yun, Ermenice telaffuz: [hɑjɑsˈtɑni hɑnɾɑpetuˈtʰjun]), Avrasya'nın Güney Kafkasya bölgesinde bulunan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları üzerinde yer alan ülke, batısında Türkiye, kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan ve Rus barış gücünün yer aldığı Laçın Koridoru, güneyinde ise İran ve Azerbaycan'ın bir parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile sınır komşusudur.

Ermenistan üniter, çok partili, demokratik bir ulus devlettir. Urartu MÖ 860 yılında kurulmuş ve MÖ 6. yüzyılda yerini Ermenistan Satraplığı almıştır. Ermenistan Krallığı MÖ 50. yüzyılda Büyük Dikran hükümdarlığı altında yüksekliğine ulaştı. Sonrada, Hristiyanlığı resmî din olarak kabul eden dünyadaki ilk devlet oldu. Hristiyanlığın devletin resmî dini olarak kabul edilme tarihi 301'dir. Eski Ermeni krallığı, 5. yüzyılın başlarında Bizans ve Sasani İmparatorlukları arasında bölündü. 9. yüzyılda Pakratuni Hanedanlığı döneminde Ermeni Bagratuni Krallığı restore edildi. Bizanslılara karşı yapılan savaşlar nedeniyle gerileyen krallık 1045 yılında düştü ve Ermenistan kısa süre sonra Selçuklu'nun bir parçası oldu. 11 ve 14. yüzyıllar arasında Akdeniz kıyısında bir beylik ve sonrasında da krallık olan Kilikya Ermeni Krallığı kuruldu.

16 ve 19. yüzyıllar arasında Ermenistan, defalarca Osmanlı ve Pers imparatorluklarının egemenliğine girdi. 19. yüzyılda Ermenistan Rus İmparatorluğu tarafından işgal edilirken geri kalan bölgeler Osmanlı egemenliği altında kalmıştır. 1 Haziran 1915 tarihinde Osmanlı hükûmeti tarafından Takvim-i Vekâyi'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tehcir Kanunu ile yaklaşık 422.758 Ermeni zorunlu göçe tabi tutuldu. 1918'de, Rus Devrimi'nin ardından, Rus olmayan tüm ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler ve bunun sonucunda Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. 1920'de devlet, Transkafkasya Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyeti'ne dahil edildi ve 1922'de Sovyetler Birliği'nin kurucu üyesi oldu. 1936'da Transkafkasya devleti dağıldı ve Ermeni Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti de dahil olmak üzere ortaya çıkan bu devletler Sovyetler Birliği cumhuriyetlerine dönüştü. Modern Ermenistan Cumhuriyeti, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası bağımsız oldu.

Ermenistan, gelişmekte olan bir ülkedir ve 2018 İnsani Gelişme Endeksi'nde 81. sırada yer almaktadır. Başkenti ve en büyük şehri Erivan'dır; Gümrü, Vanadzor, Eçmiadzin ve Hrazdan ülkenin diğer önemli şehirlerindendir. Ekonomisi büyük oranda endüstri ve madenciliğe dayanmaktadır. Ermenistan coğrafi olarak Güney Kafkasya'da yer alırken, genellikle jeopolitik bakımdan Avrupa devleti olarak kabul edilir. Ermenistan jeopolitik olarak Avrupa ile pek çok açıdan uyum sağladığından Avrupa Konseyi, Doğu Ortaklığı, Eurocontrol ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası dahil olmak üzere çok sayıda Avrupa kuruluşun; Asya Kalkınma Bankası, Toplu Güvenlik Anlaşması Örgütü, Avrasya Birliği, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Avrasya Kalkınma Bankası dahil olmak üzere Avrasya'daki belirli bölgesel grupların üyesidir. Ermenistan ayrıca dünyanın en eski ulusal kilisesi olan Ermeni Apostolik Kilisesi'ni ülkenin birincil dinî kurumu olarak kabul etmektedir. Resmî dili Ermenice olan devletin kullandığı alfabe MS 405 yılında Mesrop Maştots tarafından yaratılmıştır. Ülke 1991 yılından beri Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesini fiilen işgal etmekte ve de facto Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin varlığını desteklemektedir.

Etimoloji

Ülkenin orijinal Ermenice adı Հայք (Hayk') idi; ancak şu anda nadiren kullanılmaktadır. Çağdaş Հայաստան (Hayastan) adı Orta Çağ'da Farsça -stan (yer) ekinin eklenmesiyle popüler hale gelmiştir. Ancak Hayastan adının kökenleri çok daha eskilere dayanmaktadır ve ilk olarak 5. yüzyıl civarında Agathangelos, Bizanslı Faustus, Ghazar Parpetsi, Koryun ve Sebeos'un eserlerinde görülmektedir.

Bu isim geleneksel olarak Ermenilerin efsanevi atası ve Nuh'un büyük büyük torunu olan Hayk'tan (Հայկ) türetilmiştir; MS 5. yüzyıl yazarı Korenli Musa'ya (Movsis Khorenatsi) göre, MÖ 2492'de Babil kralı Bel'i yenmiş ve Ararat bölgesinde ulusunu kurmuştur. İsmin daha sonraki kökeni belirsizdir. Ayrıca Hay adının iki konfedere Hitit vasal devletinden biri olan Ḫayaša-Azzi'den (MÖ 1600-1200) geldiği de ileri sürülmektedir.

Armenia eski adı Eski Persçe Behistun Yazıtı'nda (MÖ 515) Armina (𐎠𐎼𐎷𐎡𐎴) olarak geçer. Antik Yunanca Ἀρμενία (Armenía) ve Ἀρμένιοι (Arménioi, "Ermeniler") terimlerinden ilk kez Miletli Hekataeus (MÖ 550 civarı - MÖ 476 civarı) bahsetmiştir. Pers seferlerinin bazılarında görev yapan bir Yunan generali olan Xenophon, MÖ 401 civarında Ermeni köy yaşamının ve misafirperverliğinin birçok yönünü anlatır.

Bazı araştırmacılar Armenia ismini Erken Tunç Çağı devleti Armani (Armanum, Armi) veya Geç Tunç Çağı devleti Arme (Shupria) ile ilişkilendirmiştir. Bu krallıklarda hangi dillerin konuşulduğu bilinmediği için bu bağlantılar kesin değildir. Ayrıca, Arme'nin Van Gölü'nün hemen batısında (muhtemelen Sason civarında ve dolayısıyla büyük Ermenistan bölgesinde) yer aldığı kabul edilirken, daha eski bir yerleşim olan Armani'nin yeri tartışma konusudur. Bazı modern araştırmacılar burayı modern Samsat yakınlarına yerleştirmiş ve en azından kısmen Hint-Avrupa dillerini konuşan erken bir halk tarafından iskân edildiğini öne sürmüşlerdir. Ermenistan adının Urartuca "Arme sakini" ya da "Arme ülkesi" anlamına gelen Armini'den geliyor olması mümkündür. Urartu metinlerinde geçen Arme kabilesi, MÖ 12. yüzyılda müttefikleri Muşki ve Kaskilerle birlikte Asur'u kuzeyden istila etmeye çalışan Urumlar olabilir. Görünüşe göre Urumlar Sason civarına yerleşerek Arme bölgesine ve yakınlardaki Urme ve İç Urumu topraklarına isimlerini vermişlerdir.

Mısır firavunu Thutmose III tarafından MÖ 1446'da bahsedilen Ermenen ülkesinin (Minni'de ya da yakınında) Ermenistan'a bir gönderme olabileceği de tahmin edilmektedir.

Hem Chorene'li Moses hem de Michael Chamchian'ın tarihlerine göre Ermenistan, Hayk'ın soyundan gelen Aram'ın adından türemiştir. Milletler Tablosu'nda Aram, Jübileler Kitabı'nın tanıklık ettiği Şem'in oğlu olarak gösterilmektedir,

"Dicle ile Fırat arasında, Keldaniler'in kuzeyinden Asur dağlarının sınırına kadar olan bütün Mezopotamya toprakları ve 'Arara' ülkesi Aram'a dördüncü pay olarak verildi."

Jübile 8:21 de Ararat Dağları'nı Şem'e tahsis eder, Jübile 9:5 ise Aram'a tahsis edildiğini açıklar. Tarihçi Flavius Josephus da Antiquities of the Jews adlı eserinde şöyle demektedir,

"Aram, Yunanlıların Suriyeliler dediği Aramlılara sahipti;... Aram'ın dört oğlundan Uz, Trakonit ve Şam'ı kurdu: bu ülke Filistin ile Celesyria arasındadır. Ul, Ermenistan'ı kurdu; ve Baktriyalıları topladı; ve Mesanileri; şimdi Charax Spasini olarak adlandırılır."

Hem Horenli Musa hem de İstanbullu Ermeni tarihçi Mikayel Çamçiyan'e göre Armenia ismi, Hayk'ın soyundan gelen Aram'ın adından gelmektedir.

Türkçe metinlerde eskiden Ermeniyye veya Ermen diyarı olarak bahsedilmiş bölge için bu adın ilk kullanımı 17. yüzyılda gözlemlenmiştir. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme eserinde de bu isim adı altında ele alınmıştır.

Tarih

Antik Çağ

Tarihi Ermenistan, MÖ 150

Ermenistan, Ararat dağlarını çevreleyen dağlık bölgede yer almaktadır. Ermenistan'da Bronz Çağı ve öncesinde, yaklaşık M.Ö. 4000 yılına tarihlenen erken bir medeniyete dair kanıtlar bulunmaktadır. Areni-1 mağara kompleksinde 2010 ve 2011 yıllarında yapılan arkeolojik araştırmalar, dünyanın bilinen en eski deri ayakkabı, etek ve şarap üretim tesisinin keşfiyle sonuçlanmıştır.

Ermenistan'ın efsanevi kurucusu Hayk'ın hikâyesine göre, Hayk MÖ 2107 civarında Engil nehri kıyısındaki Çavuştepe'de Babil Savaş Tanrısı Belus'a karşı savaşarak ilk Ermeni devletini kurmuştur. Tarihsel olarak bu olay, MÖ 2115'te Akad'ın Sümer'in Gutian hanedanı tarafından yıkılmasıyla aynı zamana denk gelir; Hayk'ın efsanede anlatıldığı gibi "ev halkının 300'den fazla üyesiyle" birlikte ayrılmış olabileceği bir zaman ve aynı zamanda MÖ 2154'te Akad İmparatorluğu'nun çöküşü nedeniyle Mezopotamya'da bir Karanlık Çağ'ın yaşandığı ve efsanedeki olayların Mezopotamya'yı terk etmesine zemin hazırlamış olabileceği bir döneme denk gelir.

Ahameniş ordusunun Ermeni askeri, MÖ 470 civarı. I. Xerxes mezar kabartması.

Büyük Ermenistan bölgesinde Trialeti-Vanadzor kültürü, Hayasa-Azzi ve Mitanni (tarihi Ermenistan'ın güneybatısında yer alır) dahil olmak üzere, hepsinin Hint-Avrupalı nüfusa sahip olduğuna inanılan çeşitli Tunç Çağı kültürleri ve devletleri gelişmiştir. Nairi konfederasyonu ve onun halefi Urartu, Ermeni Dağlık Bölgesi üzerinde birbiri ardına egemenliklerini kurmuşlardır. Yukarıda bahsedilen ulusların ve konfederasyonların her biri Ermenilerin etnogenezine katılmıştır. Erivan'da bulunan çivi yazılı büyük bir yazıt, Ermenistan'ın modern başkentinin MÖ 782 yazında Kral I. Argişti tarafından kurulduğunu ortaya koymuştur.

MÖ 6. yüzyılın sonlarında, komşu halklar tarafından Ermenistan olarak adlandırılan ilk coğrafi varlık, Ahameniş İmparatorluğu'nun topraklarının bir parçası olarak Orontid Hanedanlığı altında kurulmuştur. Krallık, M.Ö. 190 yılında Kral I. Artaksiyas yönetiminde Selevkos İmparatorluğu'nun etki alanından tamamen çıkmış ve Artaksiyas Hanedanlığı'nın egemenliğine girmiştir. Ermenistan, Büyük Tigranes yönetiminde MÖ 95-66 yılları arasında zirveye ulaşmış ve Roma Cumhuriyeti'nin doğusunda zamanının en güçlü krallığı haline gelmiştir. Sonraki yüzyıllarda Ermenistan, kendisi de Part İmparatorluğu'nun bir kolu olan Ermenistan'daki Arsacid hanedanının kurucusu I. Tiridates döneminde Pers İmparatorluğu'nun etki alanına girmiştir. Ermenistan Krallığı, tarihi boyunca hem bağımsızlık dönemleri hem de çağdaş imparatorluklara tabi özerklik dönemleri yaşamıştır. İki kıta arasındaki stratejik konumu onu Asur da dahil olmak üzere birçok halkın istilasına maruz bırakmıştır (MÖ 669-627 yıllarında Asurbanipal döneminde Asur'un sınırları Ermenistan ve Kafkas Dağları'na kadar ulaşmıştır), Medler, Ahameniş İmparatorluğu, Yunanlılar, Partlar, Romalılar, Sasani İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Araplar, Selçuklu İmparatorluğu, Moğollar, Osmanlı İmparatorluğu, İran'ın birbirini izleyen Safevi, Afşar ve Kaçar hanedanları ve Ruslar.

Muhtemelen birinci yüzyılda inşa edilen pagan Garni Tapınağı, eski Sovyet ülkelerindeki tek "Greko-Romen sütunlu yapı "dır

Eski Ermenistan'da din, tarihsel olarak İran'da Zerdüştlüğün ortaya çıkmasına neden olan bir dizi inançla ilişkiliydi. Özellikle Mithra'ya tapınmaya odaklanmış ve Aramazd, Vahagn, Anahit ve Astghik gibi bir tanrılar panteonunu da içermiştir. Ülkede 12 aydan oluşan güneşli Ermeni takvimi kullanılıyordu.

Hıristiyanlık ülkeye MS 40 gibi erken bir tarihte yayılmıştır. Ermenistan Tiridates III (238-314) 301 yılında, kısmen Sasani İmparatorluğu'na meydan okuyarak, Hıristiyanlığı devlet dini haline getirmiş ve Roma İmparatorluğu'nun Galerius yönetiminde Hıristiyanlığa resmi bir hoşgörü tanımasından on yıl önce ve Büyük Konstantin'in vaftiz edilmesinden 36 yıl önce, resmi olarak Hıristiyan olan ilk devlet olmuştur. Bundan önce, Part döneminin ikinci kısmında, Ermenistan ağırlıklı olarak Zerdüşt bir ülkeydi.

Ermenistan Krallığı'nın 428 yılında yıkılmasından sonra Ermenistan'ın büyük bir kısmı Sasani İmparatorluğu'na bağlı bir marzpanlık haline gelmiştir. 451'deki Avarayr Savaşı'nın ardından Hıristiyan Ermeniler dinlerini korumuş ve Ermenistan özerklik kazanmıştır.

Orta Çağ

Ermenistan'ın geleneksel olarak MS 303 yılına tarihlenen Ana Kilisesi olan Eçmiadzin Katedrali, dünyanın en eski katedrali olarak kabul edilmektedir.

Sasani döneminden (428-636) sonra Ermenistan, Emevi Halifeliği'ne bağlı özerk bir prenslik olan Arminiya olarak ortaya çıktı ve daha önce Bizans İmparatorluğu tarafından alınan Ermeni topraklarını da yeniden birleştirdi. Prenslik, Ermenistan Prensi tarafından yönetiliyor, Halife ve Bizans İmparatoru tarafından tanınıyordu. Araplar tarafından oluşturulan ve Gürcistan ile Kafkas Albanyası'nın bir kısmını da kapsayan Arminiya idari bölümünün/emirliğinin bir parçasıydı ve merkezi Ermeni şehri Dvin'di. Arminiya 884 yılına kadar varlığını sürdürmüş, bu tarihte Ermenistan Kralı I. Aşot'un yönetimindeki zayıflamış Abbasi Halifeliğinden bağımsızlığını yeniden kazanmıştır.

Yeniden ortaya çıkan Ermeni krallığı Bagratuni hanedanı tarafından yönetildi ve 1045 yılına kadar sürdü. Zamanla Bagratlı Ermenistan'ının bazı bölgeleri, Bagratlı krallarının üstünlüğünü tanımaya devam ederken, güneyde Artsruni Hanedanı tarafından yönetilen Vaspurakan Krallığı, doğuda Syunik Krallığı veya modern Dağlık Karabağ topraklarındaki Artsakh Krallığı gibi bağımsız krallıklar ve prenslikler olarak ayrıldı.

Kilikya Ermeni Krallığı, 1198-1375.

1045 yılında Bizans İmparatorluğu Bagratlı Ermenistan'ını fethetti. Çok geçmeden diğer Ermeni eyaletleri de Bizans kontrolü altına girdi. Bizans egemenliği kısa sürdü, çünkü 1071'de Selçuklu İmparatorluğu Bizanslıları yenerek Malazgirt Savaşı'nda Ermenistan'ı fethetti ve Selçuklu İmparatorluğu'nu kurdu. Ermenistan Prensi I. Ruben adında bir Ermeni, akrabası olan Ani Kralı Ermenistanlı Gagik II'yi öldürenlerin elinden ölümden ya da kölelikten kurtulmak için bazı hemşerileriyle birlikte Toros Dağları'nın geçitlerine, oradan da Kilikya'nın Tarsus kentine gitti. Sarayın Bizanslı valisi onlara sığınacak bir yer verdi ve sonunda 6 Ocak 1198'de Prens Ruben'in soyundan gelen Ermenistan Kralı I. Leo'nun yönetiminde Kilikya Ermeni Krallığı kuruldu.

Kilikya, Avrupalı Haçlıların güçlü bir müttefikiydi ve kendisini Doğu'da Hıristiyanlığın bir kalesi olarak görüyordu. Kilikya'nın Ermeni tarihi ve devleti açısından önemi, Ermeni halkının ruhani lideri olan Ermeni Apostolik Kilisesi Katolikosunun merkezinin bu bölgeye taşınmasıyla da kanıtlanmıştır.

Selçuklu İmparatorluğu kısa süre sonra çökmeye başlamıştır. 12. yüzyılın başlarında Zakarid ailesine mensup Ermeni prensler Selçuklu Türklerini kovarak kuzey ve doğu Ermenistan'da Zakarid Ermenistan'ı olarak bilinen ve Gürcü Krallığı'nın himayesi altında varlığını sürdüren yarı bağımsız bir prenslik kurdular. Orbelian Hanedanı ülkenin çeşitli bölgelerinde, özellikle Syunik ve Vayots Dzor'da Zakaridlerle kontrolü paylaşırken, Hasan-Calalyan Hanedanı Artsakh Krallığı olarak Artsakh ve Utik vilayetlerini kontrol etmiştir.

Erken Modern Dönem

1501-02'de Erivan da dahil olmak üzere Doğu Ermenistan topraklarının çoğu Şah I. İsmail liderliğindeki İran'ın yükselen Safevi hanedanı tarafından fethedildi.

1230'larda Moğol İmparatorluğu Zakarid Ermenistan'ını ve ardından Ermenistan'ın geri kalanını fethetti. Moğol istilalarını kısa süre sonra Kara Koyunlular, Timurlu hanedanı ve Ağ Koyunlular gibi diğer Orta Asya kavimlerinin istilaları takip etti ve bu istilalar 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar devam etti. Her biri ülkeye yıkım getiren aralıksız istilalardan sonra, Ermenistan zamanla zayıfladı.

16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ve İran'daki Safevi hanedanı Ermenistan'ı paylaştı. 16. yüzyılın başlarından itibaren hem Batı Ermenistan hem de Doğu Ermenistan Safevi İmparatorluğu'nun eline geçti. Batı Asya'da yüzyıllarca sürecek olan Türk-İran jeopolitik rekabeti nedeniyle, bölgenin önemli bir kısmı Osmanlı-İran Savaşları sırasında iki rakip imparatorluk arasında sık sık savaşa sahne olmuştur. Doğu Ermenistan, 16. yüzyılın ortalarından Amasya Barışı ile ve 17. yüzyılın ilk yarısından Zuhab Antlaşması ile kesin olarak 19. yüzyılın ilk yarısına kadar birbirini izleyen Safevi, Afşar ve Kaçar imparatorlukları tarafından yönetilirken, Batı Ermenistan Osmanlı egemenliğinde kalmıştır.

1604'ten itibaren İran Kralı I. Abbas, kuzeybatı sınırını işgalci Osmanlı kuvvetlerine karşı korumak için bölgede "yakıp yıkma" politikası uygulamış ve bu politika, Ermeni kitlelerinin anavatanlarının dışına zorla yerleştirilmesini içermiştir.

Rus-İran Savaşı (1826-28) sırasında 1827 yılında Franz Roubaud tarafından Erivan kalesinin Rus birlikleri tarafından ele geçirilmesi.

Sırasıyla 1804-13 Rus-İran Savaşı ve 1826-28 Rus-İran Savaşı'nın ardından 1813 Gülistan Antlaşması ve 1828 Türkmençay Antlaşması ile İran'ın Kaçar Hanedanı, Erivan ve Karabağ Hanlıklarından oluşan Doğu Ermenistan'ı geri dönülmez bir şekilde İmparatorluk Rusya'sına bırakmak zorunda kaldı. Bu dönem Rus Ermenistanı olarak bilinmektedir.

Batı Ermenistan hala Osmanlı yönetimi altında kalırken, Ermenilere kendi bölgelerinde önemli ölçüde özerklik tanınmış ve imparatorluktaki diğer gruplarla (iktidardaki Türkler de dahil olmak üzere) göreceli bir uyum içinde yaşamışlardır. Ancak, katı bir Müslüman toplum yapısı altında yaşayan Hıristiyanlar olarak Ermeniler yaygın bir ayrımcılıkla karşı karşıya kaldılar. Osmanlı İmparatorluğu içinde daha fazla hak talep etmeye başladıklarında, Sultan 2. Abdülhamid buna karşılık olarak 1894-1896 yılları arasında Ermenilere karşı devlet destekli katliamlar düzenlemiş ve bu katliamlarda 80.000 ila 300.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Hamidiye katliamları, Hamid'e "Kızıl Sultan" ya da "Kanlı Sultan" olarak uluslararası bir şöhret kazandırdı.

1890'larda, yaygın olarak Taşnaktsutyun olarak bilinen Ermeni Devrimci Federasyonu, imparatorlukta reformu savunan çeşitli küçük grupları birleştirmek ve imparatorluğun Ermeni nüfusunun yoğun olduğu bazı bölgelerinde yaygın olan katliamlara karşı Ermeni köylerini savunmak amacıyla Osmanlı İmparatorluğu içinde aktif hale geldi. Taşnaksutyun üyeleri ayrıca Ermeni sivilleri silahlı direniş yoluyla savunan Ermeni fedayi grupları da kurdular. Taşnaklar aynı zamanda "özgür, bağımsız ve birleşik" bir Ermenistan yaratmak gibi daha geniş bir hedef için de çalıştılar, ancak bazen bu hedefi özerkliği savunmak gibi daha gerçekçi bir yaklaşım lehine bir kenara bıraktılar.

Osmanlı İmparatorluğu çökmeye başladı ve 1908'de Jön Türk Devrimi Sultan Hamid hükümetini devirdi. Nisan 1909'da Osmanlı İmparatorluğu'nun Adana Vilayeti'nde 20.000-30.000 kadar Ermeni'nin ölümüyle sonuçlanan Adana katliamı meydana geldi. İmparatorlukta yaşayan Ermeniler, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ikinci sınıf statülerini değiştireceğini umuyorlardı. Ermeni reform paketi (1914), Ermeni meseleleri için bir genel müfettiş atanması yoluyla bir çözüm olarak sunuldu.

Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni soykırımı

1915'te Ermeni soykırımı kurbanları

Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi, Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya ve İran seferlerinde karşı karşıya gelmesine yol açtı. İstanbul'daki yeni hükümet Ermenilere güvensizlik ve şüpheyle bakmaya başladı, çünkü Rus İmparatorluk Ordusu'nda Ermeni gönüllülerden oluşan bir birlik vardı. 24 Nisan 1915'te Ermeni aydınlar Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklandı ve Tehcir Kanunu (29 Mayıs 1915) ile Anadolu'da yaşayan Ermenilerin büyük bir kısmı Ermeni soykırımı olarak bilinen olayda hayatını kaybetti.

Soykırım iki aşamada uygulanmıştır: Sağlam erkek nüfusun katliam yoluyla toptan öldürülmesi ve askere alınanların zorla çalıştırılması, ardından kadınların, çocukların, yaşlıların ve güçsüzlerin Suriye çöllerine doğru ölüm yürüyüşlerine tabi tutulması. Askeri eskortlar tarafından ilerletilen sürgünler yiyecek ve sudan mahrum bırakıldı ve periyodik olarak soygun, tecavüz ve katliama maruz bırakıldı. Bölgede Osmanlı İmparatorluğu'nun faaliyetlerine karşı gelişen yerel bir Ermeni direnişi vardı. 1915-1917 yılları arasında yaşanan olaylar, Ermeniler ve Batılı tarihçilerin büyük çoğunluğu tarafından devlet destekli toplu katliamlar ya da soykırım olarak kabul edilmektedir.

Türk yetkililer bugüne kadar soykırımın gerçekleştiğini inkar etmektedir. Ermeni Soykırımı'nın ilk modern soykırımlardan biri olduğu kabul edilmektedir. Arnold J. Toynbee tarafından yapılan araştırmaya göre, 1915-1916 yılları arasındaki tehcir sırasında tahminen 600.000 Ermeni ölmüştür. Ancak bu rakam sadece Soykırımın ilk yılını kapsamakta ve raporun hazırlandığı 24 Mayıs 1916 tarihinden sonra ölen ya da öldürülenleri hesaba katmamaktadır. Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği ölü sayısını "bir milyondan fazla" olarak vermektedir. Öldürülen toplam insan sayısı en yaygın olarak 1 ila 1,5 milyon arasında tahmin edilmektedir.

Ermenistan ve Ermeni diasporası 30 yılı aşkın bir süredir olayların soykırım olarak resmen tanınması için kampanya yürütmektedir. Bu olaylar geleneksel olarak her yıl 24 Nisan'da, Ermeni Şehitler Günü veya Ermeni soykırımı gününde anılmaktadır.

Birinci Ermenistan Cumhuriyeti

isbn=978-90-04-17901-1
Birinci Ermenistan Cumhuriyeti Hükümet Konağı (1918-1920)

Nikolai Yudeniç komutasındaki Rus Kafkasya İmparatorluk Ordusu ve gönüllü birliklerdeki Ermeniler ile Andranik Ozanyan ve Tovmas Nazarbekyan liderliğindeki Ermeni milisler I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Ermenistan'ının büyük bir kısmını ele geçirmeyi başarsa da, 1917 Bolşevik Devrimi ile kazanımlar kaybedilmiştir. O dönemde Rus kontrolündeki Doğu Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan Transkafkasya Demokratik Federatif Cumhuriyeti'nde bir araya gelmeye çalıştı. Ancak bu federasyon, her üç tarafın da feshetmeye karar verdiği Şubat ayından Mayıs 1918'e kadar sürdü. Sonuç olarak, Doğu Ermenistan Taşnaksutyun hükümeti 28 Mayıs'ta Aram Manukyan liderliğinde Birinci Ermenistan Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını ilan etti.

Birinci Cumhuriyet'in kısa ömürlü bağımsızlığı savaş, toprak anlaşmazlıkları ve Osmanlı Ermenistanı'ndan hastalık ve açlığı da beraberinde getiren kitlesel bir mülteci akınıyla doluydu. İtilaf Devletleri yeni kurulan Ermeni devletine yardım fonları ve diğer destek biçimleriyle yardımcı olmaya çalıştı.

Savaşın sonunda, galip güçler Osmanlı İmparatorluğu'nu bölüşmeye çalıştılar. Müttefik ve Ortak Güçler ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 10 Ağustos 1920'de Sevr'de imzalanan Sevr Antlaşması, Ermeni cumhuriyetinin varlığını sürdürmeyi ve Osmanlı Ermenistan'ının eski topraklarını ona bağlamayı vaat ediyordu. Ermenistan'ın yeni sınırları ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından çizileceği için Osmanlı Ermenistan'ı "Wilson Ermenistan'ı" olarak da anılıyordu. Buna ek olarak, birkaç gün önce, 5 Ağustos 1920'de, Kilikya'daki fiili Ermeni yönetimi olan Ermeni Ulusal Birliği'nden Mihran Damadyan, Fransız himayesi altında özerk bir Ermeni cumhuriyeti olarak Kilikya'nın bağımsızlığını ilan etti.

Hatta Ermenistan'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin koruması altında bir manda haline getirilmesi bile düşünülüyordu. Ancak antlaşma Türk Ulusal Hareketi tarafından reddedildi ve hiçbir zaman yürürlüğe girmedi. Hareket bu antlaşmayı, İstanbul merkezli monarşinin yerine Ankara merkezli bir cumhuriyet kurarak kendisini Türkiye'nin meşru hükümeti ilan etmek için bir fırsat olarak kullandı.

11. Kızıl Ordu'nun Erivan şehrine ilerleyişi.

1920'de Türk milliyetçi güçleri yeni kurulan Ermeni cumhuriyetini doğudan işgal etti. Kazım Karabekir komutasındaki Türk kuvvetleri, Rusya'nın 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında ilhak ettiği Ermeni topraklarını ele geçirdi ve eski Aleksandropol şehrini (bugünkü Gümrü) işgal etti. Şiddetli çatışmalar nihayet 2 Aralık 1920'de Aleksandropol Antlaşması ile sonuçlandı. Antlaşma, Ermenistan'ı askeri güçlerinin çoğunu silahsızlandırmaya, Sevr Antlaşması ile kendisine verilen tüm eski Osmanlı topraklarını terk etmeye ve Sevr Antlaşması ile kendisine verilen tüm "Wilson Ermenistan'ından" vazgeçmeye zorladı. Eş zamanlı olarak, Grigoriy Ordzhonikidze komutasındaki Sovyet On Birinci Ordusu 29 Kasım'da Karavansarai'de (bugünkü Ijevan) Ermenistan'ı işgal etti. Ordzhonikidze'nin kuvvetleri 4 Aralık'ta Erivan'a girdi ve kısa ömürlü Ermeni cumhuriyeti yıkıldı.

Cumhuriyetin yıkılmasından sonra 1921'de Şubat Ayaklanması meydana geldi ve 26 Nisan'da Garegin Nzhdeh komutasındaki Ermeni güçleri tarafından Dağlık Ermenistan Cumhuriyeti'nin kurulmasına yol açtı ve güney Ermenistan'ın Zangezur bölgesinde hem Sovyet hem de Türk saldırılarına karşı savaştı. Sovyetler Birliği'nin Syunik Vilayeti'ni Ermenistan sınırlarına dahil etmek için yaptığı anlaşmalardan sonra isyan sona erdi ve Kızıl Ordu 13 Temmuz'da bölgenin kontrolünü ele geçirdi.

Ermenistan SSC

Sovyet Ermenistan'ının Ağrı Dağı'nı merkezde gösteren arması

Ermenistan Kızıl Ordu tarafından ilhak edildi ve Gürcistan ve Azerbaycan ile birlikte 4 Mart 1922'de Transkafkasya SFSC'nin (TSFSR) bir parçası olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne dahil edildi. Bu ilhakla birlikte Aleksandropol Antlaşması'nın yerini Türk-Sovyet Kars Antlaşması aldı. Bu anlaşmayla Türkiye, Sovyetler Birliği'nin Batum liman kentiyle birlikte Acara'yı kontrol etmesine izin verirken, karşılığında Rusya Ermenistanı'nın bir parçası olan Kars, Ardahan ve Iğdır kentleri üzerinde egemenlik kuruyordu.

TSFSR 1922'den 1936'ya kadar varlığını sürdürmüş ve bu tarihte üç ayrı birime (Ermenistan SSC, Azerbaycan SSC ve Gürcistan SSC) bölünmüştür. Ermeniler SSCB içinde göreceli bir istikrar dönemi yaşadılar. Moskova'dan ilaç, gıda ve diğer yardımlar alıyorlardı ve komünist yönetim Osmanlı İmparatorluğu'nun çalkantılı son yıllarının aksine rahatlatıcı bir merhem olduğunu kanıtladı. Bu durum, SSCB'nin laik politikalarıyla mücadele eden kilise için zordu. Vladimir Lenin'in ölümünden ve Rus İç Savaşı sırasında yaşanan olaylardan sonra Joseph Stalin, dönemin SSCB'sindeki en güçlü pozisyon olan SBKP'nin genel sekreteri oldu.

Ermenistan İkinci Dünya Savaşı'nda herhangi bir çatışmaya sahne olmamıştır. Tahminen 500.000 Ermeni (nüfusun neredeyse üçte biri) savaş sırasında Kızıl Ordu'da görev yaptı ve 175.000'i öldü.

Joseph Stalin'in 1953'te ölümü ve Nikita Kruşçev'in SBKP'nin yeni genel sekreteri olarak ortaya çıkmasından sonra bölgedeki özgürlük endeksinde bir iyileşme görüldüğü iddia edilmektedir. Kısa süre içinde Ermenistan SSC'de yaşam hızla iyileşmeye başladı. Stalin'in sekreterliği sırasında kısıtlı olan kilise, Katolikos I. Vazgen'in 1955 yılında göreve gelmesiyle yeniden canlandı. 1967 yılında Erivan'da Hrazdan geçidinin üzerindeki Tsitsernakaberd tepesinde Ermeni soykırımı kurbanları için bir anıt inşa edildi. Bu, trajik olayın ellinci yıldönümü olan 1965'te düzenlenen kitlesel gösterilerin ardından gerçekleşti.

Ermeniler, Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'nın Ermenistan SSC ile birleşmesini talep etmek için Erivan'ın merkezindeki Tiyatro Meydanı'nda toplandı.

1980'lerin Gorbaçov döneminde, Glasnost ve Perestroyka reformlarıyla birlikte Ermeniler, Sovyet yapımı fabrikaların getirdiği kirliliğe karşı çıkarak ülkeleri için daha iyi bir çevre bakımı talep etmeye başladılar. Sovyet Azerbaycan'ı ile Ermenilerin çoğunlukta olduğu Dağlık Karabağ özerk bölgesi arasında da gerginlikler yaşandı. Azerbaycan'da 1970 yılında yaklaşık 484.000 Ermeni yaşıyordu. Karabağ Ermenileri Sovyet Ermenistan'ı ile birleşme talebinde bulundular. Ermenistan'da Karabağ Ermenilerini destekleyen barışçıl protestolar Azerbaycan'da Sumgayıt'ta olduğu gibi Ermeni karşıtı pogromlarla karşılandı ve bunu Ermenistan'daki Azeri karşıtı şiddet izledi. Ermenistan'ın sorunları 1988 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki yıkıcı depremle daha da arttı.

Gorbaçov'un Ermenistan'ın hiçbir sorununu hafifletememesi Ermeniler arasında hayal kırıklığı yarattı ve bağımsızlık için artan bir açlığı besledi. Mayıs 1990'da, Sovyet Kızıl Ordusu'ndan ayrı bir savunma gücü olarak hizmet veren Yeni Ermeni Ordusu (NAA) kuruldu. Ermeniler 1918'de Birinci Ermenistan Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anmaya karar verdiklerinde NAA ile Erivan'da konuşlu Sovyet İç Güvenlik Kuvvetleri (MVD) birlikleri arasında kısa süre içinde çatışmalar patlak verdi. Şiddet olayları, tren istasyonunda MVD ile çıkan çatışmada beş Ermeni'nin ölümüyle sonuçlandı. Görgü tanıkları MVD'nin aşırı güç kullandığını ve çatışmayı kendilerinin kışkırttığını iddia etti.

Ermeni milisler ve Sovyet birlikleri arasında başkent yakınlarındaki Sovetaşen'de meydana gelen başka çatışmalarda da çoğu Ermeni 26'dan fazla kişi hayatını kaybetmiştir. Ocak 1990'da Bakü'de Ermenilere yönelik pogrom, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki 200.000 Ermeni'nin neredeyse tamamını Ermenistan'a kaçmaya zorladı. 23 Ağustos 1990'da Ermenistan kendi toprakları üzerinde egemenliğini ilan etti. 17 Mart 1991'de Ermenistan, Baltık ülkeleri, Gürcistan ve Moldova ile birlikte, tüm seçmenlerin %78'inin Sovyetler Birliği'nin reforme edilmiş bir biçimde kalması yönünde oy kullandığı ülke çapındaki bir referandumu boykot etti.

Bağımsızlığın yeniden kazanılması

Ermeni askerler 2008 yılında, devam eden ve çözülemeyen Dağlık Karabağ çatışması sırasında.

21 Eylül 1991'de Ermenistan, RSFSC Moskova'daki başarısız Ağustos darbesinin ardından resmen devlet olduğunu ilan etti. Levon Ter-Petrosyan 16 Ekim 1991'de halk tarafından yeni bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Ermeni nüfuslu Dağlık Karabağ'ın birleşmesi için Karabağ hareketine liderlik ederek öne çıkmıştı. 26 Aralık 1991'de Sovyetler Birliği'nin varlığı sona erdi ve Ermenistan'ın bağımsızlığı tanındı.

Ter-Petrosyan, Savunma Bakanı Vazgen Sarkisyan ile birlikte komşu Azerbaycan ile Birinci Dağlık Karabağ Savaşı boyunca Ermenistan'ı yönetti. Sovyet sonrası ilk yıllar, Karabağ çatışmasının başlarında Azerbaycan Halk Cephesi'nin Azerbaycan SSC'ye Ermenistan'a karşı bir demiryolu ve hava ablukası başlatması için baskı yapmayı başardığında kökleri olan ekonomik zorluklarla gölgelendi. Bu hareket, yük ve mallarının %85'i demiryolu trafiğiyle gelen Ermenistan'ın ekonomisini etkili bir şekilde zayıflattı. Türkiye 1993 yılında Azerbaycan'ı desteklemek için Ermenistan'a karşı ablukaya katıldı.

21 Eylül 2011'de Ermenistan'ın yeniden bağımsızlığının 20. yıldönümü münasebetiyle Erivan'da düzenlenen geçit töreni

Karabağ savaşı, 1994 yılında Rusya'nın arabuluculuğunda bir ateşkes yapılmasının ardından sona erdi. Savaş, Dağlık Karabağ'ın kendisi de dahil olmak üzere Azerbaycan'ın uluslararası alanda tanınan topraklarının %16'sını ele geçirmeyi başaran Karabağ Ermeni güçleri için bir başarıydı. Ermeni destekli güçler 2020 yılına kadar bu bölgenin neredeyse tamamını kontrol altında tutmaya devam etti. Tam bir çözüm bulunamadığı için hem Ermenistan hem de Azerbaycan ekonomileri zarar gördü ve Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan ile olan sınırları kapalı kalmaya devam etti. Azerbaycan ve Ermenistan 1994 yılında ateşkes konusunda anlaşmaya vardıklarında tahminen 30.000 kişi öldürülmüş ve bir milyondan fazla kişi yerinden edilmişti. Daha sonra 2020 Karabağ savaşında birkaç bin kişi öldürüldü.

Modernite

21. yüzyılda Ermenistan birçok zorlukla karşı karşıyadır. Piyasa ekonomisine tam anlamıyla geçiş yapmıştır. Bir araştırmaya göre 2014 yılı itibariyle dünyanın "ekonomik olarak en özgür" 41. ülkesi. Avrupa, Arap Birliği ve Bağımsız Devletler Topluluğu ile olan ilişkileri Ermenistan'ın ticaretini artırmasına olanak sağladı. Gaz, petrol ve diğer malzemeler iki hayati güzergah üzerinden geliyor: İran ve Gürcistan. Ermenistan 2016 itibariyle her iki ülkeyle de samimi ilişkilerini sürdürmektedir.

2018 Ermeni Devrimi, Ermenistan parlamentosunun bir üyesi olan Nikol Pashinyan (Sivil Sözleşme partisinin başkanı) liderliğindeki çeşitli siyasi ve sivil gruplar tarafından Nisan-Mayıs 2018 tarihleri arasında Ermenistan'da düzenlenen bir dizi hükümet karşıtı protestodur. Protesto ve yürüyüşler ilk olarak Serj Sarkisyan'ın Ermenistan Cumhurbaşkanı olarak üst üste üçüncü dönem görev yapmasına ve daha sonra da genel olarak Cumhuriyetçi Parti kontrolündeki hükümete tepki olarak gerçekleşti. Paşinyan bunu bir "kadife devrim" olarak ilan etti.

Mart 2018'de Ermenistan parlamentosu Armen Sarkissian'ı Ermenistan'ın yeni Cumhurbaşkanı olarak seçti. Cumhurbaşkanının yetkilerini azaltan tartışmalı anayasa reformu hayata geçirilirken, başbakanın yetkileri güçlendirildi. Mayıs 2018'de parlamento muhalefet lideri Nikol Paşinyan'ı yeni başbakan olarak seçti. Selefi Serj Sarkisyan, yaygın hükümet karşıtı gösterilerin ardından iki hafta önce istifa etmişti.

27 Eylül 2020'de, çözülemeyen Dağlık Karabağ sorunu nedeniyle tam ölçekli bir savaş patlak verdi. Hem Ermenistan hem de Azerbaycan silahlı kuvvetleri askeri ve sivil kayıplar verdiğini bildirdi. Ermenistan ve Azerbaycan arasında altı hafta süren savaşı sona erdiren Dağlık Karabağ ateşkes anlaşması birçok kişi tarafından Ermenistan'ın yenilgisi ve teslimiyeti olarak görüldü. Bir yıl süren Haysiyet Yürüyüşü protestoları erken seçimleri zorladı.

20 Haziran 2021'de Paşinyan'ın Sivil Sözleşme partisi erken parlamento seçimlerini kazandı. Başbakan Vekili Nikol Paşinyan, Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan tarafından resmen başbakanlık görevine atandı. Ocak 2022'de Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, anayasanın artık cumhurbaşkanına yeterli yetki veya etki vermediğini belirterek görevinden istifa etti. 3 Mart 2022'de Vahagn Khachaturyan parlamentoda yapılan ikinci tur oylamada Ermenistan'ın beşinci cumhurbaşkanı olarak seçildi. Bir sonraki ay yine protestolar patlak verdi.

Coğrafya

Ermenistan jeopolitik Transkafkasya (Güney Kafkasya) bölgesinde, Güney Kafkas Dağları ve onların Karadeniz ile Hazar Denizi arasındaki ovalarında ve Ermenistan Yaylası'nın kuzeydoğusunda yer alan denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Batı Asya'da, Ermeni Yaylası'nda yer alan ülke; batıda Türkiye, güneyde Nahçıvan eksklavı ve İran'la, kuzeyde Gürcistan, doğuda ise Azerbaycan ve Rus barış gücünün bulunduğu Laçın Koridoru ile çevrelenmiştir. Ermenistan 38° ve 42 °K enlemleri ile 43° ve 47 °D meridyenleri arasında yer alır. İki karasal ekolojik bölge içerir: Kafkasya karma ormanları ve Doğu Anadolu dağ bozkırları.

Ermenistan bakır, demir, boksit, molibden, altın, kurşun ve çinkoca zengindir. Büyük ponza, mermer, tüf, perlit, kireç taşı, bazalt ve tuz yatakları da bulunmaktadır. Ermenistan, Arap ve Avrasya levhalarının yöneldiği bölgede yer almaktadır ve bundan dolayı tarih boyunca bölgede birçok büyük deprem meydana gelmiştir. 1988 Spitak Depremi, 25.000 kişinin ölümüne ve Spitak şehrin neredeyse tamamen yıkılmasına sebep olmuştur.

Topoğrafya

Ermenistan'ın dağlık ve volkanik topoğrafyası.

Ermenistan'ın karasal alanı 29.743 kilometrekare (11.484 sq mi) olmakla beraber bu arazi çoğunlukla dağlıktır. Arazinin dağlık olmasının bir sonucu olarak bölgede hızlı akan nehirler ve tarıma uygun çok az toprak bulunmaktadır. Ülkenin en yüksek dağı Alagöz'ün zirvesi deniz seviyesinden 4.090 metre (13.419 ft) yüksektedir ve hiçbir noktası deniz seviyesinin 390 metre (1.280 ft) altında değildir. Ülke ortalama yüksekliği bakımından dünyadaki en yüksek 10. ülke olup, İsviçre ve Nepal'den daha fazla (%85.9) dağlık alana sahiptir.

Ağrı Dağı

Ağrı Dağı, 5.137 metre (16,854 fit) ile bölgedeki en yüksek dağdır. Günümüzde Türkiye hudutları içerisinde yer alan dağ Ermenistan'dan açıkça görülebilmektedir. Ermeniler tarafından sembolik açıdan önem taşıyan bu dağa ülkenin ulusal ambleminde yer verilmiştir.

İklim

Ermenistan'ın Köppen-Geiger iklim sınıflandırma haritası.

Ermenistan belirgin bir şekilde dağlık karasal iklim görülmektedir. Yazlar hazirandan eylül ortasına kadar sıcak, kurak ve güneşli geçer. Sıcaklık 22 ve 36 °C (72 ve 97 °F) arasında değişmektedir. Bununla birlikte düşük nem seviyesi, yüksek sıcaklıkların etkisini azaltır. İlkbaharlar kısa, sonbaharlar uzundur.

Kışlar bol miktarda kar yağışıyla geçer ve oldukça soğuktur. Sıcaklık -10 ve -5 °C (14 ve 23 °F) arasında değişir. Kış sporu meraklıları, Erivan'a otuz dakikalık mesafede bulunan Tsahkadzor tepelerinde kayak yapmaktadırlar. Ermenistan yaylalarında yer alan Sevan Gölü, deniz seviyesinden 1.900 metre (6.234 ft) yüksektedir. Ülkenin ortalama yağış oranı Aras Vadisi ve çevresinde senede 250 milimetre, en yüksek rakımlarda ise 800 milimetredir.

Çevre

2000-2012 yılları arasında Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Rusya, Almanya, İtalya ve ABD'de kişi başına metrik ton cinsinden karbondioksit emisyonları. Dünya Bankası verileri.

Ermenistan 2018 yılında Çevresel Performans Endeksi'nde (EPI) 180 ülke arasında 63. sırada yer almıştır. Çevre Sağlığı (EPI'de %40 oranında ağırlıklandırılmıştır) alt endeksindeki sıralaması 109 iken, Ermenistan'ın Ekosistem Canlılığı (EPI'de %60 oranında ağırlıklandırılmıştır) alt endeksindeki sıralaması dünyadaki en iyi 27. sıradır. Bu da Ermenistan'daki temel çevresel sorunların nüfus sağlığı ile ilgili olduğunu, çevresel canlılığın ise daha az endişe verici olduğunu göstermektedir. Çevre Sağlığına katkıda bulunan alt endekslerden nüfusun maruz kaldığı Hava Kalitesi alt endeksi sıralaması özellikle tatmin edici değildir.

Ermenistan'daki 60 düzenli depolama sahasında atık ayrıştırma veya geri dönüşüm yapılmadığı için Ermenistan'daki atık yönetimi az gelişmiştir. Hrazdan şehri yakınlarında 10 çöplüğün kapatılmasını sağlayacak bir atık işleme tesisinin inşa edilmesi planlanmaktadır.

Ermenistan'da bol miktarda yenilenebilir enerji kaynağı (özellikle hidroelektrik ve rüzgar enerjisi) bulunmasına ve AB yetkililerinin Metsamor'daki nükleer enerji santralinin kapatılması yönündeki çağrılarına rağmen, Ermenistan Hükümeti yeni küçük modüler nükleer reaktörler kurma olasılıklarını araştırmaktadır. Mevcut nükleer santralin 2018 yılında modernize edilerek güvenliğinin arttırılması ve enerji üretiminin yaklaşık %10 oranında arttırılması planlanmaktadır.

Ermenistan, 2018 Orman Peyzaj Bütünlüğü Endeksi'nde ortalama 5,46/10 puanla dünya genelinde 172 ülke arasında 99'uncu sırada yer almıştır.

Hükümet ve siyaset

Erivan'daki Ulusal Meclis

Ermenistan temsili parlamenter demokratik bir cumhuriyettir. Ermenistan anayasası Nisan 2018'e kadar yarı-başkanlık cumhuriyeti modeline bağlı kalmıştır.

Mevcut Ermenistan Anayasası'na göre, Cumhurbaşkanı büyük ölçüde temsili işlevlere sahip olan devletin başıdır, Başbakan ise hükümetin başıdır ve yürütme yetkisini kullanır.

Yasama yetkisi, tek kamaralı bir parlamento olan Azgayin Zhoghov veya Ulusal Meclis'e verilmiştir.

Kırılgan devletler endeksi, 2006'daki ilk raporundan 2019'daki son raporuna kadar Ermenistan'ı tüm komşu ülkelerinden (2011'deki bir istisna dışında) sürekli olarak daha iyi sıralamıştır.

Ermenistan'da on sekiz yaş üstü genel oy hakkı vardır.

Dış ilişkiler

ABD Bakanı Mike Pompeo Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkissian ile

Ermenistan 2 Mart 1992'de Birleşmiş Milletler'e üye olmuştur ve Birleşmiş Milletler'in bir dizi kuruluşuna ve diğer uluslararası anlaşmalara imza atmıştır. Ayrıca Avrupa Konseyi, Asya Kalkınma Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Gümrük Örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü ve La Francophonie gibi uluslararası kuruluşların da üyesidir. CSTO askeri ittifakının bir üyesidir ve ayrıca NATO'nun Barış için Ortaklık programına ve Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi'ne katılmaktadır. 2004 yılında Kosova'daki NATO liderliğindeki uluslararası güç olan KFOR'a katılmıştır. Ermenistan ayrıca Arap Birliği, Amerikan Devletleri Örgütü, Pasifik İttifakı, Bağlantısızlar Hareketi'nin gözlemci üyesi ve Şanghay İşbirliği Örgütü'nün diyalog ortağıdır. Fransa ile olan tarihi bağlarının bir sonucu olarak Ermenistan, 2018 yılında iki yılda bir düzenlenen Frankofoni zirvesine ev sahipliği yapmak üzere seçilmiştir.

Ermenistan'ın komşu ülkeler Azerbaycan ve Türkiye ile zor bir ilişkisi var. Sovyetler Birliği'nin son yıllarında Ermeniler ve Azeriler arasında gerilim yüksekti. Dağlık Karabağ sorunu 1990'lar boyunca bölge siyasetine hakim oldu. Bugün Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan ile olan sınırları ciddi bir abluka altındadır. Ayrıca AGİT gibi kuruluşların arabuluculuğuna rağmen Dağlık Karabağ sorununa kalıcı bir çözüm getirilememiştir.

Türkiye ayrıca, 1991 yılında SSCB'den bağımsızlığını kazanan Ermenistan Cumhuriyeti'ni (üçüncü cumhuriyet) tanıyan ilk ülkelerden biri olmasına rağmen, Ermeni soykırımını tanımayı reddetmesi nedeniyle Ermenistan ile uzun bir geçmişe dayanan kötü ilişkilere sahiptir. Buna rağmen, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde ve 21. yüzyılın başlarında ilişkiler gergin kalmaya devam etti ve Türkiye'nin çeşitli nedenlerle kurmayı reddetmesi nedeniyle iki ülke arasında resmi diplomatik ilişki bulunmuyor. Birinci Dağlık Karabağ Savaşı sırasında ve bu savaşı gerekçe göstererek Türkiye 1993 yılında Ermenistan ile olan sınırını kapatmıştır. Ermeni pazarlarına ilgi duyan güçlü Türk iş lobisinin baskısına rağmen ablukayı kaldırmadı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile el sıkışırken.

10 Ekim 2009'da Ermenistan ve Türkiye, diplomatik bağların yeniden tesis edilmesi ve ortak sınırın yeniden açılması için bir takvim belirleyen ilişkilerin normalleştirilmesi protokollerini imzaladı. Bunların ulusal parlamentolarda onaylanması gerekiyordu. Ermenistan'da protokoller parlamentoya gönderilmeden önce, anayasaya uygunluklarının onaylanması için Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi. Anayasa Mahkemesi protokollerin giriş bölümünde üç ana konuya atıfta bulunmuştur. Bunlardan biri, protokollerin uygulanmasının Ermenistan'ın Kars Antlaşması ile belirlenen mevcut Türkiye-Ermenistan sınırını resmi olarak tanıdığı anlamına gelmediğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi böyle yaparak protokollerin temel dayanaklarından birini, yani "iki ülke arasındaki mevcut sınırın uluslararası hukukun ilgili antlaşmalarıyla tanımlandığı şekilde karşılıklı olarak tanınmasını" reddetmiş oldu. Bu, Türk Hükümeti için Protokollerden geri adım atma sebebiydi. Ermenistan Cumhurbaşkanı, Ermenistan'daki siyasi çoğunluğun lideri olarak, Türkiye'nin de onaylaması halinde protokollerin parlamentoda onaylanacağını garanti ettiğini hem Ermenistan'da hem de yurtdışında birçok kez kamuoyuna duyurmuştu. Buna rağmen süreç, Türkiye'nin protokollerin onaylanmasına sürekli yeni ön koşullar eklemesi ve "makul bir sürenin ötesinde geciktirmesi" nedeniyle durdu.

İki düşman komşu arasındaki konumu nedeniyle Ermenistan'ın Rusya ile yakın güvenlik bağları vardır. Ermenistan hükümetinin talebi üzerine Rusya, Türkiye'ye karşı caydırıcı bir unsur olarak Kuzeybatı Ermenistan'da bulunan Gümrü şehrinde bir askeri üs bulundurmaktadır. Buna rağmen Ermenistan son yıllarda Avrupa-Atlantik yapılara da yönelmektedir. Ermenistan, dünyanın en büyük ikinci Ermeni diaspora topluluğuna ev sahipliği yapan Amerika Birleşik Devletleri ile olumlu ilişkiler sürdürmektedir. ABD Nüfus Sayım Bürosu'na göre ülkede 427,822 Ermeni Amerikalı bulunmaktadır.

Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev Yerevan'daki Ermeni Soykırımı anıtında.

Azerbaycan ve Türkiye'nin yasadışı sınır ablukaları nedeniyle Ermenistan, güney komşusu İran ile özellikle ekonomik alanda sağlam ilişkiler sürdürmeye devam ediyor. İki ülke arasında, İran'dan Ermenistan'a uzanacak bir doğalgaz boru hattı da dahil olmak üzere ekonomik projeler geliştirilmektedir.

Ermenistan Avrupa Konseyi üyesidir ve Avrupa Birliği ile, özellikle de üye ülkeler Fransa ve Yunanistan ile yakın ilişkilerini sürdürmektedir. Ocak 2002'de Avrupa Parlamentosu Ermenistan'ın gelecekte AB'ye girebileceğini belirtmiştir. 2005 yılında yapılan bir anket, Ermenilerin %64'ünün AB'ye katılmayı desteklediğini ortaya koymuştur.

Eski bir Sovyetler Birliği cumhuriyeti ve gelişmekte olan bir demokrasi olan Ermenistan, AB'nin ortaklarından biri olmak için müzakereler yürütüyordu ve 2013 yılında AB ile Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı içeren bir Ortaklık Anlaşması imzalamak üzere müzakereleri tamamlamıştı. Ancak hükümet anlaşmayı sonuçlandırmamayı tercih etti ve bunun yerine Avrasya Ekonomik Birliği'ne katıldı. Buna rağmen Ermenistan ve AB, 24 Kasım 2017 tarihinde Ermenistan-AB Kapsamlı ve Geliştirilmiş Ortaklık Anlaşması'nı (CEPA) tamamladı. Anlaşma, Ermenistan ve AB arasındaki ilişkileri yeni bir ortaklık seviyesine yükseltmekte, ekonomik, ticari ve siyasi alanlarda işbirliğini daha da geliştirmekte, yatırım ortamını iyileştirmeyi amaçlamakta ve Ermeni hukukunu AB müktesebatına kademeli olarak yaklaştırmak için tasarlanmıştır.

Brüksel'de resmi olarak böyle bir plan bulunmasa da yasal olarak Ermenistan, gerekli standart ve kriterleri karşıladığı takdirde AB'nin müstakbel bir üyesi olarak değerlendirilme hakkına sahiptir. Ermenistan AB'nin Avrupa Komşuluk Politikası'na (ENP) dahildir ve hem Doğu Ortaklığı'na hem de AB ile komşularını yakınlaştırmayı amaçlayan Euronest Parlamenter Asamblesi'ne katılmaktadır.

Azerbaycan ile ilişkileri soğuktur, bu iki ülkenin arasında diplomatik ilişki bulunmamaktadır. Özellikle Karabağ Savaşı ve bunun etkileri nedeniyle gerilimler vardır. 1994'te bir ateşkes anlaşması yapılmasına rağmen, savaştan önce Azerbaycan toprağı olan bölge (eski sınırların %16'sı) günümüzde Ermenistanlılar tarafından kontrol edilmektedir.; Azerbaycan'da yaşadığı yerden zorunlu göç etmek zorunda kalan yaklaşık 528.000 kişi ve Ermenistan'dan kaçan 300.000 Azeri sığınmacı bulunmaktadır.

Askeri

Bir askeri geçit töreni sırasında Ermenistan Hava Kuvvetleri Su-25'leri.

Ermenistan Ordusu, Hava Kuvvetleri, Hava Savunma ve Sınır Muhafızları, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin dört kolunu oluşturmaktadır. Ermenistan ordusu 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1992 yılında Savunma Bakanlığı'nın kurulmasıyla şekillenmiştir. Ordunun Başkomutanı Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan'dır. Savunma Bakanlığı Davit Tonoyan başkanlığındaki siyasi liderlikten sorumluyken, askeri komuta Korgeneral Onik Gasparyan başkanlığındaki Genelkurmay Başkanlığı'nın elindedir.

Aktif kuvvetler şu anda yaklaşık 81,000 askerden oluşuyor ve 32,000 kişilik ek bir yedek kuvvet de mevcut. Ermeni sınır muhafızları ülkenin Gürcistan ve Azerbaycan sınırlarında devriye gezerken, Rus birlikleri de İran ve Türkiye sınırlarını izlemeye devam ediyor. Bir saldırı durumunda Ermenistan, 15 ila 59 yaş arasındaki tüm sağlıklı erkekleri askeri hazırlıkla seferber edebiliyor.

Önemli askeri teçhizat kategorilerine kapsamlı sınırlamalar getiren Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Anlaşması Temmuz 1992'de Ermenistan parlamentosu tarafından onaylanmıştır. Mart 1993'te Ermenistan, kimyasal silahların nihai olarak ortadan kaldırılmasını öngören çok taraflı Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni imzaladı. Ermenistan Temmuz 1993'te nükleer silah sahibi olmayan bir devlet olarak Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na (NPT) katılmıştır. Ermenistan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (CSTO) bir üyesidir. Ermenistan ayrıca NATO ile Bireysel Ortaklık Eylem Planı'na sahiptir ve NATO'nun Barış için Ortaklık (PiP) programına ve Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi'ne (EAPC) katılmaktadır.

2010 Moskova Zafer Günü Geçit Töreni'nde Ermeni askerleri.

Ermenistan, Yunanistan komutasındaki NATO dışı KFOR birliklerinin bir parçası olarak Kosova'da barışı koruma misyonunu yürütmüştür. Ayrıca Ekim 2008'e kadar Irak Savaşı'ndaki Güvenlik Destek Gücü'nde Ermenistan'a ait 46 asker bulunuyordu. Ermenistan 2019'da mayın temizleme ve insani yardım misyonu için Suriye'ye 83 asker göndermiştir.

İnsan hakları ve özgürlük

Nisan 2018'de Ermenistan'da ülke çapındaki protesto hareketleri sonucunda yarı-otoriter bir rejim çöktü

Ermenistan'daki insan hakları eski Sovyet cumhuriyetlerinin çoğundan daha iyi durumdadır ve özellikle ekonomik açıdan kabul edilebilir standartlara yaklaşmıştır. Bununla birlikte, hala bazı önemli sorunlar bulunmaktadır.

Ermenistan, Ocak 2019'da yayınlanan The Economist Intelligence Unit Demokrasi Endeksi'nde 4.79 puan almıştır (2018 verileri). Hâlâ "hibrit rejim" olarak sınıflandırılsa da Ermenistan, Avrupa ülkeleri arasında en güçlü iyileşmeyi kaydetti ve hesaplamanın başladığı 2006 yılından bu yana en iyi skoruna ulaştı.

Freedom House'un 2019 raporunda (2018 verileriyle) "kısmen özgür" olarak sınıflandırılan Ermenistan, 100 üzerinden 51 puan alarak bir önceki tahminin 6 puan önünde yer aldı.

Ermenistan, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından yayınlanan 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde daha önce görülmemiş bir ilerleme kaydederek konumunu 19 puan iyileştirdi ve listede 61. sırada yer aldı. Yayın aynı zamanda öldürülen gazeteci, vatandaş gazeteci ya da medya asistanı vakası olmadığını da teyit ediyor.

Ermenistan, Kanada Fraser Enstitüsü tarafından yayınlanan 2017 İnsan Özgürlüğü Endeksi (2016 verileriyle) raporunda 54. sırada yer almaktadır.

Ermenistan, Cato Enstitüsü tarafından yayınlanan 2017 İnsan Özgürlüğü Endeksi'nde 159 ülke arasında ekonomik özgürlük açısından 29'uncu, kişisel özgürlük açısından 76'ncı sırada yer almıştır.

Kadife devrim dönemi ve sonrasını da içeren 2018 verileri analiz edildiğinde bu sınıflandırmalar iyileşebilir.

İdari bölümler

Geghard Manastırı, Kotayk Eyaleti

Ermenistan, ülkenin başkenti olarak özel idari statüye sahip Erivan () şehri (kaghak) ile birlikte on vilayete (marzer, tekil marz) bölünmüştür. On vilayetin her birinin baş yöneticisi Ermenistan hükümeti tarafından atanan marzpet (marz valisi)'dir. Yerevan'da yürütmenin başı 2009'dan beri seçilen belediye başkanıdır.

Her ilde topluluklar (hamaynkner, tekil hamaynk) bulunmaktadır. Her topluluk kendi kendini yönetir ve bir veya daha fazla yerleşim biriminden (bnakavayrer, tekil bnakavayr) oluşur. Yerleşimler ya kasaba (kaghakner, tekil kaghak) ya da köy (gyugher, tekil gyugh) olarak sınıflandırılır. 2007 yılı itibariyle Ermenistan'da 49'u kentsel ve 866'sı kırsal olmak üzere 915 topluluk bulunmaktadır. Başkent Erivan da bir topluluk statüsüne sahiptir. Ayrıca, Erivan on iki yarı özerk ilçeye bölünmüştür.

İl Sermaye Alan (km2) Nüfus †
Aragatsotn Aştarak 2,756 132,925
Ararat Artashat 2,090 260,367
Armavir Armavir 1,242 265,770
Gegharkunik      Gavar 5,349 235,075
Kotayk Hrazdan 2,086 254,397
Lori Vanadzor 3,799 235,537
Shirak Gümrü 2,680 251,941
Syunik Kapan 4,506 141,771
Tavush Ijevan 2,704 128,609
Vayots Dzor Yeghegnadzor      2,308 52,324
Yerevan 223 1,060,138

† 2011 nüfus sayımı
Kaynaklar: İllerin yüzölçümü ve nüfusu.

Her marz, devlet hükûmeti tarafından idare edilmektedir; her marzın valisi hükûmet tarafından seçilir ve bu valiler, hükûmetin bölgesel politikasını yerine getirmeleri ve cumhuriyete ait yürütme organlarının bölgesel işlerini düzenlemeleri gerekmektedir.

Numara Bölge (marz) Merkez Bölge nüfusu Alan (km2)
Ermenistan'ın bölgeleri ⓘ
1 Aragatsotn (Արագածոտնի) Aştarak 140.500 2.753
2 Ararat (Արարատի) Artaşat 276.500 2.096
3 Armavir (Արմավիրի) Armavir 281.600 1.242
4 Geğarkunik (Գեղարքունիքի) Gavar 240.100 5.348
5 Kotayk (Կոտայքի) Hrazdan 277.800 2.089
6 Lori (Լոռու) Vanadzor 282.000 3.789
7 Şirak (Շիրակի) Gümrü 281.000 2.681
8 Sünik (Սյունիքի) Kapan 152.800 4.506
9 Tavuş (Տավուշի) İcevan 134.200 2.704
10 Vayots Dzor (Վայոց Ձորի) Yeğegnadzor 55.800 2.308
11 Erivan (Երևան) - 1.107.800 227

Ekonomi

Ermenistan ihracatının oransal temsili, 2019

Ekonomi büyük ölçüde yurtdışındaki Ermenilerin yatırım ve desteğine dayanıyor. Bağımsızlıktan önce Ermenistan'ın ekonomisi büyük ölçüde sanayiye dayalıydı - kimyasallar, elektronik, makine, işlenmiş gıda, sentetik kauçuk ve tekstil - ve büyük ölçüde dış kaynaklara bağımlıydı. Cumhuriyet, hammadde ve enerji karşılığında kardeş cumhuriyetlere makine aletleri, tekstil ürünleri ve diğer mamul mallar tedarik eden modern bir sanayi sektörü geliştirmişti.

Tarım, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce hem net maddi hasılanın hem de toplam istihdamın %20'sinden azını oluşturuyordu. Bağımsızlıktan sonra tarımın ekonomideki önemi belirgin bir şekilde artmış, 1990'ların sonunda tarımın payı GSYİH'nin %30'undan ve toplam istihdamın %40'ından fazlasına yükselmiştir. Tarımın önemindeki bu artış, geçiş sürecinin ilk aşamalarındaki belirsizlik ve 1990'ların başında ekonominin tarım dışı sektörlerinde yaşanan çöküş karşısında nüfusun gıda güvenliği ihtiyacından kaynaklanmıştır. Ekonomik durum istikrara kavuştukça ve büyüme yeniden başladıkça, tarımın GSYİH içindeki payı %20'nin biraz üzerine düşmüş (2006 verileri), ancak tarımın istihdam içindeki payı %40'ın üzerinde kalmıştır.

Erivan Ermenistan'ın ekonomik ve kültürel merkezidir.

Ermeni madenleri bakır, çinko, altın ve kurĢun üretmektedir. Enerjinin büyük çoğunluğu, gaz ve nükleer yakıt (bir nükleer enerji santrali için) dahil olmak üzere Rusya'dan ithal edilen yakıtla üretilmektedir; ana yerli enerji kaynağı hidroelektriktir. Küçük kömür, gaz ve petrol yatakları mevcuttur ancak henüz geliştirilmemiştir.

Ermenistan'da biyokapasiteye erişim dünya ortalamasından daha düşüktür. Ermenistan'da 2016 yılında kişi başına 0,8 küresel hektar biyokapasite düşerken, bu rakam kişi başına 1,6 küresel hektar olan dünya ortalamasının çok altındadır. Ermenistan 2016 yılında kişi başına 1,9 küresel hektar biyokapasite (tüketimin ekolojik ayak izi) kullanmıştır. Bu da Ermenistan'ın sahip olduğu biyokapasitenin iki katını kullandıkları anlamına geliyor. Sonuç olarak Ermenistan biyokapasite açığı vermektedir.

Eski Sovyetler Birliği'nin diğer yeni bağımsız devletleri gibi Ermenistan ekonomisi de eski Sovyet ticaret modellerinin çöküşünden muzdarip. Sovyetlerin Ermeni sanayisine yaptığı yatırımlar ve verdiği destek neredeyse ortadan kalkmış, böylece çok az sayıda büyük işletme faaliyetlerini sürdürebilmiştir. Ayrıca, 25.000'den fazla insanın ölümüne ve 500.000 kişinin evsiz kalmasına neden olan 1988 Spitak depreminin etkileri hala hissedilmektedir. Azerbaycan ile Dağlık Karabağ konusundaki ihtilaf çözüme kavuşturulmamıştır. Nükleer enerji santralinin 1989'da kapatılması 1990'larda Ermenistan'da enerji krizine yol açmıştır. GSYİH 1989 ve 1993 yılları arasında yaklaşık %60 oranında düşmüş, ancak 1995 yılında santralin yeniden açılmasının ardından yeniden güçlü bir büyüme kaydetmiştir. Ulusal para birimi dram, 1993 yılında tedavüle girdikten sonraki ilk yıllarda hiperenflasyona maruz kalmıştır.

Bununla birlikte, hükümet geniş kapsamlı ekonomik reformlar yaparak enflasyonun önemli ölçüde düşmesini ve istikrarlı büyümeyi sağladı. Dağlık Karabağ çatışmasında 1994'te sağlanan ateşkes de ekonomiye yardımcı oldu. Ermenistan 1995'ten bu yana, bir önceki yıl başlayan geri dönüşün üzerine inşa edilen güçlü bir ekonomik büyümeye sahip ve enflasyon son birkaç yıldır ihmal edilebilir düzeyde. Değerli taş işleme ve mücevher yapımı, bilgi ve iletişim teknolojisi ve turizm gibi yeni sektörler, tarım gibi ekonominin daha geleneksel sektörlerini tamamlamaya başlıyor.

Bu istikrarlı ekonomik ilerleme Ermenistan'a uluslararası kurumlardan artan bir destek kazandırdı. Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Avrupa Ġmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve diğer uluslararası finans kuruluĢları (IFIs) ve yabancı ülkeler önemli miktarda hibe ve kredi sağlamaktadır. Ermenistan'a 1993'ten bu yana verilen krediler 1,1 milyar doları aşmıştır. Bu krediler bütçe açığının azaltılması ve para biriminin istikrara kavuşturulması; özel işletmelerin geliştirilmesi; enerji; tarım; gıda işleme; ulaşım; sağlık ve eğitim sektörleri ve deprem bölgesinde devam eden rehabilitasyon çalışmalarını hedeflemektedir. Hükümet 5 Şubat 2003 tarihinde Dünya Ticaret Örgütüne katılmıştır. Ancak doğrudan yabancı yatırımların ana kaynaklarından biri, altyapının ve diğer kamu projelerinin yeniden inşasının önemli bir bölümünü finanse eden Ermeni diasporası olmaya devam etmektedir. Büyüyen demokratik bir devlet olarak Ermenistan, Batı dünyasından daha fazla mali yardım almayı da ummaktadır.

Haziran 1994'te liberal bir yabancı yatırım yasası onaylandı ve 1997'de bir özelleştirme yasası ile devlet mülklerinin özelleştirilmesi programı kabul edildi. İlerlemenin devamı, hükümetin gelir tahsilatını artırmak, yatırım ortamını iyileştirmek ve yolsuzluğa karşı adımlar atmak dahil olmak üzere makroekonomik yönetimini güçlendirme yeteneğine bağlı olacaktır. Bununla birlikte, 2015 yılında %18,5 olan işsizlik, Karabağ çatışmasından kaçan binlerce mültecinin akını nedeniyle hâlâ önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.

Bilim, teknoloji ve eğitim

Bilim ve teknoloji

Ermenistan'da araştırma harcamaları düşüktür ve 2010-2013 yılları arasında GSYİH'nin ortalama %0,25'i kadardır. Bununla birlikte, Ermenistan'da özel sektöre ait ticari işletmelerin harcamaları araştırılmadığından, araştırma harcamalarının istatistiksel kaydı eksiktir. Araştırmaya yapılan yurtiçi harcamalar için dünya ortalaması 2013 yılında GSYH'nin %1,7'sidir.

Karadeniz ülkeleri için gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcamalarının (GERD) GSYH'ye oranı, 2001-2013. Kaynak: UNESCO Bilim Raporu: 2030'a doğru (2015), Şekil 12.3

Ülkenin 2011-2020 Bilimi Geliştirme Stratejisi, '2020 itibariyle Ermenistan'ın bilgi temelli ekonomiye sahip bir ülke olmasını ve temel ve uygulamalı araştırma düzeyiyle Avrupa Araştırma Alanı içinde rekabetçi olmasını' öngörmektedir. Aşağıdaki hedefler belirlenmiştir:

  • Bilim ve teknolojinin gelişimini sürdürebilecek bir sistemin oluşturulması;
  • Bilimsel potansiyelin geliştirilmesi, bilimsel altyapının modernizasyonu;
  • Temel ve uygulamalı araştırmaların teşvik edilmesi;
  • Sinerjik bir eğitim, bilim ve inovasyon sisteminin oluşturulması; ve
  • Avrupa Araştırma Alanı'nda bilimsel uzmanlaşma için önemli bir yer haline gelmek.

Bu strateji temel alınarak hazırlanan Eylem Planı Haziran 2011'de hükümet tarafından onaylanmıştır. Plan aşağıdaki hedefleri tanımlamaktadır:

  • Bilim ve teknoloji yönetim sistemini iyileştirmek ve sürdürülebilir kalkınma için gerekli koşulları yaratmak;
  • Araştırma altyapısını geliştirirken daha fazla genç ve yetenekli insanı eğitim ve araştırmaya dahil etmek;
  • Entegre bir ulusal inovasyon sisteminin geliştirilmesi için gerekli koşulların yaratılması; ve
  • Araştırma ve geliştirme alanında uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi.
Performans sektörüne göre Karadeniz bölgesinde GERD, 2005 ve 2013. Kaynak: UNESCO Bilim Raporu: 2030'a doğru (2015), Şekil 12.5

Strateji, kamu araştırma enstitülerinin temel politika hedefi olarak hizmet ettiği bir 'bilim itme' yaklaşımını açıkça takip etse de, yine de bir inovasyon sistemi kurma hedefinden bahsetmektedir. Ancak, inovasyonun ana itici gücü olan iş sektöründen bahsedilmemektedir. Strateji ve Eylem Planının yayınlanması arasında, hükümet Mayıs 2010'da 2010-2014 için Bilim ve Teknoloji Geliştirme Öncelikleri hakkında bir karar yayınlamıştır. Bu öncelikler şunlardır:

  • Ermeni çalışmaları, beşeri bilimler ve sosyal bilimler;
  • Yaşam bilimleri;
  • Yenilenebilir enerji, yeni enerji kaynakları
  • İleri teknolojiler, bilgi teknolojileri;
  • Uzay, yer bilimleri, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı; ve
  • Temel uygulamalı araştırmaları teşvik eden temel araştırmalar.

Ulusal Bilimler Akademisi Kanunu Mayıs 2011'de kabul edilmiştir. Bu yasanın Ermenistan inovasyon sisteminin şekillendirilmesinde kilit bir rol oynaması beklenmektedir. Yasa, Ulusal Bilimler Akademisi'nin ticari faaliyetlerini araĢtırma sonuçlarının ticarileĢtirilmesi ve yan kuruluĢların oluĢturulması Ģeklinde geniĢletmesine olanak tanımakta; ayrıca birbiriyle yakından iliĢkili araĢtırma alanlarında faaliyet gösteren enstitüleri tek bir yapı altında birleĢtirmek suretiyle Ulusal Bilimler Akademisi'nin yeniden yapılandırılmasını öngörmektedir. Bu yeni merkezlerden üçü özellikle önemlidir: Biyoteknoloji Merkezi, Zooloji ve Hidro-ekoloji Merkezi ve Organik ve Farmasötik Kimya Merkezi.

Hükümet desteğini seçilmiş sanayi sektörlerine odaklamaktadır. Devlet Bilim Komitesi tarafından ilaç, tıp ve biyoteknoloji, tarımsal mekanizasyon ve makine yapımı, elektronik, mühendislik, kimya ve özellikle bilgi teknolojisi alanlarında 20'den fazla proje finanse edilmiştir.

Geçtiğimiz on yıl boyunca hükümet bilim-sanayi bağlantılarını teşvik etmek için çaba sarf etmiştir. Ermenistan bilgi teknolojisi sektörü özellikle aktiftir: öğrencilere pazarlanabilir beceriler kazandırmak ve bilim ile iş dünyasının kesiştiği noktada yenilikçi fikirler üretmek amacıyla şirketler ve üniversiteler arasında bir dizi kamu-özel sektör ortaklığı kurulmuştur. Örnek olarak Synopsys Inc. ve Enterprise Incubator Foundation verilebilir. Ermenistan, 2019'da 64. sırada yer aldığı Küresel İnovasyon Endeksi'nde 2021'de 69. sıraya gerilemiştir.

Eğitim

Erivan Devlet Üniversitesi binası

Ortaçağda Gladzor Üniversitesi ve Tatev Üniversitesi tüm Ermenistan için önemli bir rol üstlenmiştir.

Okuryazarlık oranı 1960 gibi erken bir tarihte %100 olarak bildirilmiştir. Komünist dönemde Ermeni eğitimi, müfredat ve öğretim yöntemlerinin tam devlet kontrolü (Moskova'dan) ve eğitim faaliyetlerinin siyaset, kültür ve ekonomi gibi toplumun diğer yönleriyle yakın entegrasyonunu içeren standart Sovyet modelini takip etti.

1988-89 öğretim yılında her 10,000 öğrenciden 301'i uzmanlaşmış orta veya yüksek öğretimdeydi ve bu rakam Sovyet ortalamasının biraz altındaydı. 1989 yılında on beş yaş üstü Ermenilerin yaklaşık %58'i orta öğretimini tamamlamış, %14'ü ise yüksek öğrenim görmüştü. 1990-91 öğretim yılında, tahminen 1.307 ilk ve orta okula 608.800 öğrenci devam etmekteydi. Yetmiş özel ortaöğretim kurumunda 45.900 öğrenci öğrenim görürken, 68.400 öğrenci de üniversiteleri de içeren toplam on ortaöğretim sonrası kuruma kayıtlıydı. Ayrıca, uygun çocukların %35'i anaokullarına devam etmekteydi. 1992 yılında Ermenistan'ın en büyük yüksek öğrenim kurumu olan Erivan Devlet Üniversitesi'nde sosyal bilimler, fen bilimleri ve hukuk bölümleri de dahil olmak üzere on sekiz bölüm vardı. Fakültede yaklaĢık 1.300 öğretmen ve 10.000 öğrenci bulunmaktaydı. Ermenistan Ulusal Politeknik Üniversitesi 1933'ten beri faaliyet göstermektedir.

1990'ların başında Ermenistan, merkezi ve alaycı Sovyet sisteminde önemli değişiklikler yaptı. Yüksek öğrenimdeki öğrencilerin en az %98'i Ermeni olduğu için, müfredat Ermeni tarihi ve kültürünü vurgulamaya başladı. Ermenice baskın eğitim dili haline geldi ve Rusça eğitim veren birçok okul 1991 yılı sonunda kapandı. Ancak Rusça ikinci dil olarak hala yaygın bir şekilde öğretiliyordu.

2014 yılında Eğitimde Mükemmellik Ulusal Programı, Ermeni okulları için uluslararası düzeyde rekabetçi ve akademik açıdan titiz bir alternatif eğitim programı (Araratian Baccalaureate) oluşturmaya ve öğretmenin toplumdaki rolünün önemini ve statüsünü artırmaya başladı.

Eğitim ve Bilim Bakanlığı sektörün düzenlenmesinden sorumludur. Ermenistan'da ilk ve orta öğretim ücretsizdir ve orta öğretimin tamamlanması zorunludur. Ermenistan'da yükseköğretim Bologna süreci ve Avrupa Yükseköğretim Alanı ile uyumludur. Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi lisansüstü eğitimde önemli bir rol oynamaktadır.

Ermenistan'da eğitim 12 yıl sürmekte ve ilkokul (4 yıl), ortaokul (5 yıl) ve lise (3 yıl) olarak ayrılmaktadır. Okullar 10 dereceli bir not sistemi uygulamaktadır. Hükümet Ermenistan dışındaki Ermeni okullarını da desteklemektedir.

Yükseköğretime brüt kayıt oranı 2015'te %44 ile Güney Kafkasya'daki akran ülkeleri aşmış ancak Avrupa ve Orta Asya ortalamasının altında kalmıştır. Bununla birlikte, GSYH'ye oranla yükseköğretimde öğrenci başına yapılan kamu harcaması, SSCB sonrası ülkeler için (verilerin mevcut olduğu) en düşük seviyelerden biridir.

Demografi

Ermenistan'ın 1949 ile 2010 yılları arasındaki nüfusu
Demoscope [1]1 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ve NSSRA [2]16 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. verilerine göre.

18 Haziran 2021 itibarıyla Ermenistan'ın toplam nüfusu 2,967,971 kişi civarındadır ve nüfusun büyüme oranı yaklaşık %0,22'dir. Ekonominin son on yıldaki ortalama büyüme oranı %5,2'dir. 2010-2013 arasında ise %3 küçülmüştür. Ülkenin başkenti Erivan, 1.107.800 kişi nüfusu (toplam nüfusunun %34,3'ü) ile nüfus bakımından hem ülkenin en büyük şehri hem de en büyük marzıdır. Ermenistan'ın nüfus yoğunluğu, km2 başına 109 kişi ve Erivan, km2 başına 4.480 kişi ile yine de ülkenin en büyük nüfus yoğunluğuna sahip olan marzıdır. Ülkenin nüfus yoğunluğu, Moldova'dan sonra eski Sovyetler Birliği ülkelerinin arasında en büyük ikinci nüfus yoğunluğudur ve dünya çapında ise 98'inci. Toplam nüfusunun %64,1'i kentlerde ve %35,9'u köylerde yaşamaktadır. Her 100 kadına 87,3 erkek bulunmaktadır; bu kadınların lehine olan dünyanın en yüksek yedinci cinsiyet oranıdır. Ermenistan'da eğitim, yasal olarak bir insan hakkıdır ve temel eğitim şarttır. Devlet orta eğitim okullarında da eğitim ücretsizdir. Ermenistan'daki okuryazarlık oranı %99,4 (erkek oranı %99,7, kadın oranı %99,2).

Nüfus piramidi 2016

Ermenistan'ın nüfusu 2.790.974'tür (2021 tahmini) ve eski Sovyet cumhuriyetleri arasında en yoğun nüfusa sahip üçüncü ülkedir. SSCB'nin dağılmasından sonra artan göç seviyeleri nedeniyle nüfus düşüşü sorunu yaşanmıştır. Geçtiğimiz yıllarda göç seviyeleri azalmış ve 2012'den bu yana bir miktar nüfus artışı gözlenmiştir.

Dünya genelindeki Ermeni nüfusu

Ermenistan'ın nispeten büyük bir dış diasporası vardır (bazı tahminlere göre 8 milyon, Ermenistan'ın 3 milyonluk nüfusunu büyük ölçüde aşmaktadır) ve dünyanın dört bir yanında topluluklar mevcuttur. Ermenistan dışındaki en büyük Ermeni toplulukları Rusya, Fransa, İran, Amerika Birleşik Devletleri, Gürcistan, Suriye, Lübnan, Avustralya, Kanada, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail, Polonya, Ukrayna ve Brezilya'da bulunmaktadır. 40.000 ila 70.000 Ermeni halen Türkiye'de yaşamaktadır (çoğunlukla İstanbul ve çevresinde).

Kudüs'ün Eski Şehri'ndeki Ermeni Mahallesi'nde, bir zamanlar daha büyük bir topluluğun kalıntısı olan yaklaşık 1.000 Ermeni yaşamaktadır. İtalya, Venedik Lagünü'nde bulunan ve Ermeni Katolik cemaati olan Mechitaristler tarafından yönetilen bir manastır tarafından tamamen işgal edilmiş bir ada olan San Lazzaro degli Armeni'ye ev sahipliği yapmaktadır. Yaklaşık 139.000 Ermeni, çoğunluğu oluşturdukları de facto bağımsız Artsakh Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır.

Etnik gruplar

2011 nüfus sayımına göre Ermeni 2,961,514 kişi (%98,1), Ezidi 35,272 kişi (%1,2), Rus 11,862 kişi (%0,4) , Süryani 2,769 kişi (%0.1), Ukraynalı 1,176 kişi (%0.1'den bile düşük), Kürt 2,131 kişi (%0,1), Rum 900 kişi (%0,1'den bile düşük), Yahudi 127 kişi (%0,1'den bile düşük) ve diğer toplumlar 2,129 kişi (%0.1) de var. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce büyük bir Azeri toplumu da vardı (1989'daki Sovyet nüfus sayımına göre Ermenistan nüfusunun %2,5'i, yani 84.860 kişi, Azeri idi), ama toplumlar arası gerilimler, özellikle Karabağ Savaşı nedeniyle neredeyse hiç Azeri kalmamış.

1926–2011 yıllarına göre Ermenistan'daki etkin gruplar
Etnik Gruplar 1926 Yılında 1939 Yılında 1959 Yılında 1970 Yılında 1979 Yılında 1989 Yılında 2001 Yılında 2011 Yılında
Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %
Ermeni 743,571 84.5 1,061,997 82.8 1,551,610 88.0 2,208,327 88.6 2,724,975 89.7 3,083,616 93.3 3,145,354 97.9 2,961,514 98.1
Ezidi 12,237 1.4 20,481 1.6 25,627 1.5 37,486 1.5 50,822 1.7 56,127 1.7 40,620 1.3 35,272 1.2
Kürt 2,973 0.3 1,519 0.0 2,131 0.1
Rus 19,548 2.2 51,464 4.0 56,464 3.2 66,108 2.7 70,336 2.3 51,555 1.6 14,660 0.5 11,862 0.4
Süryani 2,215 0.3 3,280 0.3 4,326 0.2 5,544 0.2 6,183 0.2 5,963 0.2 3,409 0.1 2,769 0.1
Ukraynalı 2,286 0.3 5,496 0.4 5,593 0.3 8,390 0.3 8,900 0.3 8,341 0.3 1,633 0.1 1,176 0.0
Yunan 2,980 0.3 4,181 0.3 4,976 0.3 5,690 0.2 5,653 0.2 4,650 0.1 1,176 0.0 900 0.0
Gürcu 274 0.0 652 0.1 816 0.0 1,439 0.1 1,314 0.0 1,364 0.0 694 0․0 974 0.0
Azeri 76,870 8.7 130,896 10.2 107,748 6.1 148,189 5.9 160,841 5.3 84,860 2.6 29 0․0
Yahudi 335 0.0 512 0.0 1,024 0.1 1,047 0.0 959 0.0 720 0.0 109 0․0 127 0․0
Diğer 18,001 2.0 3,379 0.3 4,864 0.3 9,653 0.4 7,276 0.2 7,580 0.2 3,808 0.1 2,129 0.1
Toplam 880,464 1,282,338 1,763,048 2,491,873 3,037,259 3,304,776 3,213,011 3,018,854
Ermenilerin tarihsel ve modern dağılımı.
Ermenilerin 20. yüzyıl başlarındaki yerleşim alanı:
  >50%  25–50%  <25%
  Günümüzde Ermeni yerleşim alanı.

Etnik Ermeniler nüfusun %98,1'ini oluşturmaktadır. Yezidiler %1,2 ve Ruslar %0,4'ünü oluşturmaktadır. Diğer azınlıklar arasında Süryaniler, Ukraynalılar, Yunanlar (genellikle Kafkas Yunanları olarak adlandırılır), Kürtler, Gürcüler, Belaruslular ve Yahudiler bulunmaktadır. Ayrıca Ulahlar, Mordvinler, Osetler, Udiler ve Tatlardan oluşan daha küçük topluluklar da vardır. Polonyalı ve Kafkasya Almanı azınlıklar da mevcuttur, ancak bunlar büyük ölçüde Ruslaşmışlardır. 2016 yılı itibariyle Ermenistan'da 35,000 Yezidi olduğu tahmin edilmektedir.

Sovyet döneminde Azeriler, 1922'de 76.550 olan sayıları ve 1989'da yaklaşık %2,5'lik oranlarıyla tarihsel olarak ülkenin en büyük ikinci nüfusuydu. Ancak Dağlık Karabağ konusundaki anlaşmazlık nedeniyle neredeyse tamamı Ermenistan'dan Azerbaycan'a göç etmiştir. Buna karşılık Ermenistan, Azerbaycan'dan büyük bir Ermeni mülteci akını aldı ve böylece Ermenistan'a daha homojen bir karakter kazandırdı.

Gallup'un 2017 yılında yaptığı araştırmaya göre Ermenistan, Doğu Avrupa'daki en yüksek göçmen kabul (hoş karşılama) oranlarından birine sahiptir.

Diller

Ermeni dilinde yazı.

Ermenilerin kendilerine özgü bir alfabeleri ve tek resmi dilleri olan bir dilleri vardır. MS 405 yılında Mesrop Maştots tarafından icat edilen alfabe, üçü Kilikya döneminde eklenen otuz dokuz harften oluşmaktadır. Ermenilerin bildiği başlıca yabancı diller Rusça ve İngilizcedir. Sovyet geçmişi nedeniyle yaşlı nüfusun çoğu Rusça'yı oldukça iyi konuşabilmektedir. 2013 yılında yapılan bir ankete göre Ermenilerin %95'i biraz Rusça bildiğini söylerken (%24 ileri, %59 orta), %40'ı biraz İngilizce bildiğini söylemiştir (%4 ileri, %16 orta ve %20 başlangıç). Bununla birlikte, Rusça'yı tercih edenlere (%44) kıyasla daha fazla yetişkin (%50) devlet ortaokullarında İngilizce öğretilmesi gerektiğini düşünmektedir.

Şehirler

Ermenistan'daki en büyük şehirler veya kasabalar
Ermenistan 2011 nüfus sayımı
Rütbe İl Pop. Rütbe İl Pop.
1 Yerevan Yerevan 1,060,138 11 Gavar Gegharkunik 20,765
2 Gümrü Shirak 121,976 12 Goris Syunik 20,591
3 Vanadzor Lori 86,199 13 Charentsavan Kotayk 20,363
4 Vagharshapat Armavir 46,540 14 Ararat Ararat 20,235
5 Abovyan Kotayk 43,495 15 Masis Ararat 20,215
6 Kapan Syunik 43,190 16 Aştarak Aragatsotn 19,615
7 Hrazdan Kotayk 41,875 17 Artik Shirak 19,534
8 Armavir Armavir 29,319 18 Sevan Gegharkunik 19,229
9 Artashat Ararat 22,269 19 Dilijan Tavush 17,712
10 Ijevan Tavush 21,081 20 Sisian Syunik 14,894

Din

İncil'deki tufan sırasında Nuh'un Gemisi'nin indiği söylenen zirve olan Ağrı Dağı'nın gölgesindeki 7. yüzyıldan kalma Khor Virap manastırı.
Eçmiyazin'deki Kutsal Şehir'e açılan kapı, Katolikos'un makamı

Ermenistan, geleneksel olarak MS 301 yılına tarihlenen bir olayla, Hıristiyanlığı devlet dini olarak kabul eden ilk ülkedir.

Ermenistan'daki baskın din Hıristiyanlıktır. Kökleri, MS 40-60 yılları arasında Ermenistan'da Hristiyanlığı vaaz eden İsa'nın on iki havarisinden ikisi - Thaddaeus ve Bartholomew - tarafından kurulduğu MS 1. yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Ermenistan'daki Hristiyanların %93'ünden fazlası, sadece kendisinin de üyesi olduğu Doğu Ortodoksluğu'nu oluşturan kiliselerle birlik içinde olan Ermeni Apostolik Kilisesi'ne mensuptur.

Ermenistan'da hem Latin ayini hem de Ermeni ayini olmak üzere Katolikler de mevcuttur. Son grup olan Ermeni Katolik Kilisesi'nin merkezi Lübnan'ın Bzoummar kentindedir. Sebaste'li Mekhitar tarafından 1712 yılında kurulan Ermeni Katolik Kilisesi'ne bağlı Benedikten rahiplerinden oluşan Mekhitaristler ("Mekhitaristler" olarak da yazılır) dikkat çekicidir. En çok, kaybolmuş eski Yunanca metinlerin eski Ermenice versiyonlarını yayınladıkları bir dizi bilimsel yayınla tanınırlar.

Ermeni Evanjelik Kilisesi'nin ülke genelinde birkaç bin üyesi bulunmaktadır.

Ermenistan'daki diğer Hristiyan mezhepleri, Word of Life, Ermeni Kardeşlik Kilisesi, Baptistler (Ermenistan'daki mevcut en eski mezheplerden biri olarak bilinir ve Sovyetler Birliği yetkilileri tarafından izin verilmiştir) ve Presbiteryenler gibi Protestan cemaatinin Pentekostal kollarıdır.

Ermenistan ayrıca Rus Ortodoks Kilisesi kökenli bir tür Ruhani Hıristiyanlık uygulayan Molokanlardan oluşan bir Rus topluluğuna da ev sahipliği yapmaktadır.

Ülkenin batı kesiminde yaşayan Yezidiler, Yezidiliği uygulamaktadır. Dünyanın en büyük Yezidi tapınağı olan Quba Mêrê Dîwanê, 2019 yılında Aknalich köyünde tamamlanmıştır. Sünni İslam'ı benimseyen Kürtler de bulunmaktadır.

Ermenistan'da bağımsızlıktan bu yana çoğu İsrail'e göç eden 750 kişiye düşmüş bir Yahudi cemaati bulunmaktadır. Ermenistan'da şu anda iki sinagog bulunmaktadır - başkent Erivan'da ve Sevan Gölü yakınında bulunan Sevan şehrinde.

Kültür

Müzik ve dans

Ermeni müziği, belki de en iyi Djivan Gasparyan'ın ünlü duduk müziği ile temsil edilen yerel halk müziğinin yanı sıra hafif pop ve kapsamlı Hristiyan müziğinin bir karışımıdır.

Duduk, dhol, zurna ve kanun gibi enstrümanlar Ermeni halk müziğinde yaygın olarak bulunur. Sayat Nova gibi sanatçılar Ermeni halk müziğinin gelişimindeki etkileri nedeniyle ünlüdür. Ermeni müziğinin en eski türlerinden biri, Ermenistan'da en yaygın dini müzik türü olan Ermeni ilahileridir. Bu ilahilerin birçoğunun kökeni Hıristiyanlık öncesi dönemlere kadar uzanır, diğerleri ise Ermeni alfabesinin mucidi Aziz Mesrop Maştots tarafından bestelenenler de dahil olmak üzere nispeten moderndir. Sovyet yönetimi altındayken, Ermeni klasik müzik bestecisi Aram Khatchaturian, çeşitli baleler ve Gayane balesi için bestelediği Kılıç Dansı için yaptığı müziklerle uluslararası alanda tanınmıştır.

Ermeni Soykırımı, Ermenilerin dünyanın çeşitli ülkelerine yerleşmesine yol açan yaygın bir göçe neden olmuştur. Ermeniler geleneklerine bağlı kaldılar ve bazı diasporalılar müzikleriyle ün kazandılar. Soykırım sonrası Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Ermeni toplumunda, Ermeni ve Orta Doğu halk enstrümanlarını (genellikle elektrikli/amplifikasyonlu) ve bazı batı enstrümanlarını kullanan "kef" tarzı Ermeni dans müziği popülerdi. Bu tarz, Batı Ermenistan'ın halk şarkılarını ve danslarını korurken, birçok sanatçı da Türkiye'nin ve Ermenilerin göç ettiği diğer Orta Doğu ülkelerinin çağdaş popüler şarkılarını çalıyordu.

Geleneksel Ermeni dansı

Richard Hagopian geleneksel "kef" tarzının belki de en ünlü sanatçısıdır ve Vosbikian Band 1940'lar ve 1950'lerde dönemin popüler Amerikan Big Band Cazından büyük ölçüde etkilenen kendi "kef müziği" tarzlarını geliştirmeleriyle dikkat çekmiştir. Daha sonra, Orta Doğu Ermeni diasporasından kaynaklanan ve Kıta Avrupası (özellikle Fransız) pop müziğinden etkilenen Ermeni pop müzik türü, 1960'lar ve 1970'lerde Adiss Harmandian ve Harout Pamboukjian gibi sanatçıların Ermeni diasporası ve Ermenistan'da sahne almasıyla ve Sirusho gibi sanatçıların günümüz eğlence endüstrisinde Ermeni halk müziğiyle birleştirilmiş pop müzik icra etmesiyle ün kazanmıştır.

Klasik veya uluslararası müzik çevrelerinde ün kazanan diğer Ermeni diasporalılar arasında dünyaca ünlü Fransız-Ermeni şarkıcı ve besteci Charles Aznavour, piyanist Sahan Arzruni, Hasmik Papian gibi önde gelen opera sopranoları ve son zamanlarda Isabel Bayrakdarian ve Anna Kasyan sayılabilir. Bazı Ermeniler, heavy metal grubu System of a Down (yine de şarkılarına geleneksel Ermeni enstrümanları ve stillerini sık sık dahil eden) veya pop yıldızı Cher gibi Ermeni olmayan melodileri söylemeye karar vermiştir. Ermeni diasporasında, Ermeni devrim şarkıları gençler arasında popülerdir. Bu şarkılar Ermeni vatanseverliğini teşvik etmekte ve genellikle Ermeni tarihi ve ulusal kahramanları konu almaktadır.

Sanat

Eski Ermeni Haçkarları (haç taşları)

Cumhuriyet Meydanı'na yakın Erivan Vernissage (sanat ve el sanatları pazarı), hafta sonları ve Çarşamba günleri çeşitli el sanatları satan yüzlerce satıcıyla dolup taşmaktadır (ancak hafta ortasında seçenekler çok azalmaktadır). Pazarda ahşap oymacılığı, antikalar, ince danteller ve Kafkasya'ya özgü el dokuması yün halılar ve kilimler bulunmaktadır. Yerel olarak bulunan obsidyen, çeşitli mücevher ve süs eşyalarına dönüştürülmektedir. Ermeni altın işlemeciliği uzun bir geleneğe sahiptir ve pazarın bir köşesini çeşitli altın eşyalarla doldurur. Vernisage'da Sovyet kalıntıları ve yeni Rus üretimi hediyelik eşyalar da - iç içe geçen bebekler, saatler, emaye kutular ve benzerleri - mevcuttur.

Opera Binası'nın karşısındaki popüler sanat pazarı hafta sonları bir başka şehir parkını doldurmaktadır. Ermenistan'ın antik dünyanın kavşak noktası olarak uzun tarihi, keşfedilecek sayısız büyüleyici arkeolojik alana sahip bir manzara ile sonuçlanmıştır. Ortaçağ, Demir Çağı, Bronz Çağı ve hatta Taş Devri sit alanlarının hepsi şehirden arabayla birkaç saat uzaklıktadır. En görkemlileri hariç hepsi neredeyse hiç keşfedilmemiş olup, ziyaretçilerin kilise ve kaleleri orijinal ortamlarında görmelerine olanak sağlamaktadır.

Kraliçe Zabel'in Saraya Dönüşü, Vardges Sureniants (1909)

Erivan'daki Ulusal Sanat Galerisi'nde Orta Çağ'a kadar uzanan ve Ermenistan'ın zengin masal ve hikâyelerini anlatan 16.000'den fazla eser bulunmaktadır. Ayrıca birçok Avrupalı ustanın tablolarına da ev sahipliği yapmaktadır. Modern Sanat Müzesi, Çocuk Resim Galerisi ve Martiros Saryan Müzesi, Erivan'da sergilenen diğer önemli güzel sanatlar koleksiyonlarından sadece birkaçıdır. Ayrıca çok sayıda özel galeri faaliyet göstermekte olup, her yıl dönüşümlü sergiler ve satışlar düzenleyen daha pek çok galeri açılmaktadır.

13 Nisan 2013 tarihinde Ermenistan hükümeti, 3 boyutlu sanat eserleri için panorama özgürlüğüne izin veren bir yasa değişikliğini duyurdu.

Sinema

Ermenistan'da sinema, 16 Nisan 1923'te Sovyet Ermenistan hükümetinin bir kararnamesiyle Ermenistan Devlet Sinema Komitesi'nin kurulmasıyla doğdu.

Ancak Ermeni konulu ilk film olan "Haykakan Sinema" daha önce 1912 yılında Ermeni-Mısırlı yayıncı Vahan Zartaryan tarafından Kahire'de çekilmişti. Filmin galası 13 Mart 1913'te Kahire'de yapıldı.

Mart 1924'te Erivan'da ilk Ermeni film stüdyosu Armenfilm ("Hayfilm", "Armenkino") kuruldu ve Sovyet Ermenistan adlı bir belgesel filmle işe başladı.

Namus, 1925 yılında Hamo Beknazarian tarafından yönetilen, Alexander Shirvanzade'nin bir oyununa dayanan, çocukluklarından beri aileleri tarafından birbirleriyle nişanlanan iki sevgilinin kötü kaderini anlatan ilk sessiz siyah-beyaz Ermeni filmiydi, ancak namus (bir namus geleneği) ihlalleri nedeniyle kız babası tarafından başka biriyle evlendirildi. İlk sesli film olan Pepo 1935 yılında çekilmiş ve Hamo Beknazarian tarafından yönetilmiştir.

Spor

Erivan'daki Vazgen Sarkisyan Cumhuriyet Stadyumu
Ermenistan milli futbol takımı Dublin, İrlanda'da
Satranç Büyük Ustası Levon Aronian, eski bir FIDE 2 numaralı oyuncusu ve tarihteki en yüksek dördüncü dereceye sahip oyuncudur.

Ermenistan'da güreş, halter, judo, futbol, satranç ve boks başta olmak üzere çok çeşitli sporlar yapılmaktadır. Ermenistan'ın dağlık arazisi kayak ve tırmanma gibi sporların yapılması için büyük fırsatlar sunmaktadır. Denize kıyısı olmayan bir ülke olarak su sporları sadece göllerde, özellikle de Sevan Gölü'nde yapılabilmektedir. Rekabet açısından Ermenistan satranç, halter ve güreşte uluslararası düzeyde başarılı olmuştur. Ermenistan aynı zamanda Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) ve Uluslararası Buz Hokeyi Federasyonu'na (IIHF) tam üyeliği ile uluslararası spor camiasının aktif bir üyesidir. Ayrıca Pan-Ermeni Oyunlarına da ev sahipliği yapmaktadır.

1992'den önce Ermeniler Olimpiyatlara SSCB'yi temsilen katılıyordu. Sovyetler Birliği'nin bir parçası olarak Ermenistan çok başarılı olmuş, çok sayıda madalya kazanmış ve SSCB'nin Olimpiyatlarda birçok kez madalya sıralamasını kazanmasına yardımcı olmuştur. Modern Olimpiyat tarihinde bir Ermeni tarafından kazanılan ilk madalya, Helsinki'deki 1952 Yaz Olimpiyatları'nda jimnastik dalında iki altın ve iki gümüş kazanan Hrant Şahinyan (bazen Grant Şaginyan olarak da yazılır) tarafından kazanılmıştır. Ermenilerin Olimpiyatlardaki başarı düzeyini vurgulamak için Şahinyan'ın şu sözleri aktarılmıştır: "Ermeni sporcular herhangi bir Sovyet takımına kabul edilebilmek için rakiplerini birkaç kademe geçmek zorundaydı. Ancak bu zorluklara rağmen, Sovyet Olimpiyat takımlarındaki Ermeni sporcuların yüzde 90'ı madalyalarla geri döndü."

Ermenistan ilk kez Barselona'da düzenlenen 1992 Yaz Olimpiyatları'na birleşik bir BDT takımı altında katıldı ve burada çok başarılı oldu; sadece beş sporcusu olmasına rağmen halter, güreş ve keskin nişancılık dallarında üç altın ve bir gümüş madalya kazandı. Lillehammer'da düzenlenen 1994 Kış Olimpiyatları'ndan bu yana Ermenistan bağımsız bir ülke olarak katılmaktadır.

Ermenistan Yaz Olimpiyat Oyunlarına boks, güreş, halter, judo, jimnastik, atletizm, dalış, yüzme ve keskin nişancılık dallarında katılmaktadır. Kış Olimpiyat Oyunlarına da Alp disiplini, kros kayağı ve artistik patinaj dallarında katılmaktadır.

Ermenistan'da futbol da popülerdir. En başarılı takım, 1973 ve 1975'te Sovyet Kupası'nı ve 1973'te Sovyet Üst Ligi'ni kazanan 1970'lerin FC Ararat Yerevan takımıydı. Bu son başarı FC Ararat'ın Avrupa Kupası'na katılmasını sağlamış, ikinci maçta ev sahibi olmasına rağmen çeyrek finalde nihai şampiyon FC Bayern Münih'e toplamda kaybetmiştir. Ermenistan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1992 yılında Ermenistan milli futbol takımı kurulana kadar SSCB milli futbol takımının bir parçası olarak uluslararası alanda mücadele etti. Ermenistan hiçbir zaman büyük bir turnuvaya katılmaya hak kazanamadı, ancak son yıllardaki gelişmeler takımın Eylül 2011'de FIFA Dünya Sıralamasında 44. sıraya yükselmesini sağladı. Milli takım Ermenistan Futbol Federasyonu tarafından kontrol edilmektedir. Ermenistan Premier Ligi, Ermenistan'daki en üst düzey futbol müsabakasıdır ve son sezonlarda FC Pyunik tarafından domine edilmiştir. Lig şu anda sekiz takımdan oluşmakta ve Ermenistan Birinci Ligi'ne düşmektedir.

Ermenistan ve Ermeni diasporası Henrikh Mkhitaryan, Youri Djorkaeff, Alain Boghossian, Andranik Eskandarian, Andranik Teymourian, Edgar Manucharyan ve Nikita Simonyan gibi birçok başarılı futbolcu yetiştirmiştir. Djokaeff ve Boghossian Fransa ile 1998 FIFA Dünya Kupası'nı kazanırken, Teymourian İran adına 2006 Dünya Kupası'nda mücadele etti ve Manucharyan Ajax adına Hollanda Eredivisie'de oynadı. Mkhitaryan, Borussia Dortmund, Manchester United, Arsenal ve şu anda A.S. Roma gibi uluslararası kulüplerde oynayarak son yılların en başarılı Ermeni futbolcularından biri olmuştur.

Güreş, Ermenistan için Olimpiyatlarda başarılı bir spor olmuştur. Atlanta'da düzenlenen 1996 Yaz Olimpiyatları'nda Armen Nazaryan Erkekler Greko-Romen Uçan Siklet (52 kg) kategorisinde altın madalya, Armen Mkrtchyan ise Erkekler Serbest Stil Kağıt Siklet (48 kg) kategorisinde gümüş madalya kazanarak Ermenistan'ın Olimpiyat tarihindeki ilk iki madalyasını elde etmiştir.

Geleneksel Ermeni güreşi Kokh olarak adlandırılır ve geleneksel kıyafetlerle yapılır; Sovyet dövüş sporu Sambo'nun da çok popüler olan etkilerinden biriydi.

Ermenistan hükümeti spor için yılda yaklaşık 2.8 milyon dolar bütçe ayırmakta ve bu bütçeyi hangi programların fonlardan faydalanacağını belirleyen Ulusal Beden Eğitimi ve Spor Komitesi'ne vermektedir.

Son yıllarda uluslararası düzeyde başarı elde edemeyen Ermenistan, Sovyet döneminden kalma 16 spor okulunu yeniden inşa etti ve toplam 1,9 milyon dolar karşılığında yeni ekipmanlarla donattı. Bölge okullarının yeniden inşası Ermenistan hükümeti tarafından finanse edildi. Son kış sporları etkinliklerindeki kötü performanslar nedeniyle kış sporları altyapısını iyileştirmek için tatil beldesi Tsaghkadzor'a 9.3 milyon dolar yatırım yapıldı. 2005 yılında Erivan'da dünya standartlarında Ermeni bisikletçiler yetiştirmek amacıyla bir bisiklet merkezi açıldı. Hükümet ayrıca Olimpiyatlarda altın madalya kazanan Ermenilere 700.000 dolar nakit ödül vaat etti.

Ermenistan satrançta da çok başarılı olmuş, 2011 yılında Dünya Şampiyonu olmuş ve üç kez Dünya Satranç Olimpiyatı'nı kazanmıştır.

Her iki sene Pan-Ermeni Oyunları Erivan'da yer almaktadır. Pan-Ermeni Oyunları, amacı basketbol, voleybol ve yüzme gibi bir sürü sporda 68 şehirden Ermeni diasporası takımları ve Ermenistan'daki Ermenileri beraber getirmek olan bir spor turnuvasıdır.

Mutfak

Ermeni şarabı

Ermeni mutfağı doğu ve Akdeniz mutfağı ile yakından ilişkilidir; çeşitli baharatlar, sebzeler, balıklar ve meyveler eşsiz yemekler sunmak için bir araya gelir. Ermeni mutfağının başlıca özellikleri, yiyecekleri yoğun bir şekilde baharatlamak yerine malzemelerin kalitesine güvenilmesi, otların kullanılması, buğdayın çeşitli şekillerde, baklagillerin, kabuklu yemişlerin ve meyvelerin (ana malzeme olarak ve ekşi yiyeceklerde) kullanılması ve çok çeşitli yaprakların doldurulmasıdır.

Nar, bereketle olan sembolik ilişkisiyle ulusu temsil eder. Kayısı ulusal meyvedir.

Medya

Televizyon, dergi ve gazetelerin tamamı, reklam, abonelik ve satışla ilgili diğer gelirlere bağlı olan hem devlete ait hem de kâr amacı güden şirketler tarafından işletilmektedir. Ermenistan Anayasası ifade özgürlüğünü güvence altına almaktadır ve Ermenistan, Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından hazırlanan 2020 Basın Özgürlüğü Endeksi raporunda Gürcistan ve Polonya arasında 61. sırada yer almaktadır. Ermenistan'ın basın özgürlüğü 2018 Kadife Devrimi'nin ardından önemli ölçüde artmıştır.

2020 itibariyle Ermenistan'da basın özgürlüğünün önündeki en büyük sorun, gazetecilere yönelik yargı tacizleri, özellikle de hakaret davaları ve gazetecilerin kaynaklarını koruma hakkına yönelik saldırıların yanı sıra sosyal medya kullanıcıları tarafından yayılan dezenformasyonla mücadeleye yönelik aşırı tepkiler. Sınır Tanımayan Gazeteciler ayrıca medya kuruluşlarının sahipliğine ilişkin şeffaflık eksikliği konusundaki endişelerin devam ettiğini belirtiyor.

Ayrıca bkz.

  • Ermenistan'ın Ana Hatları
  • Ermenistan ile ilgili makaleler dizini
  • Ermenistan sikkelerindeki kişilerin listesi
  • Ermeniler
  • Ermeni İmparatorluğu

Kaynak atıfları

Definition of Free Cultural Works logo notext.svg Bu makale özgür içerikli bir çalışmadan metin içermektedir. CC BY-SA IGO 3.0 altında lisanslanmıştır Metin UNESCO Science Report: towards 2030, 324-26, UNESCO, UNESCO Publishing'den alınmıştır.

Metsamor Santrali Sorunları

1977 yılında inşa edilmiş olan Santral eski teknolojisi ve taşıdığı büyük risk sebebiyle, Ermenistan'ın Türkiye ve Avrupa ilişkilerinde önemli konu olmuştur. Keza Metzamor Nükleer Santrali bugün dünyadaki mevcut santraller içerisinde en güvensiz reaktör olma özelliğini taşımaktadır. Yapılan araştırmalar göstermekte ki, eskiyen teknolojisi ve yakıt tanklarının soğutma teknolojisinin günümüze uygun olmaması sebebiyle kapatılması gereken bir Nükleer Santral olarak kabul edilmektedir.

Metsamor Nükleer Santrali

Çernobil ile kıyaslanacak olursa bugünkü Metsamor'un taşıdığı risk daha iyi anlaşılır. Çernobil Faciası sonucu ortaya çıkan nükleer felaket sonrası bile günümüzde kazanın olduğu yer çevresinde 30 km. çaplık bir daire (aşırı radyoaktivitenin hâlen olması sebebiyle) yasak bölge ilan edilmiştir ve girişler şu anda da yasaktır.

Santral Ermenistan'ın başkenti Erivan'a 32 km, Kars'a 100 km, Iğdır'a ise 30 km uzaklıkta olması sebebiyle yaklaşık 4 milyon kişilik bir Nükleer sızıntı tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir endişesi sebebiyle, Avrupa Birliği tesisin kapatılması koşuluyla ülkeye 100 milyon Euro yardım etmeyi taahhüt etmiştir. Fakat Ermenistan tesisin yıkılma kararını 2004'te ertelediğini tek taraflı bildirmiştir. Keza 2000'ler sonrası baş gösteren enerji krizi Ermenistan'ın bu tek taraflı kararı aldığını düşünülmektedir. Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yaklaşık %40'ının Metsamor'dan karşıladığı tahmin edilmektedir.

Bayramlar

Ermenistan'da ve Ermeni diasporası tarafından birçok dinî ve resmî bayram kutlanmaktadır. Dinî bayramların bazılarının tarihleri her sene değişiyor, o yüzden aşağıda sadece tarihleri belli olan bayramlar gösterilmektedir; bunların neredeyse hepsi resmîdir.

Tarih Ermenice ismi Türkçe ismi Ayrıntılar
1 Ocak Ամանօր (Amanor) Yılbaşı Gelenek
6 Ocak Սուրբ Ծնունդ (Surb Tsnund) Noel Dinî bayram
8 Mart n/a Kadınlar Günü Resmî bayram
7 Nisan n/a Analık ve Güzellik Günü Resmî bayram
24 Nisan Եղեռնի զոհերի հիշատակի օր (Eğerni zoheri hişataki or) Soykırım anma günü Resmî anma günü; 1915-1918 Osmanlı'da Ermeni soykırımı maddesine bakınız.
1 Mayıs n/a İşçi bayramı Resmî bayram
9 Mayıs n/a Zafer ve Barış Bayramı Sovyet zamanlarında bütün SSCB'nde, II. Dünya Savaşı'ndaki zaferi kutlamak ve savaşta ölenleri anmak için kutlanırdı ve Ermenistan'da hâlen bir resmî bayramdır.
28 Mayıs Հանրապետության օր (Hanrapetutyun or) Cumhuriyet Bayramı Resmî bayram; Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin kuruluşunu kutlanır.
5 Temmuz Սահմանադրության օր (Sahmanadrutyan or) Anayasa Günü Resmî bayram; 1995'te Anayasa'nın kabulünden beri kutlanıyor.
21 Eylül Անկախության օր (Ankahutyan or) Bağımsızlık Günü Resmî bayram; 1991'de Ermenistan'ın Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kutlanıyor.
7 Aralık Երկրաշարժի զոհերի հիշատակի օր (Erkraşarchi zoheri hişataki or) Spitak Depremi anma günü Resmî anma günü; 1988 Spitak Depremi maddesine bakınız.
Kaynak: Armenia Information ve Londra'daki Ermenistan Büyükelçiliği

Ermenilerin kutladıkları dinî bayramların neredeyse hepsi değişken tarihlere sahiptir. 2009'da Paskalya bayramı (Զատիկ, Zatik), Ermeni Kilisesi tarafından 21 Nisan tarihinde kutlanacaktır. Vartavar (Վարդավար) bayramı, her sene Paskalya'dan 14 hafta sonra kutlanır.